BORÇLAR HUKUKU-GENEL
HÜKÜMLER
BORÇLAR HUKUKUNUN
KONUSU VE KAYNAKLARI
Hukuk sosyal
ilişkileri düzenleyen ve yaptırımı bulunan kurallar topluluğudur.
Borç ilişkisi,
bir tarafı alacaklı, bir tarafı borçlu olan ve edim adını verdiğimiz borç unsurunu içeren bir sosyal ilişkidir.
Borç ilişkisinin sujeleri kişilerdir.
Gerçek kişiler: Kişilik,
gerçek kişiler için tam ve sağ doğumla başlar (TMK 28). Hak ehliyeti, sağ
doğmak şartıyla ana rahmine düştüğü andan başlar.
·
Borç ilişkisine taraf olabilmek için: hak
ehliyeti + taraf ehliyeti
·
Borç ilişkisinin kurulabilmesi gereken işlemleri
yapmak için: hak ehliyeti + fiil ehliyeti
Tüzel kişiler: Kuruldukları
andan itibaren hak ehliyetine, zorunlu organlarını oluşturdukları andan itibaren
de fiil ehliyetine sahiptirler. Tüzel kişi kurulmadan borç altına sokulamaz,
ancak, kurulduktan sonra, yetkili organlarının kararı ile kuruluşundan önceki
borç ilişkisini kabul edebilir.
ALACAKLI
Edimin ifasını talep yetkisine sahiptir. Borç ilişkisinin
aktif tarafıdır.
·
Kısmi
alacaklılık: Her bir alacaklı alacağın kendisine ait kısmının ifasını
ister.
·
Müteselsil
alacaklılık: Her bir alacaklı alacağın tamamının ifasını isteyebilir.
Borçlu, borcun tamamını alacaklılardan birine ifa ettiğinde borçtan kurtulur.
Alacaklı tarafın
değişmesi:
·
Hukuki
işlem sonunda:
o
Alacağın
temliki (devri): TBK 183: “…..
alacaklı borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü kişiye
devredebilir.”
o
Sözleşmenin
devri: TBK 205: “Sözleşmenin devri,
sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve
devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birlikte bütün hak ve
borçlarını devralana geçiren bir anlaşmadır.”
o
Sözleşmeye
katılma: TBK 206: “Sözleşmeye
katılma, sözleşmeye katılan ile bu sözleşmenin tarafları arasında yapılan ve
katılanın, yanında yer aldığı tarafla birlikte onun hak ve borçlarına sahip
olması sonucunu doğuran bir anlaşmadır.” Aksi kararlaştırılmamışsa, katılan
ve yanındaki müteselsilen alacaklı ve borçlu olur.
·
Kanundan
dolayı: Ör: Miras.
·
Mahkeme
kararıyla: Ör: Evlilik sırasında bir taraf yükümlülüklerini yerine
getirmezse.
BORÇLU
·
Kısmi
Borçluluk: Her bir borçlu borcun kendisine ait kısmından sorumludur.
·
Müteselsil
Borçluluk: Her bir borçlu borcun tamamından sorumludur.
Borçlu tarafın
değişmesi:
·
Hukuki
işlem sonunda:
o
Borcun
üstlenilmesi: TBK 195: “… alacaklının
rızası ile…”
o
Borca
katılma: TBK 201. Borçlu ve borca katılan müteselsilen sorumlu olurlar.
o
Sözleşmeye
katılma: TBK 206. Aksi kararlaştırılmamışsa, katılan ve yanındaki müteselsilen
alacaklı ve borçlu olur.
·
Kanundan
dolayı:
o
Miras: TMK
599: Ölenin borçları mirası reddetmemiş mirasçılara geçer. İSTİSNA: Şahsen
ifası gereken bir edim söz konusu olduğunda ölüm borcu sonlandırır.
o
Malvarlığı
ya da işletmenin devri: TBK 202. Devralan gazetede yayımlanarak ilan
edildiği tarihten itibaren borçlardan sorumlu olur.
EDİM
a. Verme-Yapma-Yapmama Edimleri:
i.
Verme
Edimleri: Borçlu alacaklıya bir şey vermeyi borçlanmıştır. Ör: Satım,
bağış, trampa. Edimi taraflar tayin eder. Çeşit (cins) borçlarında edimin
seçimi borçluya aittir. Ancak bu seçim, ortalama nitelikten daha düşük olamaz.
(Parça borcu=son model bir otomobil. Cins borcu=1 ton buğday.)
ii.
Yapma
Edimleri: Kişisel (şahsi) edimler. Borçlu alacaklıya bir şey yapmayı
borçlanmıştır. Ör: Eser, hizmet, vekalet sözleşmeleri. Bizzat borçlu tarafından
ifa edilmelidir. TBK 83: ”… bizzat ifada
alacaklının menfaati yoksa, şahsen ifa etmekle yükümlü değildir…”
|
VERME EDİMİ
|
YAPMA EDİMİ
|
Nitelikleri Bakımından
|
Verme
|
Yapma
|
Bizzat ifa yükümlülüğü yok.
|
Bizzat ifa yükümlülüğü var.
|
|
Sonuçları Bakımından
|
Alacaklı temerrüde düşerse borçlu borcundan kurtulamaz. Kurtulmak
için hakimin görebileceği yere tebliğ etmelidir.
|
Alacaklı temerrüde düştüğünde tebliğ olmaz.
|
Borçlu borcuna aykırı davrandığında onun gücüyle sınırlı bir yaptırım
öngörülmez.
|
Borçlunun borcunun yapma sınırı vardır. Borcu yeteneği ile
sınırlıdır.
|
iii.
Yapmama
Edimleri: Borçlu bir şeyden kaçınmayı ya da yapmamayı borçlanmıştır.
b. Maddi-Hukuki Edimler:
i.
Maddi
Edimler: Elle tutulur bir varlığın ifasına ilişkin edimlerdir.
ii.
Hukuki
Edimler: Hukuki bir ifa gerektiren edimlerdir.
c. Ani-Sürekli-Dönemsel Edimler:
i.
Ani
Edimler: Borçlu, borcun konusunu bir kez ifa ile borçtan kurtulur. Ör:
Eser, peşin parayla satım, karz (para ödüncü), vb.
ii.
Sürekli
Edimler: Edim süreklilik arzeder. Ör: Kira sözleşmesi.
iii.
Dönemsel
Edimler: Belirli dönemlerde belirli edimler ifa edilir. Ör: Taksitli satım
sözleşmesi.
d. Bölünebilir-Bölünemez Edimler:
i.
Bölünebilir
Edimler: Parçalara ayrılabilen edimdir. Para ve mislî şeyler.
ii.
Bölünemez
Edimler: Parçalara ayrılamayan edimdir. Tablo, bilgisayar, vb. Bölünemeyen
borcun birden çok borçlusu varsa, borçlulardan her biri borcun tamamını ifa
etmekle yükümlüdür.
Borçlanılmış Edimin
Belirlenmesi
TBK 86: Cins borçlarında seçim borçluya aittir, ancak
ortalama nitelikten daha düşük olamaz.
TBK 87: Seçimlik borçlarda edimlerden birinin seçimi
borçluya aittir.
Edimin Değişmesi
Borçlu temerrüde düşerse, alacaklı ifası gecikmiş edim
yerine tazminat talep edebilir. (TBK 125). Ya da borçlu, teslim edilecek mal
yerine muadilini teslim etmeyi önerebilir.
BORÇLAR HUKUKUNUN
TEMEL KAVRAMLARI
Borç ilişkisinden doğan haklar:
1.
Asli
Haklar: Alacak hakları, esaslı unsuru oluşturur.
2.
Bağlı
(Fer’i) Haklar: Tarafların asıl amaçladıkları haklar olmayıp, alacak
hakkını genişleten ya da güvence altına alan haklardır.
a.
Alacak hakkını genişleten haklar: faiz, ceza
koşulu, gecikme zammı
b.
Alacak hakkını güvence altına alan haklar:
kefalette kefile, rehinde rehin verene, garanti sözleşmesinde garanti verene
karşı ileri sürülür.
Bağlı haklar ancak asli hak mevcut ve geçerli ise kullanılır.
Borcu sona erdiren sebeplerden biriyle asli hak ortadan
kalkmışsa, buna bağlı olan fer’i haklar da son bulur.
Asli hak bir hukuksal işlemle son bulmuş, ancak sona
erdirici işlem hukuka aykırılık nedeniyle iptal edilmişse, asli hak devam
ettiğinden, ona bağlı olan fer’i haklar da canlanır.
3.
Tali
Haklar: Borç ilişkisinden doğan ikincil derecedeki haklar.
a.
Yenilik
Doğurucu Haklar: Hak sahibinin tek taraflı açıklamasıyla bir ilişkinin
kurulmasını, değiştirilmesini ya da sona erdirilmesini sağlayan, kayıt ve
koşula bağlanması mümkün olmayan, kullanıldıktan sonra kendisinden dönülemeyen
haklardır.
i.
Kurucu
Yenilik Doğurucu Haklar:
1.
Önalım
(şuf’a) Hakkı: Hakkın konusu malın üçüncü kişiye satılması durumunda
bu malı aynı koşullarla öncelikli olarak alma hakkı. Hak sahibi bu hakkını
üçüncü kişiye beyan ettiğinde onun yerine geçerek, satıcı ile aynı koşullarda
bir satım sözleşmesi kurar. (Tek taraflı irade açıklaması)
2.
Geri alım
(vefa) Hakkı: Kişi, sattığı malın alıcısı ile yaptığı sözleşme ile
bunu geri alma hakkını elde etmektedir. Bu hakkını kullandığı anda, taraflar
arasında satılan malın geri alımına ilişkin bir borç sözleşmesi doğmaktadır.
3.
Alım (İştira)
Hakkı: Hak sahibi, dilediği anda, tek taraflı irade açıklamasıyla,
karşı tarafla satım sözleşmesi kurabilmektedir.
ii.
Değiştirici
Yenilik Doğurucu Haklar:
Örnek: Seçimlik hakka sahip olan kişinin mevcut borç ilişkisinin konusunu
değiştirmesi.
iii.
Bozucu Yenilik
Doğurucu Haklar:
Örnek: Sözleşmeyi fesih hakkı, mirası reddetme hakkı.
Yenilik Doğurucu Hakların Nitelikleri:
1.
Hak sahibi tarafından tek taraflı irade
açıklamasıyla kurulur. Diğer tarafın kabulüne/irade açıklamasına gerek yoktur.
2.
Bu haklar herhangi bir kayıt ve koşula
bağlanamazlar.
3.
Bu haklar kullanıldıktan sonra bundan geri
dönülemez.
b.
Def’i
Hakları: Hak sahibine bir borcun yerine getirilmesini geciktirme ya da
ortadan kaldırma yetkisi veren, tek taraflı irade açıklamasıyla kurulan
haklardır.
Örnek: Takas def’i, zamanaşımı def’i, ödemezlik def’i, kefilin tartışma
def’i, rehnin paraya çevrilme def’i. Bu haklar da yenilik doğurucu tali haklardandır.
DİKKAT: Def’i hakkı ile usul hukukundaki ilk itirazların birbirine
karıştırılmaması gerekir.
BORÇ İLİŞKİSİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK
HAKKININ NİTELİKLERİ VE KUVVETLENDİRİLMESİ
A. Nitelikleri
a.
Borç ilişkisinden doğan alacak hakları sınırlı sayıda değildir. Bu, alacak hakkı (şahsi hak) ile ayni hak
arasındaki en önemli farklardan birisidir. Yasada öngörülmeyen bir borç
ilişkisi yaratılabilir.
b.
Borç ilişkisinden doğan alacak hakkı, sadece
borçluya karşı ileri sürülebilir. Ayni
haklar herkese karşı ileri sürülebilir. Alacak hakkı nisbi haktır. Sadece taraflar arasında
hüküm ifade edip sonuç doğurur. (İSTİSNA Yeni BK 310: Yeni ev sahibi kira
sözleşmesine taraf olur.) (İSTİSNA Aile konutu ile ilgili düzenleme) (İSTİSNA Üçüncü
kişiyi koruyucu etkili sözleşme: alacaklı ile borçlunun koruma alanına
girdiği anlaşılabilen üçüncü kişiler de başka hukuki olanakları bulunmadığı
takdirde sözleşmeye dayanabilirler.)
c.
Borç ilişkileri geçici sosyal ilişkilerdir. Mutlaka son bulurlar. Borcun sona erme
sebepleri:
a.
Zamanaşımı:
(borcun muaccel olduğu tarihten itibaren) Zamanaşımına uğramış borç talep
edilebilir, dava edilemez, eksik borçtur. Tazminat talebi, zarar görenin zararı
ve tazminat yükümlüsünü öğrendikten itibaren 2 yıl, ve her halde fiilin
işlendiği tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
b.
İbra
c.
Alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi
d.
Yenileme
e.
Takas
B. Kuvvetlendirilmesi
Bazı borç ilişkilerinden doğan alacak
haklarının üçüncü kişilere de ileri sürülebilmesini sağlamak üzere “alacak ya
da şahsi hakların kuvvetlendirilmesi” öngörülmüştür.
BK
312: Taşınmaz kiralarında, kiracının kiracılık hakkının tapu siciline şerhi
kararlaştırılabilir.
MK
1009: şuf’a, iştira ve vefa hakları. Tapuya şerh edilmişse herkese karşı ileri
sürülebilir.
C.
Alacak ve Talep Hakkı
Alacak hakkı, özü itibariyle bir talep
hakkına dayanır. Ancak bu haklar arasında farklar vardır.
1.
Doğuş anları bakımından: Alacak hakkı doğmuş,
ancak talep hakkı doğmamış olabilir. Talep hakkı, borç muaccel olduğunda doğar.
2.
Kapsamları bakımından: Alacak hakkı, alacaklıya
talep hakkı dışında yetkiler de sağlar: yenilik doğurucu haklar, dava hakkı,
def’i hakkı, vb.
3.
Sona ermeleri bakımından: Kira sözleşmesi sona
erince alacak hakkı son bulur, ama ödenmemiş muaccel borçları talep hakkı
sürer.
BORÇLAR HUKUKUNUN KAYNAKLARI
TMK 1’de yer alan hüküm, borçlar hukuku için de geçerlidir.
BORÇ İLİŞKİSİNDEN DOĞAN YÜKÜMLER
Sözleşme ile belirlenir.
Objektif iyi niyet ilkesince
doğruluk ve güven kurallarından çıkarılabilir.
Borç ilişkisinin esaslı
unsurlarından çıkarılabilir.
A. EDİM YÜKÜMLERİ
a.
Asli Edim
Yükümleri: Sözleşmenin esaslı unsurlarını oluşturan ve sözleşmenin türü ve
niteliği ile yakından ilişkili olan edimlerdir. Borçlunun birinci derecedeki
yükümlülükleridir.
b.
Yan Edim
Yükümleri: Esaslı unsurları oluşturmayan, ancak edimin hazırlanmasına,
gerçekleşmesine, güvenliğine ilişkin yükümlerdir. Bunlar da talep ve dava
konusu olabilirler.
B.
YAN YÜKÜMLER
(= Diğer davranış yükümleri = Özen gösterme
yükümleri)
Kaynağı dürüstlük kurallarıdır.
Borç ilişkisinin kurulmasını engellemezler.
Ayrı bir talep ya da dava konusu olamazlar.
Ancak bu yüzden doğan zararlar için tazminat talep edilebilir.
Örnek: Malın hasarsız tesliminin
sağlanması, kullanım kılavuzu sağlanması, vb.
BORÇ VE YÜKÜMLÜLÜK
Yükümlülükler
(mükellefiyetler) de aynı borçlar ve yan yükümler gibi bir davranış kuralıdır.
Ancak yükümlülükten yararlanan kişi bu davranışın ifasını talep edemez ve bunu
dava konusu yapamaz. (Satıcı, ayıplı malı ihbar için alıcıyı zorlayamaz, dava
edemez). Yükümlülüğü yerine getirmeyen kişi hak kaybına uğrar. Ancak
yükümlülüğün yerine getirilmemesi tazminat sorumluluğuna yol açmaz.
Bir
davranış kuralının yüküm mü, yükümlülük mü olduğunun belirlenmesi kolay
değildir. Ölçü, davranışla ilgili kuralda hukuksal öneme haiz bir yarar mı
olduğu, yoksa bu yarara ilişkin yasa koyucunun özel bir düzenlemesinin bulunup
bulunmadığıdır. Birinci durumda yükümlülük, ikinci durumda ise yüküm söz
konusudur.
SORUMLULUK
Borç
ilişkisi daima sorumluluğa yol açar. Aydınlatılması gereken iki nokta:
1.
“-den
sorumluluğu”: Borçlunun neden sorumlu tutulduğu. (Sözleşme, haksız fiil,
sebepsiz zenginleşme)
2.
“ile
sorumluluğu”: Borçlunun ne ile sorumlu tutulduğu.
A. Borçlunun Sorumluluk Türü:
Borçlu şahıs varlığı ile değil,
malvarlığı ile sorumlu tutulabilir. Anayasa md 38/8: “Hiç kimse, yalnızca
sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden
alıkonulamaz.”
1.
Sınırsız Malvarlığı Sorumluluğu: Borçlu, borca
aykırı davrandığında, bütün malvarlığı ile sorumlu olacaktır. (İİK, borçlunun
meslek ve sanatını icra etmesi için zorunlu olan mallarının, ibadete yarayan
kitap ve eşyasının, yaşamını devam ettirebilmesi için zorunlu miktarların
haczedilmesini yasaklamıştır.)
2.
Sınırlı Malvarlığı Sorumluluğu
a.
Miktar bakımından sınırlı sorumluluk (Kefilin
sorumluluğu gibi)
b.
Konu bakımından sınırlı sorumluluk (Hazinenin
sorumluluğu gibi)
EKSİK BORÇLAR
Geçerli
bir borç ilişkisine rağmen, borçlunun borca aykırı davranışı nedeniyle devletin
yetkili organları kanalıyla sorumlu tutulamadığı borçtur.
Türleri:
A.
Zamanaşımına uğramış borçlar
B.
Kumar ve bahisten doğan borçlar (Yasal düzenleme
söz konusu ise taam borç)
C.
Ahlaki ödevlerden doğan borçlar
D.
Evlenme simsarlığından doğan borçlar
Nitelikleri:
Takip edilebilir, ama dava edilemez borçlardır.
Borçlu kendi isteği ile borcunu ifa ederse, bu sebepsiz
zenginleşme davasına konu olamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder