KAMU MALİYESİ
İhtiyaç
|
İnsana tatmin edildiğinde haz, tatmin edilmediğinde ise elem ve acı
veren histir.
|
|||||||||||||||||||||
Kişisel İhtiyaçlar
|
Bireyseldir. Fizyolojik ya da psikolojik olabilir. Piyasa
ekonomisinde özel sektörce serbest biçimde arz talep ilişkisi çerçevesinde
değerlendirilir.
|
|||||||||||||||||||||
Kamusal İhtiyaçlar
|
İnsanların toplum halinde yaşamasından doğan ihtiyaçlardır. Bunların
kamu kesimince (devletçe) karşılanması gerekir.
|
|||||||||||||||||||||
|
·
Ortak
Özellik: Hem kamusal hem de kişisel ihtiyaçlar karşılandığında haz verir.
·
Fark: Kişisel
ihtiyaçların karşılanması daha kolaydır.
·
Fark:
Kişisel ihtiyaçlar bedelsiz karşılanamaz.
·
Fark:
Kişisel ihtiyaçlar arz ve talebe göre belirlenir. Kamusal ihtiyaçların
karşılanması için bir karar süreci gereklidir. Modern toplumlarda bunu
siyasal iktidar yapar.
|
|||||||||||||||||||||
Kaynak
|
İhtiyaçları karşılamak üzere mal ve hizmet üretmek için gerekli
faktörlerdir.
|
|||||||||||||||||||||
EKONOMİ (İKTİSAT)
|
||||||||||||||||||||||
Tanım
|
·
Bir toplumda kıt kaynaklar ile sınırsız
gereksinimlerin karşılanması sorununa çözüm arayan bir sosyal bilim dalıdır.
·
İnsanların yaşayabilmek için üretme,
ürettiklerini bölüşme biçimlerinin ve bu faaliyetlerden doğan ilişkilerin
bütününü inceleyen bir bilim dalıdır.
·
İnsanların toplumda para kullanarak ya da
kullanmadan ekonomi içinde çeşitli değerler, mal ve hizmet üretme ve
toplumdaki bireylere ya da gruplar arasında bölüştürmek için kıt üretim
kaynaklarını kullanmak konusundaki tercihlerini inceleyen bir bilim dalıdır.
|
|||||||||||||||||||||
Ekonominin İnceleme Alanları
|
·
İnsanların toplumda para kullanarak ya da
kullanmadan değişim işlemlerine neden olan faaliyetler,
·
İnsanların çeşitli mal ve hizmetler üretmek ve
tüketmek ve bunları bölüştürmek üzere kıt üretim kaynaklarının nasıl
kullanıldığı,
·
İnsanların günlük hayatta gözlemlenmesi,
·
İnsanların üretim ve tüketim etkinliklerini
nasıl düzenlediği,
·
Servet, bunun ulaşılması ve kullanılması.
|
|||||||||||||||||||||
Ekonominin Amacı
|
·
Kıt üretim kaynaklarının etkin kullanımı ile
ihtiyaçların en uygun biçimde giderilmesi.
|
|||||||||||||||||||||
ULUSAL EKONOMİ (MİLLİ İKTİSAT)
|
1. Bir
milletin kendine özgü ekonomik yapısı.
2. Dünya
üzerindeki her bir toplumun, ulusun ve devletin oluşturduğu ekonomik birim.
İkiye ayrılır:
|
|||||||||||||||||||||
|
1. Özel Ekonomi (Özel mallar ve
hizmetler):
a. Özellikleri:
i.
Özel mallar ve hizmetlerin üretim ve
tüketimine ilişkin faaliyette bulunan kesimdir.
ii.
Kendine özgü işleyişi, kural ve ilkeleri
vardır.
iii.
Kişilerin bireysel ihtiyaçlarına yöneliktir.
iv.
Özel mallar ve hizmetlerde fayda tespit
edilebilir ve bölünebilir. Kimin ne kadar fayda sağladığı belirlenebilir.
v.
Özel mallar ve hizmetlerin niteliği arz ve
talebe göre belirlenir.
vi.
Yararlanmak için bedel ödemek gerekir. Bedel,
arz ve talebe göre oluşan piyasa
fiyatıdır.
vii.
Özel mallar ve hizmetlerde dışsallık söz konusudur.
Dışsallık: Bir
malın üretim ve tüketiminin üçüncü kişilere yarar sağlaması ya da maliyet
yüklemesi.
viii.
Özel ekonomide görece kapasite sınırı dardır.
ix.
Özel mallar ve hizmetler özel kesim
teşebbüslerince üretilse de gerektiği zaman üretimi kamu kesimi de yapabilir.
b. İşleyişi:
i.
Tam rekabet koşulları varsa neyin
üretileceğine piyasa karar verir.
ii.
Üreticiler maksimum kâr, tüketiciler maksimum
faydayı hedefler.
iii.
Tüketiciler piyasaya satın alma güçleri
oranında egemendirler.
iv.
Talep artarsa fiyat yükselir, arz artar.
Akabinde arz-talep dengesi oluşur.
v.
Tam rekabet söz konusu ise: firma, marjinal
maliyet (MM) marjinal gelire (MG) eşitleninceye kadar üretim yapar.
vi.
Özel mallar ve hizmetler arz-talep dengesine göre oluşan piyasa fiyatı üzerinden satılır.
vii.
Özel mallar ve hizmetler sadece bedelini
ödeyen yararlanabilir.
2. Kamu ekonomisi (Kamusal mallar ve
hizmetler):
a. Devletin ekonomik faaliyetleri ve
bunların parasal (mali) boyutu:
i.
Üretim ve tüketim faaliyetleri şeklindedir.
ii.
Devlet, Anayasa uyarınca bazı görevler
üstlenmiştir.
iii.
Devlet kamusal mal ve hizmet üretimi için
üretim ve tüketim yapar.
iv.
Devletin ekonomik faaliyetleri kamu
ekonomisinin inceleme konusu oluşturur.
b. Kamu ekonomisinin özellikleri:
i.
Kamusal mallar ve hizmetlerin üretim ve
tüketimine ilişkindir.
ii.
Kendine özgü işleyişi, kural ve ilkeleri
vardır.
iii.
İnsanların toplum halinde yaşamasından doğan
ihtiyaçlardır. Bunların kamu kesimince (devletçe) karşılanması gerekir.
iv.
Fayda
tespit edilemez ve bölünemez.
v.
Kamusal mallar ve hizmetlerin niteliğini ve
niceliğini siyasal kararlar
belirler.
vi.
Bunlardan yararlanmak kural olarak bedelsizdir. Ciddi maliyetler
gerektirir.
vii.
Kamusal mallar ve hizmetlerin üretiminin
finansmanı kamu ekonomisine özgü kaynaklarca sağlanır, bunlara kamu gelirleri adı verilir. Ör:
Vergi.
viii.
Kamusal mallar ve hizmetlerde de dışsallık söz konusudur. Ancak kamu
ekonomisinde kapasite sınırları içinde kalmak koşulu ile, bir kimsenin üretim
veya tüketimi bir başkasının üretim veya tüketimini etkilemez veya
engellemez. Kapasite sınırları daha yüksektir.
ix.
Tüketime arz bireysel değil, toplucadır.
x.
Kamusal mallar ve hizmetlerde sadece kamu
kesimi teşebbüslerince üretilebilir. Yarı kamusal mallar ve hizmetlerde özel
teşebbüs katkısı da olabilir.
c. Kamu kesiminde üretilen mal ve
hizmetlerin çeşitleri:
i.
Savunma-Güvenlik
ii.
Yargı
iii.
Sağlık-Eğitim
iv.
Bayındırlık, alt yapı
|
|||||||||||||||||||||
Kamusal mal ve hizmetler
|
İkiye ayrılır:
1.
Tam (mutlak) kamusal mal ve hizmetler
2.
Yarı kamusal mal ve hizmetler
|
|||||||||||||||||||||
Kamusal mal ve hizmetlerin
özellikleri
|
a. Kamusal malların arzı:
i.
Bunlar pazarlanamadıklarından talep doğmaz,
fiyat oluşmaz. Bu nedenle kâr motifi ile çalışan özel teşebbüsler bu
hizmetleri üretmezler.
ii.
Mutlak kamusal mal ve hizmetler bölünemezler.
Bunlar ancak toplumun istifadesine sunulabilir. Sadece kamu kesimi tarafından
üretilebilir. Ör: Milli Savunma Hizmetleri.
iii.
Yarı kamusal mal ve hizmetler kısmen
bölünebilir. Ör: Yüksek öğrenim hizmetleri. Harç alınır.
iv.
Kamusal mal ve hizmetlerin arzını siyasal karar alma mekanizması
belirler. (Bütçe).
b. Tüketimde rakibin olmaması:
i.
Kamu ekonomisinde kapasite sınırları
içinde kalmak koşulu ile, bir kimsenin üretim veya tüketimi bir başkasının
üretim veya tüketimini etkilemez veya engellemez.
Barter:
İhtiyaç duyduğunuz malları, nakit kullanmadan, kendi ürettiğiniz mallarla
değiştirme işlemidir.
c. Tüketimden mahrum bırakılamama:
i.
Kamusal mal ve hizmetler bedelsiz olarak
arzedilir. (Özellikle tam (mutlak) kamusal mal ve hizmetler).
d. Üretim hacminin büyüklüğü:
i.
Kamusal mal ve hizmetler çok büyük miktarlarda
üretilir ve sunulur. Kapasite sınırı geniştir.
e. Piyasaya sunulamama (pazarlanamama):
i.
Kamusal mal ve hizmetlerin bölünemez oluşunun
doğal sonucudur.
ii.
Tam (mutlak) kamusal mal ve hizmetlerde
kamusal fayda söz konusudur.
iii.
Yarı kamusal mal ve hizmetlerde kısmen
bireysel fayda söz konusudur.
iv.
Kamusal mal ve hizmetlerin piyasa fiyatı
yoktur.
f.
Tüketimin
bazen zorunlu görülmesi:
i.
Bu hizmetlerden yararlanmak bazen toplumsal
fayda nedeniyle zorunlu olabilir. Ör: Askerlik.
g. Düzey:
i.
Kamusal mal ve hizmetler bölgesel ve ulusal
düzeyde ele alınabilir.
1.
Ulusal düzeyde: merkezi yönetimce
2.
Bölgesel düzeyde: yerel yönetimlerce, bölge
düzeyinde faydanın bölünmezliği söz konusudur.
|
|||||||||||||||||||||
TAM (MUTLAK) KAMUSAL MAL VE
HİZMETLER
|
·
Toplumun tümünün ortak ve eşit kullanımı söz
konusudur.
·
Bölünemez faydalar yaratır.
·
Dışsallık söz konusudur.
·
Bedel alınmaz.
·
Ciddi bir maliyet söz konusudur.
·
Kamu ekonomisine özgü kaynaklarla finanse
edilir.
·
Ör: Milli savunma hizmetleri
|
|||||||||||||||||||||
YARI (KARMA) KAMUSAL MAL VE
HİZMETLER
|
·
Bireysel fayda ölçülebilir niteliktedir.
·
Kısmen bir bedel söz konusudur.
|
|||||||||||||||||||||
KAMU EKONOMİSİNİN
FONKSİYONLARI VE ULUSAL EKONOMİNİN GEREKLİLİKLERİ
|
·
Kamu ekonomisinin büyüklüğü ve payı rejimin
türüne ve benimsenen ekonomi anlayışına bağlıdır.
·
Her halükarda kamu ekonomisi mevcuttur.
·
Kamu ekonomisi kapsamındaki üretim ve tüketim
faaliyetleri ülkedeki
o
üretim seviyesini,
o
işsizlik oranlarını,
o
fiyatlar genel düzeyini ciddi biçimde etkiler.
·
Kamu gelirleri yeterli değilken kamu
harcamaları fazla ise ortaya bütçe
açığı çıkar.
·
Bu açık borçlanma ile kapatılır.
·
Enflasyon ortaya çıkar ve fiyatlar genel
düzeyi yükselir.
|
|||||||||||||||||||||
SİYASAL KARAR ALMA
MEKANİZMASININ KAMU HİZMETLERİNİN NİTELİK VE NİCELİĞİNE ETKİSİ
|
·
TBMM Türkiye’nin siyasal karar alma
mekanizmasıdır. (Yasama ve yürütme organları)
·
Kamusal mal ve hizmetlerin üretiminde talep
etkili değildir.
·
Tüm rejimlerde kamu ve özel ekonomi birlikte
faaliyet gösterir.
·
Her ikisinde de kıt kaynaklar söz konusudur.
·
Topluma sunulacak olan hizmetler bütçeleri
belirler.
·
Piyasa ekonomisinde ise bütçeye değil, ekonomi
teorisine göre bir yapılanma söz konusudur.
|
|||||||||||||||||||||
KAMU MALİYESİ
|
||||||||||||||||||||||
|
Devletin ekonomik faaliyetleri ile ilgilenir.
Devletin mali alandaki gider yapma ve gelir toplama biçimindeki
faaliyetleri ile ilgilenen bir sosyal bilim dalıdır.
Para:
·
Pozitif boyut: para akışı
·
Negatif boyut: paranın harcanması
Kamu maliyesinin ilgilediği iki sorun:
1. Kamu gelirleri: Kamusal ve yarı
kamusal mal ve hizmetlerin üretiminde finansal kaynak sorunu
2. Kamu giderleri: Kamusal ve yarı
kamusal mal ve hizmetlerin topluma arzı sorunu
Maliye kendine özgü bir konusu ve metoduyla bir bilim dalıdır.
İktisattan, toplum halinde yaşamaktan kaynaklanan ihtiyaçların
karşılanması ile ilgilenmesi noktasında ayrılır.
Kamu gelirleri, borçlanma, bütçe, mali olaylar (bilimin konusu) gibi
kavramlarla ilgilenir.
Vergiler kanunla düzenlenir (Anayasa md 73) ve vergi toplama tekeli
devlete aittir.
|
|||||||||||||||||||||
Maliye-Ekonomi (iktisat)
İlişkisi
|
İkisinin kesiştiği yere KAMU
EKONOMİSİ denir.
|
|||||||||||||||||||||
|
Tam istihdam hiçbir zaman sağlanamaz, çünkü herkesin istediği işte
çalışması anlamına gelmektedir.
|
|||||||||||||||||||||
Maliye-Politika İlişkisi
|
Politika (Siyaset)
·
Devletin kuruluşunu, örgütlenişini,
uygulamaları ve bunların sonuçlarını inceler.
·
İki temel bölümü vardır:
1.
Siyaset teorisi (kuramı)
2.
Siyaseti uygulayan örgütler
·
Siyasi politikaların temelini mali sorunlar ve
planlar oluşturur.
·
Devletin varlığını sürdürmesi için maliyeye
ihtiyaç vardır.
·
İkisinin kesiştiği yere MALİYE POLİTİKASI denir.
|
|||||||||||||||||||||
Maliye-Sosyoloji İlişkisi
|
Sosyoloji
·
Toplum olaylarını ve insanın toplum içindeki
ilişkisini inceler.
·
Toplumsal ve mali olaylar birbiriyle ilişki
içindedir.
·
İkisinin kesiştiği yere MALİYE SOSYOLOJİSİ denir.
|
|||||||||||||||||||||
Maliye-Psikoloji İlişkisi
|
Psikoloji
·
İnsan davranışını inceler.
·
Maliye de insanların ekonomi alanındaki
davranışlarını inceler.
·
Devletin tanıdığı vergi teşvikleri,
muafiyetler, istisnalar hepsi ödüllendirmedir.
·
Yayılması istenmeyen faaliyetlere ağır
vergiler konur (cezalandırma).
·
Genellikle vergi suçlarına hapis cezası
verilmez, finansal cezalar verilir.
·
İkisinin kesiştiği yere MALİYE PSİKOLOJİSİ denir.
|
|||||||||||||||||||||
Maliye-İşletme Ekonomisi
İlişkisi
|
İşletme Ekonomisi
·
İşletme ekonomisi firma dengesini konu alır,
mikroekonomi ile ilgilenir.
·
Maliye bütçe, ödeme, dış ticaret gibi makro
dengelerle uğraşır.
·
Her işletme kârı maksimize etmeye çalışır.
İşletmelerin kârı da kamu maliyesini yakından ilgilendirir.
·
Vergi bir maliyet unsurudur. Vergi oranında
malın fiyatı yükselir.
·
Vergi yolu ile işletmeleri yönlendirmek
mümkündür.
|
|||||||||||||||||||||
Maliye-Ahlak, Tarih, Dil
İlişkisi
|
|
|||||||||||||||||||||
Maliye-Yönetim Bilim İlişkisi
|
|
|||||||||||||||||||||
Maliye-Hukuk İlişkisi
|
Hukuk: Bireylerin kendi
aralarında ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallar bütünüdür. Mali
olayları mali hukuk kuralları düzenler.
Anayasa Madde 73 – Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere,
mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve
dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri
mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
Vergi, resim, harç ve benzeri
mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin
hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik
yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.
Hukuk devleti, mali hukukun varlığını gerektirir.
|
|||||||||||||||||||||
Hukuk Devleti İlkesi
|
Yönetilenler kadar yönetenlerin de hukuk kuralları ile bağlı olduğu
rejimdir.
|
|||||||||||||||||||||
Mali Hukuk
|
Mali Hukuk:
1. Vergi
Hukuku (Kamu Gelirleri Hukuku)
2. Harcama
Hukuku (Kamu Giderleri Hukuku)
Bu ikisinin kesişme alanı bütçe
hukukunu oluşturur.
|
|||||||||||||||||||||
KAMU GELİRLERİ
|
||||||||||||||||||||||
Devletin Mali Faaliyetleri ve
Finansman Teknikleri
|
Kamu harcamaları için gelire ihtiyaç vardır.
Vergilendirme bu tekniklerden en önemlisidir.
|
|||||||||||||||||||||
Kamu Gelirlerinin Yapısı ve
Nitelikleri
|
Farklı türde kamu gelirleri vardır.
Bunlar farklı kaynaklardan sağlanır.
Bunların kendilerine özgü nitelikleri vardır.
|
|||||||||||||||||||||
Kamu Gelirlerinin Tarihçesi
|
İlkçağ ve ortaçağda bağış, yardım gibi gönüllü faaliyetler, kralın
mülk gelirleri.
Yeniçağda önce korunma karşılığı verilen iradi ödentiler, daha sonra
bunlar cebri ödentiler haline geldi.
Bunların belirli hukuk kurallarına uygun toplanmasıyla da vergi
kavramı ortaya çıktı.
|
|||||||||||||||||||||
Kamu Gelirleri-Devlet
Gelirleri Ayrımı
|
Kamu gelirleri içinde:
·
Devlet gelirleri en büyük paya sahiptir.
·
Kamu tüzel kişilerinin gelirleri.
o
Yerel yönetimler
o
Genel yarar için çalışan kuruluşlar: Bunların
gelirleri kamu geliri niteliğine yaklaşır, ancak bunlar dar anlamda kamu
gelirlerine dahil edilmezler.
§
Ziraat ve ticaret odaları.
§
Barolar
§
Sosyal güvenlik kuruluşları
·
Devlet gelirleri bütçeye giren gelirlerdir.
Genel yararlı kuruluşların ve yerel yönetimlerin gelirleri kapsam dışı
tutulur.
|
|||||||||||||||||||||
Kamu Gelirlerinin Yöneldikleri
Amaçlar
|
1. Mali (Fiskal) Amaç: Kamu harcamaları
için finansman sağlamak için yapılan harcamalar
2. Mali Olmayan (Ekstra-fiskal) Amaç:
İnsanları bazı amaçlara sevk ve bazı amaçlardan uzaklaştırmak için yapılan
harcamalar (Yargı harçları, çevre dostu araçlardan düşük ÖTV alınması)
|
|||||||||||||||||||||
Kamu Gelirlerinin Ekonomik
Etkileri
|
Üretim-tüketim
Tasarruf-yatırım
İstihdam
|
|||||||||||||||||||||
Kamu Gelirlerinin Çeşitleri
|
1.
Egemenliğe
dayanarak elde edilen CEBRÎ kamu gelirleri: Vergiler, vb.
a. Vergi
b. Harç
c. Resim
d. Şerefiye
e. Parafiskal
gelirler
f.
Para politikası önlemlerinden doğan
gelirler
g. Fonlar
h. Mali
tekeller
i.
Vergi ve para cezaları
2.
Egemenliğe
dayanmaksızın elde edilen İRADÎ kamu gelirleri: Özel hukuk ilişkisine
dayanan gelirler
|
|||||||||||||||||||||
VERGİLER
|
||||||||||||||||||||||
Tanım
|
Vergi: Devletin ya da
vergilendirme yetkisine sahip kamu tüzel kişilerinin kamu hizmetlerinin
finansmanını gerçekleştirmek üzere birey ve topluluklardan hukuksal cebir
altında tahsil ettiği karşılıksız parasal değerlerdir.
|
|||||||||||||||||||||
Vergilerin Temel Nitelikleri
|
Sadece devlet ya da vergilendirme yetkisine sahip kamu tüzel kişileri
tarafından toplanır.
Vergi koyma, değiştirme, kaldırma ve asli düzenleme yapma yetkisi
münhasıran TBMM’ye aittir.
Vergiler karşılıksız kamu gelirleridir. Vergi mükellefi somut bir
hizmet ya da karşılık bekleyemez.
Vatandaş ihtiyaçları kendi isteklerine göre karşılanmadığında
demokratik yollardan siyasi iktidara tepki verir.
Vergiler hukuki cebir altında alınır. Yaptırımı vergi cezası ya da
gecikme zammıdır.
Vergiler piyasa ekonomisi aktörleri tarafından ödenir.
Kamu sektörü kural olarak vergi ödemez.
Vergiler kural olarak parasal değer/nakit olarak alınır.
Vergilerin mali güce göre alınması gerekir.
|
|||||||||||||||||||||
Harçlar
|
Önemli kamu gelirlerindendir.
Harca tabi hizmetler sadece kamu kurum ve kuruluşlarınca verilebilir.
Hizmet alınınca ödenir. Hizmetten yararlanınca ödeme zorunluluğu
doğduğundan ihtiyari değil, zorunlu ödemelerdir.
Vergiden farklı olarak belirli
bir kamu hizmetinden somut olarak yararlanma söz konusudur.
Harç ödendiği halde hizmet alınmasa yargıya gitme hakkı doğar.
Harçlar da piyasa ekonomisi aktörleri tarafından ödenir.
Kamu sektörü kural olarak harç ödemez.
Harçlar mali güce göre değil, alınan hizmete göre ödenir.
Belediye Gelirleri Kanunu ve Harçlar Kanununda düzenlenmiştir.
Harçlar kural olarak parasal değer/nakit olarak alınır.
Harçlar kamu geliridir.
|
|||||||||||||||||||||
Resimler
|
Kamu idarelerinin verdiği izin
ya da sağladığı ayrıcalık karşılığında ilgililerden tahsil ettiği kamu
geliridir.
Eski bir uygulamadır. Hali hazırda uygulanmamaktadır. Artık bunlar
harç ya da vergi olarak alınmaktadır. (Gümrük vergisi, damga vergisi)
Karşılıklı ve cebri bir kamu geliridir.
Harçtan ayırmak zordur.
|
|||||||||||||||||||||
Şerefiyeler
|
Harcamalara katılma payı
olarak bilinir.
Sadece yerel yönetimlerce alınabilir.
Yerel yönetimlerce o yerde hizmetten yararlanmakta olan gayrimenkul
sahiplerinden alınan cebri bir kamu geliridir.
Belediye Gelirleri Kanununda “harcamalara katılma payı” olarak
düzeltilmiştir. Yol yapımı,
kanalizasyon şebekesi ve su şebekesi harcamalarına katılma payı olarak
tanımlanmıştır.
Maliyetin tamamı mükelleften istenemez.
|
|||||||||||||||||||||
Para ve Vergi Cezaları
|
Cebri kamu gelirlerindendir.
Karşılık esasına dayanır ama olumsuz
bir karşılık söz konusudur.
Para cezalarında kişi işlediği suç nedeniyle maddi varlığının bir
kısmını oluşturan parasal değerlerinden mahrum bırakılır.
Vergi cezaları vergi yasalarında vergi suçu sayılan fiilleri
işleyenlerden alınır.
Amaç gelir sağlamak değil, caydırıcılıktır.
Bunlar da bir gelir işlemi olarak gelire kaydedilir.
|
|||||||||||||||||||||
Fonlar
|
80’li yıllardan sonra önem kazanmış bir kamu geliridir.
Bütçe içi ya da dışı kaynaklardan elde edilerek belli amaçlar için
harcamak üzere ayrılarak bir kenarda hazır tutulan kamusal nitelikli paralardır.
Özal zamanında yaygınlaşmıştır.
Ülkemizde bu uygulamalarda aşırılıklara gidilmiş, 2000’li yıllardan
sonra fon uygulamaları daraltılmıştır.
Kolay harcama yapabilmenin bir yoludur.
Fonların bir kısmı bütçe içi, bir kısmı bütçe dışıdır.
|
|||||||||||||||||||||
Maliye Politikası ve Para
Politikası Önlemlerinden Doğan Gelirler
|
Devletin mali egemenliğine dayanan vergilendirme, para basma,
borçlanma, para-maliye politikası tedbirleri alma gibi yetkileri vardır.
Basılan kağıt ve madeni paraların maliyeti değerlerinin çok altındadır.
Türkiye ekonomik rejim olarak serbest
kur rejimi içerisinde yer alır.
Enflasyon:
Ulusal para biriminin değerinin düşürülmesi ya da karşılıksız para
basılarak dolaşımdaki para miktarının artırılması gibi tedbirlerle kısa
vadede kamu geliri elde edilir.
Devalüasyon: İhraç mallarının fiyatı düşer, dış ticaret ve bunlardan
alınan vergiler artar.
Emisyon hacminin genişlemesi: Vergi toplanmasını kolaylaştırır.
Bunlar kısa vadeli sonuçlardır.
Enflasyon uzun vadede olumsuz sonuçlara yol açar.
“Enflasyon en haksız vergidir.”
Yasaya dayanmaksızın vatandaştan para tahsil edilir. En çok dar gelirliler
etkilenirler.
|
|||||||||||||||||||||
Mali Tekeller
|
Devlet talebi esnek olmayan ya
da talep esnekliği az olan (insanların mutlaka tüketmeler gereken) malların
üretim ve/veya satış ve dağıtımını tekeline
alır.
Bu mallar maliyetinin çok üstünde satılarak devlete gelir sağlanır.
Günümüzde serbest piyasa ekonomisi uygulandığından mali tekeller
kalkmıştır.
Devlet artık düzenleyici ve denetleyici kurumlara verilen ruhsatlar
aracılığı ile gelir elde etmektedir.
Tütün ve Alkol Piyasası Denetleme Kurulu: Üretim yapanlara ruhsat ve
bandrol verir.
|
|||||||||||||||||||||
Parafiskal Gelirler (Vergi
Benzerleri)
|
Genel kamu yararına yönelik bir kısım kuruluşların sundukları
hizmetlerin finansmanında kullanılmak üzere kuruluş mensupları ya da
kuruluşla ilgili üçüncü kişilerden topladıkları ve merkezi yönetim bütçesi
dışında muhasebeleştirilen gelirlerdir.
Bunlar prim ya da aidat adı altında kamu kuruluşları (SGK) ya da kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca (barolar, ticaret ve sanayi
odaları, vb.). Sisteme ya da meslek grubuna dahil olan herkes bunları ödemek
zorundadır.
Ödenen prim ve aidatlar devletin kasasına değil, kurumun kasasına
gider.
|
|||||||||||||||||||||
Zorunlu Borçlanmalar
|
Devlet kişinin iradesine bakmadan bir yasaya dayanarak kişilerden hukuki
cebir altında borç alır.
Bu para, devletin uygun gördüğü faiz neması ile birlikte geri ödenir.
Vergiden farkı budur.
Belirlenen faiz de piyasa faizinin atında tutularak ek gelir
sağlanır.
|
|||||||||||||||||||||
İradi Kamu Gelirleri
|
1. Borçlanmalar
(Gönüllü/ihtiyari)
2. Devletlerarası
yardımlar
3. Hibe
ve bağışlamalar
4. Mülk
ve teşebbüs gelirleri
Bunlarda cebirle tahsil söz konusu değildir. Devlet özel hukuk
kurallarına tabidir.
|
|||||||||||||||||||||
Gönüllü İradi Borçlanmalar
|
Devlet tüzel kişiliğinin sağladığı fiil ehliyetine istinaden taraf
olarak borç ilişkisine girebilir.
Borçlanma veya finansman ihtiyacı içindeki devlet ya da kamu tüzel
kişisi tahvil ya da bono gibi borçlanma enstrümanlarını piyasaya sürer.
Bunları mali yatırım yapmak isteyenler satın alır.
Kesinlikle kamu gücü kullanımı ya da cebir yoktur.
Borç verme gönüllüdür. Vergiden farkı budur.
Ödenen para vade sonunda faizi ile birlikte geri ödenir.
Zorunlu borçlanmadan farkı: Zorunlu borçlanmada faiz piyasanın çok
altındadır.
|
|||||||||||||||||||||
Devletlerarası Yardımlar
|
Devletlerarası yardım ve hibeler de devlete gelir oluşturur.
Bunlar insani nedenlerden çok siyasi nedenlere dayanır.
40’lı yıllardaki Marshall yardımı. Komünizmi engelleme amaçlıdır.
Silah ve uçak sanayimizi olumsuz etkilemiştir.
|
|||||||||||||||||||||
Hibe ve Bağışlamalar
|
Devlet lehine yapılan hibe ve bağışlamalar devlete gelir oluşturur.
|
|||||||||||||||||||||
Mülk ve Teşebbüs Gelirleri
|
Bunların tutarı azalmıştır.
Devlet bir iktisadi işletme kurarak bunu işletebilir.
Devletin çoğunluğu gayrimenkul olan malvarlığı vardır. Bunların satış
ve kirasından elde ettiği gelirlere mülk
gelirleri denir.
Teşebbüs gelirleri ise
devletin sermayesinin tümüne ya da büyük kısmına sahip olduğu iktisadi
teşebbüslerinin ticari ve sınai faaliyette bulunması sonucunda elde edilen
kamu geliridir.
|
|||||||||||||||||||||
Genel Vergi Teorisi
|
Devletin birey ve topluluklardan kamu ekonomisine yaptığı kaynak aktarımıdır.
Bu kaynak aktarımı cebri ve
karşılıksızdır. Hukuki cebir ile yapılır.
Amacı: Kamu hizmetleri
için mali kaynak oluşturmak.
Kamu fonları içinde en büyük payı vergi gelirleri oluşturur. Bu oran sanayileşmiş toplumlarda %
100’e kadar çıkar.
Vergilerin diğer işlevleri:
·
Gelir dağılımının kontrolü ve düzenlenmesi
·
Piyasada fiyat istikrarının sağlanması
Verginin Unsurları
·
Cebri-zorunlu olması,
·
Tek taraflı olarak dayatılması,
·
Hukuki cebir kullanılması
·
Karşılıksız bir ödenti olması
|
|||||||||||||||||||||
Vergilerin Tarihçesi
|
Her devirde var olmuştur.
İlkçağlarda yönetene zorunlu olarak ödenirdi.
Toprak vergisi: Savaşta mağlup olanlar yenenlere öderdi.
Roma’da vergi = haraç.
Ortaçağda zorunlu yerine ihtiyari ödemeler vardı. (Bağış, hediye =
lütuf)
Gelire göre yapılırdı. Vergi veren halk değil, feodal beyin koruma
sağladığı vazallardı.
Otoritenin merkezileşmesiyle vergi cebri hale geldi.
1789 Fransız İhtilali’nden sonra vergiler hizmet sunma amacı ile
toplanmaya başladı.
Osmanlılar fethettikleri yerlerde İslamiyeti seçmeyenlerden vergi
alma yoluna gittiler.
Osmanlı’da:
1.
Örfi
vergiler
2.
Şer’i
vergiler
a.
Haraç:
Elde edilen ülkelerdeki toprakların yine o toprak sahiplerine bırakılması karşılığında
alınırdı.
b.
Aşar
(Öşür): Toprak zekatıdır. 1926’da kaldırılmıştır.
c.
Zekat:
Sosyal dayanışmayı ifade eder. Müslümanın malının 1/40’ını yani % 2,5’ini
fakirlere vermesidir. Zamanla devlet hazinesine giren bir vergi halini
almıştır. Birçok türü vardır: Toprak, hayvan, para, maden zekatı gibi.
d.
Cizye:
Müslüman olmayanlardan askerlik yapmamaları karşılığında alınan vergi.
İlk vergiler:
·
Şehir kapılarından alınan gümrük vergileri
·
Pazar dışı satışlardan alınan tüketim vergileri
|
|||||||||||||||||||||
Başlıca Vergicilik Kavramları
|
||||||||||||||||||||||
Verginin Temel Unsurları
|
Vergilendirme ilişkisinde alacaklı
ve borçlu olmak üzere iki taraf vardır.
1. Kamu Alacaklıları: Devlet ya da devletten
vergilendirme yetkisini almış olan kamu tüzel kişileridir. Vergilendirme
ilişkisinin aktif süjesidir.
2. Kamu Borçlusu (=Mükellef):
Vergilendirme ilişkisinin pasif
süjesidir.
Vergi Usul Kanunu Madde 8 – Mükellef, vergi kanunlarına göre
kendisine vergi borcu terettüb eden gerçek veya tüzel kişidir.
3. Vergi mükellefiyeti için:
a.
Fiil
ehliyeti gerekmez. Küçük ve kısıtlılar da vergi mükellefi olabilir. Tüzel
kişiliği olmayan adi ortaklıklar da vergi mükellefi olabilir. Küçük ve
kısıtlıların hem maddi hem şekli görevlerini kanuni temsilcileri (vergi sorumluları) yerine getirir.
Yükümlülük açısında belirleyici olan tek ölçüt ödeme gücüdür. Hem özel hukuk, hem de kamu hukuku tüzel kişileri
vergi mükellefi olabilirler. (Ör: Ziraat Bankası) KİT’ler devlete ait olsa da vergi yükümlüsüdür. Bunun sebebi piyasada rekabet eşitliğinin bozulmamasıdır.
Vergi özel ekonomiden kamu ekonomisine bir kaynak aktarımıdır.
b.
Vatandaşlık
şart değildir. Yabancılar da vergi mükellefi olabilir.
c.
Vergi hukukunda medeni hukuk anlamında ehliyet
aranmaz.
d.
Hak ehliyeti + ödeme gücü yeterlidir.
4. Yükümlü Kavramı: (iktisadi etki
bakımından ayrım, bunlar hukuki kavramlar değildir.)
a.
Yasal
(Kanuni) Yükümlü: Yasalarda vergi yükümlüsü olarak belirlenen kişidir.
Vergi yükünü her zaman kendileri taşımazlar. Ör: Gümrük vergisini ithalatçı
öder ama bunu fiyata ekleyerek tüketiciye yansıtır, sonuçta tüketici ödemiş
olur. Bunu piyasa koşulları belirler.
b.
Gerçek
(Taşıyıcı) Yükümlü: Verginin gerçek yükünü taşıyan kişidir. Vergi yüküne
katlanmak zorunda olan kişi bunu değiştirebilir. (Fiş ve KDV) (Dolaylı
vergilerde söz konusu olur.)
c.
Aracı
Yükümlü: Yasal yükümlü ve gerçek taşıyıcı arasındaki aşamalarda vergi
yükünü gerçek taşıyıcıya aktaran kişidir. (Dolaylı vergilerde söz konusu
olur.)
Yansıma:
Piyasa koşullarından yararlanılarak ödemek zorunda kalınan verginin
başkalarına aktarılmasıdır.
5. Vergi Sorumlusu: Vergi borcunun
ödenmesi bakımından vergi dairesi ile muhatap olan kişidir. Vergi borçlusu
değildir, ancak vergi borcundan doğan yükümlülükleri yerine getirmek
zorundadır. İki durumda ortaya çıkar:
a.
Kanuni
temsilci: Küçük ve kısıtlıların yasal temsilcileri ile tüzel kişilerin
organları.
b.
Vergi
tevkifatı (stopaj): Verginin kaynakta kesilmesi. Ör: Maaşlardan kesilen
vergi. Çalışan yükümlü, işveren sorumludur. Böylece vergi alacağı hızlı
tahsil edilir ve güvence altına alınır. Vergi sorumlusu maddi ödevi yerine
getirirken vergiyi yükümlünün malvarlığından öder. Ancak kendi kusurundan
dolayı vergi kaybı ortaya çıkarsa bu kayıp sorumludan alınır, sorumlu daha
sonra bunu yükümlüye rücu eder.
6. Verginin Konusu: verginin üzerinden
alındığı iktisadi unsurdur. Konu gelir, servet ya da harcamadır. Motorlu
taşıtlar vergisi, emlak vergisinin konusu mal, gelir ve intikal vergisinin
konusu gelir, vb.
7. Verginin Matrahı: Vergi borcunu hesaplamak için esas alınan, vergi yasalarına göre
belirlenen miktardır. Vergi konusunun değeri
ya da miktarı esas alınır. Çeşitleri:
a.
Spesifik
Matrah: Miktar esasına dayanır. Adil olmadığından kullanılmaz. (Kumaşın
metresinden 5 TL vergi alınması) Ör: Gümrük vergisi
b.
Ad
Valorem Matrah: Değer esas alınır. (Kumaşın değerinin % 5’inden vergi
alınması)
8. Vergiyi Doğuran Olay: Vergi yasalarının
vergi yükümlüsü ile verginin konusu arasında kurduğu bağdır. Ör: Gelir
vergisinde yükümlü gerçek kişi, konu gelir, doğuran olay gelirin elde
edilmesidir. Asli ve inşai bir işlemdir. İki açıdan önemlidir:
a.
Vergiyi doğuran olay meydana geldiği anda
hangi yasa yürürlükte idiyse vergi borcu o yasaya göre hesaplanır. Vergi
borcu vergiyi doğuran olay meydana geldiği anda ortaya çıkar. (VUK Madde 19 – Vergi alacağı, vergi
kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü
ile doğar.)
b.
Vergiyi doğuran olay 5 yıl içinde tespit
edilemezse zamanaşımına uğrar, vergi talep edilemez.
9. Vergi Kolaylıkları: Vergide genellik ilkesi (herkes vergi ödemek
zorundadır) ve eşitlik ilkesi
(aynı durumda olanlardan aynı oranda (yatay
eşitlik), farklı durumda olanlardan farklı oranda (dikey eşitlik) vergi alınmasıdır) geçerlidir.
a.
Vergi
Muafiyeti: Vergi yükümlüsünün yasa gereği vergi dışı
bırakılmasıdır. Ör. Vergiden muaf gayrimenkul geliri.
b.
Vergi
İstisnası: Vergi konusunun yasa gereği vergi dışı bırakılmasıdır.
Ör. Telif kazançları.
|
|||||||||||||||||||||
Tarife ve Oran
|
Oran
·
Sadece değer
esaslı (Ad valorem) matraha sahip olan vergilerde söz konusudur.
·
Vergi matrahının yüzde ya da bindelik oranından vergi alınır.
·
Tek/sabit
bir oran olabileceği gibi artan/müterakim
(kümülatif) de olabilir.
Vergi Tarifesi
·
Verginin hesaplanmasında kullanılan tüm ölçütleri ifade eder.
·
Genel olarak artan oranlı vergilerin
gösterildiği vergilendirme çizelgesine
verilen addır.
|
|||||||||||||||||||||
Oranlar Bakımından Vergiler
|
Vergiler
1. Nisbi Vergiler (Orana Dayalı):
·
Orana dayalı bir vergilendirme yapılır.
·
Farklı biçimlerde olabilir:
§
Sabit oranlı vergiler
§
Artan oranlı vergiler
§
Azalan oranlı vergiler
§
Tersine artan oranlı vergiler
2. Dağıtım (Tevzii) Vergiler (Orana Dayalı Olmayan):
·
İhtiyaç duyulan hasılata göre toplam miktar
belirlenerek bu tüm mükellefler arasında paylaştırılır. (Köy maliyesindeki
salma)
·
Adaletsizdir.
·
Hesaplanan miktar enflasyon vb. nedenlerle
yetersiz kalabilir.
3. Sabit Miktarlı Vergiler (Maktu Vergiler)
(Orana Dayalı Olmayan):
·
Alınacak vergi miktarı sabittir. Miktar yasada
düzenlenmiştir.
·
Uygulama alanı damga vergisi ve harçlardır.
·
Spesifik vergiler sabit miktarlı vergilerdir.
Harçlar Kanunu Madde 15:
Yargı harçları (1) sayılı
tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin
nev'i ve mahiyetine göre maktü esas üzerinden alınır.
|
|||||||||||||||||||||
Sabit Oranlı Vergiler
|
Vergi matrahı ne olursa olsun değişmez, sabit kalırlar.
Günümüzde birçok vergi sabit oranlıdır.
Sabit oranlı, “tek oranlı” anlamına gelmez.
Ör: Emlak vergisinin oranı arazilerde binde 1, arsalarda binde 3,
büyükşehir belediye sınırları içinde bu oranlar % 100 artımlı uygulanır.
Ör: KDV farklı mal ve hizmetler için sabit oranlıdır: % 1, % 8, %18.
Buna karşın kurumlar vergisi TEK ORANLIDIR: % 20.
|
|||||||||||||||||||||
Artan Oranlı Vergiler
|
Matrah büyüdükçe vergi oranı yükselir.
Gelir, veraset ve intikal vergileri.
Bunlar kişiye göre farklılaştırılabilen (şahsi) vergilerdir.
|
|||||||||||||||||||||
Artan Oranlılık Uygulama ve
Çeşitleri
|
İki biçimde uygulanır:
1.
Sınıf
usulü (basit usul)
·
Adaletsiz olduğu için günümüz yasalarında yeri
yoktur.
·
25.000 TL için vergi 3750 TL
·
26.000 TL için vergi 5200 TL
·
Gelir 1000 TL, vergi 1450 TL artıyor!!!!
2.
Dilim
usulü
·
Vergi matrahı dilimlere ayrılır.
·
Her dilimdeki matrahın oranı ayrı ayrı
hesaplanır.
·
Yaygın olarak kullanılan sistemdir.
·
25.000 TL için vergi 3250 TL
·
26.000 TL için vergi 3450 TL
|
|||||||||||||||||||||
|
Tek unsurlu artan oranlı
tarife: Matrah arttıkça oran yükselir.
|
|||||||||||||||||||||
|
Çifte artan oranlı vergi:
Oran birden çok etkene göre yükselir. Eski uygulamada veraset ve intikal
vergisi.
|
|||||||||||||||||||||
|
Sınırlı/sınırsız artan oranlı vergi:
·
Artan oranlılık oranın % 100’e ulaşıp
ulaşmamasına göre.
·
Gelir vergisi sınırlı artan oranlı vergidir.
·
Sınırsız artan tarifede oran % 100’e ulaşır.
Bu, müsadere anlamına gelir ve hiçbir sistemde uygulanmaz.
|
|||||||||||||||||||||
|
Gizli/açık artan oran:
|
|||||||||||||||||||||
|
Gelir Vergisi Kanunu madde 103: Yukarıdaki tablo. Burada açık artan
oran vardır.
Gizli artan oran: İzlenebilen bir artan oran yoktur, ancak matrahta
belli indirimlere yer verilmesi sonucu gizli artan oranlılık oluşur.
Örnek farklı vergi dilimlerinden aynı oranda vergi alınır, ancak tüm
dilimlerden aynı miktar, örneğin 1000 TL vergi dışı tutulursa, yüksek
matrahtan tahsil edilen oran artar.
Bu durumda: Reel (gerçek) oran = Vergi miktarı / Matrah
|
|||||||||||||||||||||
Artan Oranlı Vergilerde
Kullanılan Kavramlar
|
1. Tarife
Basamağı
2. Artma
Oranı
3. Yükseklik
Farkı
4. Uzunluk
Farkı
5. Ortalama
Oran
6. Marjinal
Oran
|
|||||||||||||||||||||
|
Tarife Basamağı:
·
Artan oran karşısında yer alan matrah
dilimlerinin her birine tarife basamağı denir.
|
|||||||||||||||||||||
|
Artma Oranı:
·
Birbirini izleyen iki tarife basamağının
arasındaki oran farkıdır. Yukarıdaki örnekte %5, %7, %8.
|
|||||||||||||||||||||
|
Yükseklik Farkı
·
Artan oranlı tarifede en küçük oranla en büyük
oran arasındaki fark. Yukarıdaki örnekte 35-15=%20
|
|||||||||||||||||||||
|
Uzunluk Farkı
·
Artan oranlı tarifede en yüksek matrahla en
düşük matrah arasındaki fark. Yukarıdaki örnekte 97000-11000=86000.
·
Bir artan oranlı tarifede uzunluk farkı sabit kalmak üzere yükseklik farkı ne kadar
büyükse, tarife dik artan tarife
olur.
·
Bir artan oranlı tarifede yükseklik farkı sabit kalmak üzere uzunluk farkı ne kadar
büyükse, tarife yumuşak artan tarife
olur.
|
|||||||||||||||||||||
|
Ortalama Oran
·
Artan oranlı tarifede ödenecek toplam vergi
miktarının toplam matrah miktarına oranıdır.
·
Ortalama Oran = Ödenen vergi / Matrah
|
|||||||||||||||||||||
|
Marjinal Oran
·
Matrahta 1 birim yükselme olduğunda vergide
gelen artışa marjinal oran denir.
·
Marjinal oran = V2-V1 / M2-M1
|
|||||||||||||||||||||
Tersine Artan Oranlılık
|
Hiçbir vergi yasasında yer almaz.
İktisadi bir analiz için varsayımsal olarak hesaplanır.
Ödeme gücünü gelirin yanı sıra servet, sosyal konum, harcamalar, vb.
gibi faktörler de etkiler.
Kişinin ödeme gücü yükseldikçe sabit
miktarlı vergilerin ödeme gücü içindeki oransal önemi azalır.
Matrah büyüdükçe, sabit oranlı
vergilerin ödeme gücü içindeki nisbi
oransal önemi azalır. Bu tür vergilere tersine oranlı vergiler denir.
Ör: Sigaradan alınan dolaylı vergi sabit miktarlıdır. Bu vergi ödeme
gücü az olan biri için önemli, ödeme gücü çok olan biri için önemsizdir.
Genellikle tüketime dayalı dolaylı vergilerde görülür.
Ödenen verginin ödeme gücü içindeki nisbi önemi gelir arttıkça
küçülür.
Bunlara ric’i vergiler de
denir.
|
|||||||||||||||||||||
Azalan Oranlı Vergiler
|
Mütedenni vergiler de
denir.
Matrah büyüdükçe vergilendirme oranı azalır.
Artan vergi oranı tarifesinin tam tersidir.
Adaletsiz olduğundan kullanılmaz.
|
|||||||||||||||||||||
Vergileme İlkeleri
|
Vergilerde ya da vergi sisteminden optimal yarar sağlamak için
vergilerin oluşumunda, tekniğinde ve uygulanmasında önerilen temel unsur,
gereklilik ve kurallardır.
“Olması gereken”i ifade eder.
Toplumsal ve ekonomik koşullara göre değişebilir.
İyi bir vergi sisteminin kurulmasına yardımcı olur.
Evrensel anlamda uzlaşılmış ilkeler değildir.
Sosyal devlet/liberal devlet/jandarma devlet
|
|||||||||||||||||||||
|
Adam Smith’in Vergileme
İlkeleri
|
|||||||||||||||||||||
|
Günümüzde Geçerli Olan
Vergileme İlkeleri
|
|||||||||||||||||||||
Vergide Genellik İlkesi
|
Herkes sosyal sınıf farkı gözetmeksizin kendi gelir ve serveti
üzerinden vergi vermek zorundadır.
Çeşitli muafiyetler belli bir sosyal sınıfa bütünüyle tanınmadığı
sürece sorun teşkil etmez.
|
|||||||||||||||||||||
Vergide Uygunluk İlkesi
|
Yükümlüler için uygun zamanda tahsilat.
|
|||||||||||||||||||||
Vergide Tarafsızlık İlkesi
|
Vergilendirme politikalar bazı mal ve hizmetleri dezavantajlı duruma
düşürmemelidir.
İçki, sigara gibi kalemlerdeki uygulama sosyal amaçtan dolayı kabul
edilebilir.
|
|||||||||||||||||||||
İktisadi Etkinlik İlkesi
|
Kaynak dağılımında, faktör arzında, iktisadi değişmede.
|
|||||||||||||||||||||
Vergide Adalet İlkesi
|
Herkes vergi ödemelidir. Yük dağılımı eşit olmalıdır.
|
|||||||||||||||||||||
Vergide Eşitlik İlkesi
|
Yatay Eşitlik: Eşit
durumdakilerin eşit vergilendirilmesi.
Dikey Eşitlik: Farklı
durumdakilerin farklı vergilendirilmesi.
Vergi teorisinin
geliştirdiği bir kavramdır.
Artan oranlı
vergi tarifesi bu amaca hizmet eder.
Vergilemede Yükün Eşit
Dağılımı:
1.
Yararlanma
Teorisi:
·
Herkes kamu hizmetlerinden yararlandığı ölçüde
vergi ödemelidir.
·
Kimin neden ne kadar yararlandığı
bilinemeyeceğinden bu teori eksiktir.
2.
Ödeme
Gücü İlkesi (İktidar Prensibi):
·
Vergiler ödeme gücüne göre ödendiği takdirde
eşitlik sağlanır.
·
1962 ve 1981 Anayasalarında da bu ilke kabul
edilir.
·
Ödeme gücü nasıl tespit edilir?
§
Gelir, servet, harcama gibi kriterler ölçüt
alınır.
Gelirin Vergilendirilmesine
İlişkin Araçlar:
1. En az geçim indirimi:
§
Yükümlüler ve ailelerinin asgari geçimleri
için gerekli gelir vergiden muaf tutulur.
§
Bizim sistemimizden 1985’te kaldırıldı.
2. Ayırma kuramı:
§
Gelirleri nitelik olarak ayırır ve emek
gelirlerini himaye eder.
§
Sadece ücret geliri elde edenlere uygulanır.
§
Miktarı ne olursa olsun ücret gelirine özel
vergi indirimi uygulanır.
3. Artan oranlı vergiler:
§
Dikey eşitliği sağlamaya yöneliktir.
|
|||||||||||||||||||||
Vergilendirmenin Amaçları
|
1.
Mali
Amaçlar
a.
Hazinenin gelir elde etmesi.
b.
Kamu hizmetleri için gerekli finansmanın
sağlanması
2. Mali Olmayan Amaçlar
a.
Sosyal ekonomik politikaların uygulanmasında
araç olarak kullanma
b.
Belli bir sosyal hedefe ulaşmak
c.
Kalkınmanın finansmanı, dış dengenin
tutturulabilmesi
|
|||||||||||||||||||||
Vergilendirme Süreci
|
Basit değil, çeşitli önkoşul, aşama ve işlemlerden oluşan karmaşık
bir işlemdir.
|
|||||||||||||||||||||
|
Önkoşullar:
1.
Hukuki
Önkoşul: Vergilendirme bir kanuna dayanmalıdır.
2.
Maddi
Önkoşul: Vergiyi doğuran olay.
Aşama ve İşlemler:
1.
Tarh
İşlemi
2.
Tebliğ
İşlemi
3.
Tahakkuk
İşlemi
4. Tahsil İşlemi
|
|||||||||||||||||||||
Vergilerin Meşruluğu
|
||||||||||||||||||||||
İstifade (Mübadele) Teorisi
|
Rousseau’nun toplumsal sözleşmesini temel alır.
İki farklı kuramı kapsar:
Sosyal Sözleşme Kuramı
1.
Vergiyi
hizmet bedeline dayandıran kuram:
§
Vergiyi hizmet bedeli olarak görür.
§
Eleştiri:
o Tam/mutlak
kamusal hizmetlerin faydası ölçülemez.
o Bu
hizmetler pazarlanamaz.
o İnsanlar
bunlardan yararlanmada birbirine rakip değildir.
2.
Vergiyi
sigorta primine benzeten kuram
§
Devlet can ve mal güvenlikleri için insanları
sigortalar, vergi de primdir.
§
Eleştiri:
o Sigorta
zorunlu değil, ihtiyaridir.
o Devlet
vatandaşlarının zarar görmesini istemez.
o Devlet
bir risk durumunda tazminat ödemez.
3.
Vergiyi
sosyal üretimin genel harcamalarına katılma payına sayan kuram
§
Olayı şirkete sermaye payı konması gibi görür.
§
Üretimin sosyal giderlerini topladığı katkı
payı ile devlet karşılar.
§
Eleştiri:
o Ortak
gerektiğinde şirketten ayrılabilir.
o Vatandaşlıktan
çıkmak kolay değildir.
Marjinal Nazariye
·
Kişiler vergi ödeyerek kamusal hizmetleri
satın alırlar.
·
Özel kesimden alınan malın sağladığı marjinal
fayda ile kamudan satın alınankinin marjinal faydası ile eşitleninceye kadar
bu devam eder.
·
Özel kesime fiyat, kamu kesimine vergi ödenir.
·
Vergiyi bir hizmet bedeli olarak görür.
·
Eleştiri:
o
Marjinal fayda ölçülemez.
o
Devletin sadece bazı hizmetlerini açıklamaya
yeter.
|
|||||||||||||||||||||
Ödeme Gücü Teorisi
|
Temel düşünce: ödeme gücüne sahip olan vergi ödemek zorundadır.
Diğer teorilerde ihtiyarilik, bunda cebrilik vardır.
Vergiler kişiler arasında ödeme gücüne göre dağıtılmalıdır (dikey eşitlik).
Esas olan yatay eşitlik değil, fedakarlıkta eşitliktir.
Kamu ekonomisinin finansmanı için özel ekonomiden kaynak aktarımı
gerekir.
“Temsilsiz vergi olmaz”
Gelir, servet ve harcaması olanın ödeme gücü de vardır, vergi ödemesi gerekir.
|
|||||||||||||||||||||
Egemenlik Teorisi
|
Devlet egemenliğine dayanarak vergi toplar.
Devletle tabiyet bağı olanlar ve bir şekilde bağlantı kurmuş
yabancılar devlete vergi ödemek zorundadırlar.
Devletin egemenlik yetkisi sınırsız değildir, hukuk kuralları çerçevesinde
kullanılmalıdır.
|
|||||||||||||||||||||
Vergi ile ilgili diğer kavramlar
|
||||||||||||||||||||||
Vergi Sistemi
|
Bir ülkede, bir ekonomide belli bir zamanda uygulanan vergilerin
bütününe vergi sistemi denir.
Zamana ve mekana göre değişir.
Vergilerin sayısına göre:
1. Tek vergili sistem:
·
Sadece tek bir vergi vardır.
·
Günümüzde görülmemektedir.
·
Tarihte de saptamak kolay değildir.
·
Ödeme gücünü kavramaktan uzak bir sistemdir.
2.
Çok
vergili sistem:
·
Birden çok vergi ile yükümlendirme vardır.
|
|||||||||||||||||||||
|
Vergi Sistematiği:
Çok vergili sistemlerde vergilerin sınıflandırılmasıdır.
Güdülen amaca göre farklı sınıflandırmalar yapılabilir.
Vergiyi toplayan kuruma göre:
1. Maliye
Bakanlığı-Gelir İdaresi Başkanlığı (Merkezi İdare)
2. Yerel
Yönetimler
Kaynağına göre:
1. Yurtdışından
alınan vergiler
2. Yurtiçinden
alınan vergiler
|
|||||||||||||||||||||
Vergi Sistemindeki Vergilerin
Tür ve Sınıfına Göre Tasnifleri
|
1. Yükümlülerin
kişisel durumlarına göre
2. Vergiyi
ödeyen ve vergi yükünü fiilen taşıyana göre
3. Kapsama
göre
4. Ekonomik
kaynağa göre
|
|||||||||||||||||||||
|
Yükümlülerin kişisel
durumlarına göre tasnif
1.
Objektif(gayrişahsi)
vergiler
·
Herkese aynı biçimde uygulanır.
2.
Subjektif
(şahsi) vergiler
·
Kişinin özel koşullarını dikkate alır.
·
Ayırma kuramı geçerlidir.
|
|||||||||||||||||||||
|
Vergiyi ödeyen ve vergi yükünü
fiilen taşıyana göre tasnif
1.
Dolaylı
vergiler
·
Vergi ödeyen kişi ile yükümlü farklıdır.
·
Vergi yansıtılır.
·
Fiyat
mekanizması yardımıyla alınır. Ör. KDV.
·
Fiyat mekanizmasını etkiler.
·
Türk vergi sisteminde vergilerin % 70’ini
oluşturur.
·
Bunlar objektif vergidir, ödeme gücü göz önüne
alınmaz.
2.
Dolaysız
vergiler
·
Vergi ödeyen kişi ile yükümlü aynıdır.
·
Fiyat mekanizmasını etkilemez.
·
Türk vergi sisteminde vergilerin % 30’unu
oluşturur.
Bu durum adaletsiz bir sisteme işaret eder.
Gelir düzeyi düştükçe bu sistemle gelir dağılımı daha da bozulur.
|
|||||||||||||||||||||
|
Kapsama göre tasnif
1.
Genel
vergi
·
Herhangi bir vergi, vergilendirdiği konu
unsurunun tümünü ya da büyük bir kısmını kapsamına alıyorsa genel vergidir.
·
KDV: genel harcama vergisi.
·
Gelir vergisi: servetin tümü üzerinden alınır.
2.
Özel
vergi
·
Herhangi bir vergi, vergilendirdiği konu
unsurunun birini ya da küçük bir kısmını kapsamına alıyorsa özel vergidir.
·
Banka ve sigorta vergisi.
·
Motorlu taşıtlar vergisi: servetin bir kısmı
üzerinden.
|
|||||||||||||||||||||
|
Ekonomik kaynağa göre tasnif
1.
Gelir
üzerinden alınan vergiler
2.
Servet
üzerinden alınan vergiler
3.
Harcamalar
üzerinden alınan vergiler
|
|||||||||||||||||||||
Türk vergi sistemindeki
vergilerin ekonomik kaynağına göre tasnifi
|
||||||||||||||||||||||
|
Türk vergi sistemindeki en önemli vergiler:
1. Gelir
Vergisi
2. Kurumlar
Vergisi
3. Katma
Değer Vergisi (KDV)
|
|||||||||||||||||||||
|
Gelirden Alınan Vergiler
Konu unsurları
aynıdır.
Yükümlüleri
farlıdır.
1.
Gelir
Vergisi
·
Yükümlüsü gerçek
kişiler.
·
Artan oranlı tarifeye sahiptir
·
Subjektif vergidir.
·
Konusu gelirdir.
·
Gelir:
Belli bir dönemde, kişinin satın alma
gücünde meydana gelen artıştır.
·
Dinamik analizde zaman kavramı, statik analizde şu andaki durum fotoğraflanır.
·
Gelir dinamik, servet statik bir kavramdır.
·
Servetten alınan vergiler gelirin
biriktirilmiş halini vergilendirir.
·
Servetteki artışın hangi kaynaktan geldiğini
bilmek vergilendirme açısından önemlidir.
·
Bu geliri
açıklayan kuramlarla çözülür.
2.
Kurumlar
Vergisi
·
Yükümlüsü kurumlar
(bir kısım tüzel kişiler ve tüzel kişiliği bulunmayan kurumlar (ör. Adi şirketler))
·
Sabit tek oranlıdır. (%20)
·
Objektif vergidir.
|
|||||||||||||||||||||
Geliri Açıklayan Kuramlar
|
1.
Kaynak
Kuramı (Sürekli Gelir/Dar Kapsamlı Gelir Anlayışı)
·
Üretim faktörlerinin üretime katılması karşılığında
elde edilen pay gelirdir.
§
Emekle kazanç, ticaretle kazanç, bankaya yatan
paradan kazanç gelirdir.
§
Şans oyunlarından kazanç, gayrimenkul değer
artışı, miras gelir değildir. Çünkü sürekli değil, bir kereliktir.
·
Kaynağı belli olmayan ve sürekli olmayan
servet artışları gelir değildir.
2.
Net
Artış Kuramı (Safi Gelir/Geniş Kapsamlı Gelir Anlayışı)
·
Belli bir dönemde satın alma gücündeki artış
kaynağı ne olursa olsun gelir sayılır.
·
GELİR = tesadüfe bağlı satın alma gücü artışı
+ üretime bağlı elde edilen gelir
|
|||||||||||||||||||||
Gelir Vergisinin Kapsamındaki
Vergi Türleri
|
Gelir Vergisi Kanunu
Madde 2 – (Değişik: 7/1/2003 -
4783/2 md.)
Gelire giren kazanç ve iratlar
şunlardır:
1. Ticarî kazançlar,
2. Ziraî kazançlar,
3. Ücretler,
4. Serbest meslek kazançları,
5. Gayrimenkul sermaye
iratları,
6. Menkul sermaye iratları,
7. Diğer kazanç ve iratlar.
Bu Kanunda aksine hüküm
olmadıkça, yukarıda yazılı kazanç ve iratlar gelirin tespitinde gerçek ve
safi miktarları ile nazara alınır.
Gelir vergisi kanunu kaynak
kuramı + sınırlı safi artış kuramını benimser.
|
|||||||||||||||||||||
|
|
|||||||||||||||||||||
|
Teşebbüs gelirleri
§ Bir
iletme kurulur ve sermaye tahsis edilir.
§ Teşebbüse
emek de koyulmakla birlikte sermaye ağırlıklıdır.
|
|||||||||||||||||||||
|
Emek gelirleri
§
Emek mukabili çalışma sonunda gelir elde
edilir.
|
|||||||||||||||||||||
|
Servet gelirleri
§
Servet unsurlarının başkalarının kullanımına
bırakılması sonucu gelir elde edilir.
|
|||||||||||||||||||||
Gelir Vergisi Bakımından
Vergileme Teknikleri
|
|
|||||||||||||||||||||
|
|
|||||||||||||||||||||
|
|
|||||||||||||||||||||
|
|
|||||||||||||||||||||
|
|
|||||||||||||||||||||
|
|
|||||||||||||||||||||
|
|
|||||||||||||||||||||
|
|
|||||||||||||||||||||
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder