SAĞLIK HUKUKU
Hasta ve hekim arasında genelde bir (yazılı olmayan)
sözleşme vardır.
Vekaletsiz iş görme ve haksız fiil hükümleri uygulanır.
Hekimin sorumlulukları çalıştığı yere göre farklı hükümlere
tabidir.
TIBBİ MÜDAHALEDEN
DOLAYI SORUMLULUK
Sorumluluk:
·
Özel
hukukta: Hukuka aykırı fiille başkasına zarar verenin bu zararı giderme
yükümlülüğü, tazminat
·
Ceza
hukukunda: Failin fiilinin suç teşkil etmesi gerekir.
·
Sağlık hukukunda tazminat sorumluluğu ele
alınacaktır.
·
Tıbbi müdahalede hukuki sorumluluğu doğuran kötü
uygulamadır. (malpractice)
·
Bununla ilgili özel normlar olmadığından temel
sorumluluk normlarıyla sorun çözülür.
·
Hekim-hasta-hastane arasında sözleşme varsa TBK 96/TBK 112 vd göre
çözülür.
·
Özel hukuk ilişkisi var, ancak sözleşme yoksa TBK 41/TBK 49 vd.
·
Sözleşmeden
doğan yükümlülük: tedavi sözleşmesi sözlü yapılır, çok ayrıntılı hükümler
içermez. Hükümleri yedek hukuk kurallarından ya da emredici hukuk kurallarından
çıkarıyoruz.
·
Taraflar istese de emredici hukuk kurallarına
aykırı sözleşme yapamazlar.
Hekimlere İlişkin
Kurallar:
·
Tababet ve Şuabatı Sanatlarının İcrasına Dair
Kanun
·
Tıbbi Deontoloji Tüzüğü
·
Sır saklama yükümlülüğü
·
Meslek kurallarına uygun davranma yükümlülüğü
·
Dikkat ve özen gösterme yükümlülüğü
·
Gebeliğin sonlandırılması uzman tarafından
yapılmalıdır. Aksine ilişkin sözleşme suçtur.
·
Canlı organ ve doku bağışı için 18 yaşından
büyük ve akıl sağlığı yerinde olmalıdır. Buna ilişkin sözleşme geçersizdir.
Hekim-Hasta
Arasındaki Sözleşme İlişkisi:
·
Özel
Muayenehane: Hekim-hasta arasında sözleşme ilişkisi.
·
Özel
Hastane: Hastane-hasta arasında sözleşme ilişkisi. Hastane-hekim
arasında ifa yardımcısı ilişkisi. Bundan farklı da olabilir.
·
Kamu
Hastanesi: Uygulamada herhangi bir sözleşme ilişkisi kabul edilmez. Burada
bir kamu hukuku ilişkisi vardır. Tıbbi müdahaleden zarar doğarsa idareye
karşı tam yargı davası açılır. Dayanağı anayasadır.
Tıbbi Müdahaleden
Dolayı Sorumluluk:
1.
Hekimin serbest çalışma halindeki (özel
muayenehanede) sorumluluk
2.
Özel hastanede yapılan tıbbi müdahaleden
sorumluluk
3.
Kamu hastanesinde yapılan tıbbi müdahaleden
sorumluluk
Hekimin serbest
çalışma halindeki (özel muayenehanede) sorumluluk
·
Kural: Hekim-hasta arasında sözleşme ilişkisi.
·
Yapılması mümkün olan bütün tedaviye ilişkin
sözleşmelere tedavi sözleşmesi
deniyor. Bunun içine tüm tıbbi müdahaleler dahildir.
·
Tedavi
sözleşmesinin hukuki niteliği: Hakim sözleşmenin içeriğine ve tarafların
üstlendiği edimlere bakarak gerçek maksatlarını bulmalıdır. Doktrinde farklı
görüşler: Eser, hizmet, vekalet vb. Hakim görüş: Tedavi sözleşmesinin hukuki
niteliğinin TBK’daki vekalet sözleşmesi
olduğudur.
Özel hastanede
yapılan tıbbi müdahaleden sorumluluk
·
Hastane-hasta arasında
o
Ayakta tedavide vekalet sözleşmesi
o
Yatarak tedavide karma sözleşme
§
Yargıtay kararlarında vekalet sözleşmesi deniyor.
·
Eser
Sözleşmesi: TBK 470: Eser sözleşmesi,
yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir
bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
o
Zorunlu
Unsurları:
§
Eserin yüklenici tarafından meydana getirilmesi
ve karşılığında ücret ödenmesi.
·
Hasta-hekim sözleşmesi ücretsiz de olabilir. Eser
sözleşmesi diyemeyiz.
§
Eser meydana getirme borcu. Sonuç baştan %100
taahhüt edilir.
·
Hekim hastanın iyileşmesini garanti
edemeyeceğinden eser sözleşmesi diyemeyiz
§
Ayıba karşı tekeffül: Sözleşmede vaad edilen edimin
belirli özellikleri taşımamasından dolayı satıcının sorumlu olması.
·
Hasta-hekim ilişkisinde uygulanamaz.
·
Hizmet
Sözleşmesi:
o
İşçi-işveren arasında aslık-üstlük ilişkisi
olmalıdır.
o
Tedavi sözleşmesinde hekim hastanın talimatları
ile değil, meslek kuralları ile bağlıdır.
o
Tedavi sözleşmesi zaman kaydına bağlı olarak
yapılmaz.
o
Tedavi sözleşmesi hizmet sözleşmesi değildir.
·
Vekalet
Sözleşmesi:
o
Vekil, müvekkil menfaatine nispeten bağımsız
olarak bir iş görme borcu altına girer.
o
Ücret vekalet sözleşmesinin zorunlu
unsurlarından değildir.
o
Vekalette sonuç önceden taahhüt edilmez.
o
Vekil, özensiz davranması sonucu ortaya çıkan
durumdan sorumludur. Ancak özenli davranmışsa sorumlu değildir.
o
Vekalette taraflardan biri her zaman sözleşmeyi
sonlandırabilir. (vekil sonlandırırsa fesih, müvekkil sonlandırırsa azil).
o
Bu nedenlerle tedavi sözleşmesini bir vekalet sözleşmesi olarak değerlendirmek uygundur.
·
İSTİSNALAR: Diş protezi, plastik cerrahi. (Eser (imal
ya da tedavi amacı taşımıyorsa) ya da eser/vekalet karma)
·
Hastaneye kabul sözleşmesi ve tedavi sözleşmesi
birbirinden farklıdır.
·
Vekalet sözleşmesinin geçerli olması şekil
şartına bağlı değildir.
·
Hekim kendisine icap geldiğinde reddetmediği
takdirde kabul etmiş sayılır.
·
TBK 503: Kendisine
bir işin görülmesi önerilen kişi, bu işi görme konusunda resmî sıfata sahipse
veya işin yapılması mesleğinin gereği ise ya da bu gibi işleri kabul edeceğini
duyurmuşsa, bu öneri onun tarafından hemen reddedilmedikçe, vekâlet sözleşmesi
kurulmuş sayılır.
·
Tababet ve Şuabatı Sanatlarının İcrasına Dair
Kanun’a göre büyük cerrahi müdahalelerde yazılı onam verilmesi şarttır.
·
Tedavi sözleşmesi zımni olarak kurulabilir.
·
TBK 504: Vekâletin
kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre
belirlenir.
Vekâlet, özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılması yetkisini de kapsar.
Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz.
Vekâlet, özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılması yetkisini de kapsar.
Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz.
Hekimin Asli Yükümlülükleri (öngörülmüş meslek kuralları)
·
Tıp bilimi kurallarına göre teşhis koymak
·
Teşhise uygun şekilde tedavi etmek
·
Hastanın rızasını almak
·
Hastayı aydınlatmak
·
Özen göstermek
·
Kayda geçmek
·
Sır saklamak
Özen göstermek: Sözleşme gereği bir yükümlülük, davranmazsa kusur
oluşur (ihmal).
Hastanın Yükümlülükleri
·
Ücret ödeme yükümlülüğü (zorunlu değil, teamül
varsa ödenmeli)
·
Tıbbi müdahaleye katılma yükümlülüğü: Sorulara
doğru cevap verme, tedaviyi başarısız kılacak davranışlardan kaçınma yükümlülüğü
·
Hasta bu yükümlülükleri yerine getirmezse
tazminat borcu altına girmez, ancak hekimin kusuru olsa bile tazminatta indirim
söz konusu olur.
Tedavi Sözleşmesinin Sona Ermesi
·
Sözleşmenin iş görme borcunun sona ermesi
·
Sözleşmenin azil veya istifa ile sona ermesi
o TBK
512: Vekâlet veren ve vekil, her
zaman sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirebilir. Ancak, uygun olmayan
zamanda sözleşmeyi sona erdiren taraf, diğerinin bundan doğan zararını
gidermekle yükümlüdür.
o Azil
ve istifa yetkisinde önceden feragat etmek mümkün değildir.
·
TBK 513: Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça
sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da
iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur. Bu hüküm, taraflardan birinin tüzel
kişi olması durumunda, bu tüzel kişiliğin sona ermesinde de uygulanır.
Vekâletin sona ermesi vekâlet verenin menfaatlerini tehlikeye düşürüyorsa, vekâlet veren veya mirasçısı ya da temsilcisi, işleri kendi başına görebilecek duruma gelinceye kadar, vekil veya mirasçısı ya da temsilcisi, vekâleti ifaya devam etmekle yükümlüdür.
Vekâletin sona ermesi vekâlet verenin menfaatlerini tehlikeye düşürüyorsa, vekâlet veren veya mirasçısı ya da temsilcisi, işleri kendi başına görebilecek duruma gelinceye kadar, vekil veya mirasçısı ya da temsilcisi, vekâleti ifaya devam etmekle yükümlüdür.
·
Hastanın değil, hekimin fiil ehliyetini
kaybetmesi ile sözleşme sonlanır.
Tedavi Sözleşmesinden Doğan Borçlar
·
Tanı
koyma ve tanıya uygun tedavi yöntemi seçip uygulama borcu:
o Tıbbi
standartlar çerçevesinde uygun anamnez (eksikse ve zarara yol açarsa sorumluluk
doğurur).
o Muayene
o Tıbbi
tetkikler
o Bilgi
ve deneyimle tanı konması
o Hekim
bunları tam yapmışsa ona sorumluluk yüklenemez, ancak özensizlik sonucu ortaya
çıkan yanlışlıktan dolayı sorumlu olur.
·
Tedavi
yöntemini seçme ve uygulama borcu:
o Riski
en az, başarısı en fazla yöntem seçilmelidir.
o Yeni
ve denenmemiş yöntemler hastanın rızası ile uygulanabilir.
o Hasta
Hakları Yönetmeliği Md. 27: Klinik
veya laboratuar muayeneleri sonucunda bilinen klasik tedavi metodlarının
hastaya fayda vermeyeceğinin sabit olması ve daha evvel deney hayvanları
üzerinde kafi derecede tecrübe edilmek suretiyle faydalı tesirlerinin
anlaşılması ve hastanın rızasının bulunması şartları birlikte mevcut olduğunda,
bilinen klasik tedavi metodları yerine başka bir tedavi usulü uygulanabilir.
Ayrıca, bilinen klasik tedavi metodu dışındaki bir metodun uygulanabilmesi
için, hastaya faydalı olacağının ve bu tedavinin bilinen klasik tedavi
usullerinden daha elverişsiz sonuç vermeyeceğinin muhtemel olması da şarttır.
Evvelce
tecrübe edilmemiş bir tıbbi tedavi ve müdahale usulü, ancak zarar
vermeyeceğinin ve hastayı kurtaracağının mutlak olarak öngörülmesi halinde
yapılabilir.
o Yöntem
deney aşamasında ise Klinik Araştırmalar Yönetmeliği uygulanmalıdır.
·
Tedaviyi
uygulama borcu:
o Hastanın
zarara uğramaması için en uygun yöntem seçilmeli
o Tedavinin
başarılı sonuçlanması şart değildir.
o Sorumluluk
özensiz davranış sonucu başarısızlık durumunda doğar.
o Hekim
tedaviyi kendisi yapmakla yükümlüdür.
o Bazı
işlemler için yardımcı kullanması gerekir. Arada sözleşme ilişkisi varsa TBK
116’dan dolayı sorumlu olur. TBK 116: Borçlu, borcun ifasını veya bir borç ilişkisinden doğan hakkın kullanılmasını,
birlikte yaşadığı kişiler ya da yanında çalışanlar gibi yardımcılarına kanuna
uygun surette bırakmış olsa bile, onların işi yürüttükleri sırada diğer tarafa
verdikleri zararı gidermekle yükümlüdür. Yardımcı kişilerin fiilinden doğan
sorumluluk, önceden yapılan bir anlaşmayla tamamen veya kısmen kaldırılabilir. Uzmanlığı
gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun veya yetkili makamlar
tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin
fiillerinden sorumlu olmayacağına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.
o Alt vekalet: Hekim kendisi yerine bir
başkasını ikame etmiş olur. Devrettiği kişi ve hasta arasında sözleşme yok.
o İkame vekalet: Müvekkil ile ikame ettiği
kişi arasında sözleşme ilişkisi vardır.
o Her iki durumda da: hekim yetkili
olmalıdır, yoksa meydana gelen zararda sorumlu olur.
o İlaç
seçiminde de en az yan etki ve en ucuz kuralı var.
o Tedavide
kullanılan araçların teknik bakım ve idamesi yapılmalıdır.
·
Hekimin
hastanın rızasını alma yükümlülüğü
o Hastanın
aydınlatılması
o Rızasının
alınması
o Temeli
Anayasa md 17: Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı.
o Tıbbi
müdahalelerde hukuka aykırılığı kaldıran şey hastanın sağlığına kavuşmasıdır.
o Varsayımsal
rıza: bazı durumlarda geçerlidir. Şekle tabi değil.
o Tababet
ve Şuabatı Sanatlarının İcrasına Dair Kanun’a göre büyük cerrahi müdahalelerde
yazılı onam verilmesi şarttır.
Hekimin Tedavi Özgürlüğü
·
Hastanın ya da herhangi bir kimsenin talimatına
tabi olmadan tamamen mesleki kanaati ile hareket edebilmesidir.
1. Bir
hastanın tedavisini üstlenip üstlenmeme özgürlüğü
a. Tıbbi
Deontoloji Nizamnamesi md 18: Tabip
ve diş tabibi mesleki veya şahsi sebeplerle, tedaviyi bitirmeden hastasını
bırakabilir. Ancak, bu gibi hallerde, diğer bir meslektaşın tedavi veya
müdahalesine imkân verecek zamanı evvelden hesaplayarak hastayı vaktinde
haberdar etmesi şarttır. Hastanın bırakılması halinde hayatının tehlikeye
düşmesi veya sıhhatinin zarara uğraması muhtemel ise, diğer bir meslektaş temin
edilmedikçe, hastayı terk edemez. Hastayı bu suretle terk eden tabip veya diş
tabibi, lüzum gördüğü veya hasta tarafından talep edildiği takdirde, tedavi
zamanına ait müşahade notlarını verir.
2. Hastaya
uygulayacağı tedaviyi seçme özgürlüğü
Tedavi Özgürlüğünün Sınırları
1. Hastanın
tıbbi müdahaleye rızası
2. Tıbbi
standartlar
3. Hekimin
kamu hastanesinde çalışması: kamu hizmetinin devamlılığı ilkesi gereği hekim
hastanın tedavisini reddedemez.
Hekimin tedavi sözleşmesinden doğan yükümlülükleri
·
Kamu ve özelde çalışan tüm hekimler için
aynıdır.
·
Kaynağı vekalet sözleşmesi
·
Mevzuat gereği hepsinin yükümlülüğü aynıdır.
Tıbbi Standartlar: Tıp biliminin ulaştığı bilgi düzeyinde genel
kabul gören kurallar.
Hastanın Rızası:
·
Zımni ya da sahih olabilir.
·
Tıbbi müdahalenin hukuka aykırılığını ortadan
kaldıran unsurlar:
o Tedavi
amacının olması
o Hastanın
rızasının bulunması
·
Bunlardan biri eksik olursa müdahale hukuka
aykırı olur.
·
Kişi küçük ya da vesayet altında ise veli ya da
vasinin rızası alınır.
·
Veli ya da vasi yok ise ya da şahıs ifadeye
muktedir değilse muvafakat şart değildir.
·
Hasta Hakları Yönetmeliği Madde 24- Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir. Hasta
küçük veya mahcur ise velisinden veya vasisinden izin alınır. Hastanın,
velisinin veya vasisinin olmadığı veya hazır bulunamadığı veya hastanın ifade
gücünün olmadığı hallerde, bu şart aranmaz.
Kanuni
temsilci tarafından muvafakat verilmeyen hallerde, müdahalede bulunmak tıbben
gerekli ise, velayet ve vesayet altındaki hastaya tıbbi müdahalede
bulunulabilmesi; Türk Medeni Kanunu'nun 272 nci ve 431 inci maddeleri uyarınca
mahkeme kararına bağlıdır.
Kanuni
temsilciden veya mahkemeden izin alınması zaman gerektirecek ve hastaya derhal
müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlarından birisi tehdit
altına girecek ise, izin şartı aranmaz.
Üçüncü
fıkrada belirtilen ve hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil
haller haricinde, rızanın her zaman geri alınması mümkündür.
Rızanın
geri alınması, hastanın tedaviyi reddetmesi anlamına gelir.
Rızanın
müdahale başladıktan sonra geri alınması, ancak tıbbi yönden sakınca
bulunmaması şartına bağlıdır.
·
İSTİSNA: gebeliğin sonlandırılması için hem
yasal temsilcinin hem de ayırt etme gücüne sahip küçüğün rızası alınmalı.
·
İSTİSNA: Organ ve doku alınacak kişi kısıtlı
olabilir ama ayırt etme gücüne sahip olmak zorunda. 18 yaşından büyük olmalı.
·
Mevzuata
göre tıbbi müdahalelerde rıza için tam ehliyet gereklidir. Küçük ve kısıtlılarda ayırt etme gücüne
bakılmaksızın rıza yasal temsilci tarafından verilir. Tartışmalı bir konu.
Kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan TMK 16 gereği aslında ayırt etme
gücü yeterlidir.
·
Sorun sınırlı ehliyetsizlerde çıkar (ayırt etme
gücüne sahip küçük ve kısıtlılar). Ayırt etme gücü yapılan hukuki işlemin
niteliğine göre değerlendirilir. TMK 16, küçükler ve kısıtlıların kişiye sıkı
sıkıya bağlı bir hakkı kullanmada ve karşılıksız kazandırmada yasal temsilcinin
rızasına ihtiyaç duymayacağını belirtir. Teorik olarak bunlar rızayı kendileri
verebilir. Ama Hasta Hakları Yönetmeliği konuyu farklı bir biçimde ele almış.
·
Pratikte küçük müdahaleler için rıza şartı
aranmaz. (aşı, vb)
·
Tedavi sözleşmesi bir borç altına sokuyorsa
yasal temsilcinin rızası şarttır.
·
Üçüncü
kişi lehine tedavi sözleşmesi: Özel hastane/muayenehanede anne-baba ve
hekim arasında yapılır. Ücret borcu anne-babanın, ancak tedavi ediminden
yararlanan çocuktur. Velayetle ilişkisi yoktur, bakım yükümlülüğü ile vardır.
o Eksik üçüncü kişi lehine sözleşme:
Çocuğun ayırt etme gücü yoktur, hekime direkt talepte bulunamaz.
o Tam üçüncü kişi lehine sözleşme:
Çocuğun ayırt etme gücü vardır.
·
Büyük bir müdahale yapılacak,
o ertelenemez,
veli ya da vasi yok, o durumda müdahale yapılır.
o ertelenebilir,
veli ya da vasi yok, o durumda yetkili makamlarca vasi atanması sağlanır.
o Yasal
temsilci var ama müdahaleye izin vermiyorsa: hakkın kötüye kullanımı.
§
TMK 346 vd devreye girer (Çocuğun korunması).
§
TMK 446: Çocuğun gelişmesi ve menfaati tehlikeye
düştüğünde
§
TMK 487: Vesayet. Hakim kayyım atar.
·
Rızanın
geri alınması:
o Her
zaman geri alınabilir. (Acil haller dışında)
o Tedaviyi
red anlamına gelir.
o Hasta
o zamana kadar yapılmış masrafları öder.
·
2827
Sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun
o Md
5: Gebeliğin sonlandırılması
§
Tıbbi/yasal endikasyon olmalı
§
Hem yasal temsilcinin hem de ayırt etme gücüne
sahip küçüğün rızası alınmalı.
§
10 haftaya kadar sonlandırmaya eşin de rızası
aranır.
§
Vesayet altındaysa vasi ile birlikte sulh hakimi
de izin verecek.
§
Acil durumda kişinin rızası aranmaz.
§
10 haftadan sonra ancak anne sağlığını tehdit
eden durumlarda ve gelecek nesilleri tehdit eden bir hastalık söz konusu ise.
o Kastrasyon:
Zorunluluk hallerinde.
o Organ
ve Doku Nakli: Bağışlayan 18’den büyük olmalı, sadece sağlar arasında geçerli.
HASTAYI AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ
·
Anayasa Md 17: Herkes,
yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbî
zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne
dokunulamaz; rızası
olmadan
bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz.
Kimseye
işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya
veya muameleye
tâbi
tutulamaz.
(Değişik:
7/5/2004-5170/3 md.) Meşrû müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının
yerine getirilmesi,
bir
tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın
bastırılması, sıkıyönetim veya
olağanüstü
hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah
kullanılmasına kanunun cevaz
verdiği
zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü
dışındadır.
·
İki tür aydınlatma:
o
Tıbbi müdahalede rıza teşkil eden aydınlatma
o
Terapötik aydınlatma
·
Yerine getirilmemesi meslek kusurudur.
·
Rızanın geçerli olması için bilgilendirme
şarttır. Rıza geçersiz ise müdahale hukuka aykırı olur ve hekimin cezai
sorumluluğu doğar.
·
Risk gerçekleşirse ve bilgi verilmemişse maddi
manevi tazminat ödeme yükümlülüğü doğar.
·
Tababet ve Şuabatı Sanatlarının İcrasına Dair
Kanun md. 70: Tabipler, diş tabipleri ve dişçiler
yapacakları her nevi ameliye için hastanın, hasta küçük veya tahtı hacirde ise
veli veya vasisinin evvelemirde muvafakatını alırlar. Büyük ameliyei
cerrahiyeler için bu muvafakatin tahriri olması lazımdır. (Veli veya vasisi
olmadığı veya bulunmadığı veya üzerinde ameliye yapılacak şahıs ifadeye muktedir
olmadığı takdirde muvafakat şart değildir.) Hilafında hareket edenlere ikiyüzelli Türk Lirası idarî
para cezası verilir. Bu Kanunda yazılı olan idarî para cezaları mahallî mülkî
amir tarafından verilir
·
Aydınlatmanın İçeriği:
o
Yapılacak tıbbi müdahale nedir
o
Riskleri
o
Yapılmazsa hastalığın muhtemel seyri
o
Alternatif yöntemler
o Hasta
Hakları Yönetmeliği Md 19: Hastanın manevi yapısı
üzerinde fena tesir yapmak suretiyle hastalığın artması ihtimalinin bulunması
ve hastalığın seyrinin ve
sonucunun vahim görülmesi hallerinde, teşhisin saklanması caizdir.
Hastaya
veya yakınlarına, hastanın sağlık durumu hakkında bilgi verilip verilmemesi,
yukarıdaki fıkrada belirtilen şartlar çerçevesinde tabibinin takdirine bağlıdır.
Tedavisi
olmayan bir teşhis, ancak bir tabip tarafından ve tam bir ihtiyat içinde
hastaya hissettirilebilir veya bildirilebilir. Hastanın aksi yönde bir
talebinin bulunmaması veya açıklanacağı şahsın önceden belirlenmemesi halinde,
böyle bir teşhis ailesine bildirilir.
o
Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi Md.14: Tabip ve diş tabibi, hastanın
vaziyetinin icabettirdiği sıhhi ihtimamı gösterir. Hastanın hayatını kurtarmak
ve sıhhatini korumak mümkün olmadığı takdirde dahi, ıstırabını azaltmaya veya
dindirmeye çalışmakla mükelleftir. Tabip ve diş tabibi, hastasına ümit vererek
teselli eder. Hastanın maneviyatı üzerinde fena tesir yapmak suretiyle hastalığın
artması ihtimali bulunmadığı takdirde, teşhise göre alınması gereken
tedbirlerin hastaya açıkça söylenmesi lazımdır. Ancak, hastalığın, vahim görülen akibet ve seyrinin
saklanması uygundur. Meş'um bir prognostik hastanın kendisine çok büyük
bir ihtiyatla ihdas edilebilir. Hasta tarafından, böyle bir prognostiğin
ailesine açıklanmaması istenilmemiş veya açıklanacağı şahıs tayin olunmamış
ise, durum ailesine bildirilir.
o
o Etik
açıdan tartışmalı.
o Ağır
ve kalıcı hasar bırakmayan komplikasyonlar bildirilmeyebilir.
o Tıbbi
müdahalenin yapıldığı anda riskler bilinmiyorsa sorumluluk doğmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder