10 Şubat 2015 Salı

VERGİ HUKUKU

VERGİ HUKUKU
Vergi Hukukunun Kaynakları
Anayasa
Madde 73 – Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.

KDV %10 olarak konmuştur, bakanlar Kurulu % 1’e indirebilir ya da  4 katına çıkarabilir. %18 uygulanmaktadır.
Yasalar
Vergilerin Kanuniliği İlkesinin Gerekleri:
1.       Vergi yükümlülüğü yasa ile koyulur, değiştirilir ve kaldırılır. Vergi yasasında verginin temel unsurları açıkça belirtilmelidir.
2.       Kıyas Yasağı: Vergi idaresi ve vergi yargısı oranları, yasal vergi yükünü, yükümlülüğün kapsamını kıyas yoluyla değiştiremez.
3.       Taraflar sözleşme ile vergi yükünü değiştiremezler. Böyle sözleşmeler vergi hukukunda hükümsüzdür.
4.       Ön izin-Onama İlkesi: Bütçe Kanununun ekli cetvellerinden C cetvelinde düzenlenen devlet gelirlerinin dayandığı temel hükümler arasında vergi kanunlarına yer verilmedikçe yasal mali dayanaktan yoksunluk nedeniyle bu yasalarda yer alan vergiler o mali yılda toplanamaz.
Uluslararası Antlaşmalar
Çifte vergilendirmeyi önleme hususunda yapılmış anlaşmalar önemlidir.
Kanun Hükmünde Kararnameler
Olağan dönemde vergi konusunda KHK çıkarılamaz.
Olağanüstü dönemde olabilir.
Yürütme Organının Vergilendirme Alanındaki Düzenleyici İşlemleri
Anayasa Madde 73 –4
Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.
Bakanlar Kurulu kararname çıkararak Resmi Gazete’de yayınlar.
Düzenleyici İdari İşlemler
Yasaya aykırı olamamalıdır.
Anayasa Mahkemesi Kararları
Anayasa Mahkemesi’nin ilgili yasalarla ilgili verdiği iptal kararları bağlayıcıdır.
Danıştay ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları
Vergi dava ve uyuşmazlıkları ile vergi suçlarına dair İBK bağlayıcıdır.
VERGİ HUKUKUNUN TALİ KAYNAKLARI
Maliye Bakanlığı’nın iç teşkilatına yönelik düzenleyici işlemler: Mükellefler için bağlayıcı değildir.
Vergi ve ceza mahkemelerinin kararları sadece tarafları bağlar.
Vergi Hukuku doktrini yol gösterici ve yardımcıdır.
Şekli ve usuli konularda boşluk olduğu takdirde hakimin hukuk yaratması suretiyle doldurulabilir. Sadece somut olay için bağlayıcıdır.
Vergi Hukukunda Yorum

Yargı organları, idarenin yaptığı yorumu metodoloji açısından ve yasallık açısından denetler.

İdari Yorum:
·         En çok uygulanan yorum biçimidir.
·         Çoğu zaman düzenleyici idari işlemle anlamlandırma biçimindedir.
·         Anlamlandırma sadece vergi idaresi teşkilatı ve personeline yönelikse bu anlamlandırma dava konusu olamaz.
·         Bir tebliğin genel amacı vergi idaresi teşkilatı ve personelini bilgilendirmektir.
·         Yükümlüleri bağlayan düzenleyici idari işlemler, dayanağı olan birel işlemle birlikte dava konusu edilebilir.
·         İdari yorum bir düzenleyici idari işlem ya da birel işlemle yapılır. Bunlar dava edilebilirler.
·         İSTİSNA: İcrai nitelikte olmayıp sadece vergi idaresi teşkilatı ve personeline yönelikse dava edilemez.

Yargısal Yorum:
·         Vergi mahkemeleri, çeşitli vergi yargısı organları ve buralardaki yargıçlar tarafından yapılan yorumlardır.
·         Vergi mahkemelerinin bir somut uyuşmazlığı çözmek noktasında yapmış oldukları yargısal yorum diğer mahkemeler açısından bağlayıcı değildir.
·         Emsal mahkeme kararı gösterilmesinin bir değeri yoktur.
·         Danıştay’ın İçtihadı Birleştirme Kararları bağlayıcıdır.
·         Danıştay Kanunu Madde 40 – 1. İçtihatların birleştirilmesi veya birleştirilmiş içtihatların değiştirilmesi, Danıştay Başkanı, konu ile ilgili daireler, idari ve vergi dava daireleri kurulları veya Başsavcı tarafından istenebilir.
2. Aykırı kararlarla ilgili kişiler, içtihatların birleştirilmesi için Danıştay Başkanlığına başvurabilirler.
3. Kurulun, içtihatların birleştirilmesi veya değiştirilmesi hakkındaki kararları, gönderildikleri tarihten itibaren bir ay içerisinde Resmi Gazete'de yayımlanır.
4. Bu kararlara, Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemeler ve idare uymak zorundadır.
·         Ceza mahkemelerinde yargılanan vergisel suçlar: Vergi kaçakçılığı, vergi mahremiyetini ihlal suçları.
·         Anayasa Mahkemesi kararları da bağlayıcıdır.

Lafzi Yorumda:
·         Vergi kanunları başka dalların kavramlarına açıkça başka anlamlar izafe etmişse, vergi kanununda yüklenilen anlam esas alınır.
·         “Ehliyet” kavramı.
·         “Herhalde” belirsizlik değil, “her halükarda” anlamında kesinlik ifade eder.

Sistematik Yorumda:
·         Torba yasalar nedeniyle kanunların sistematiği bozulmuştur.
·         VUK Madde 3 – (Değişik : 30/12/1980 - 2365/1 md.)
A) Vergi kanunlarının uygulanması: Bu Kanunda kullanılan "Vergi Kanunu" tabiri işbu Kanun ile bu Kanun hükümlerine tabi vergi, resim ve harç kanunlarını ifade eder.
 Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır.
 B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.
Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.
 İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.

Tarihsel Yorum Yönteminde:
·         Daha çok bilimsel çalışmalarda veya değişmeyen statik kavramlar için kullanılır.

Amaçsal Yorum Yönteminde:
·         Uygulamadaki (objektif) amaç araştırılır. Önemlidir.
·         Düzenleme ile birlikte uygulamada değişen ekonomik ve sosyal gereksinimler de dikkate alınır.
·         Tehlikeli olabilir: Amaçsal yorumda ölçü kaçarsa gerçek anlamdan uzaklaşılabilir.
·         Yasa metnine hiçbir şekilde bağdaştırılamayacak bir anlam yüklenmemelidir.
o   İdare bunu yaparsa, yargıda bozulur.
o   Yargı bunu yaparsa temyizde bozulur.

Yorum Sonucuna Göre: Daraltıcı/Genişletici Yorum:
·         Yapacağımız yorum yasayı değiştirici, düzeltici olmamalıdır.
·         Vergi hukukunda Daraltıcı/Genişletici Yorum kabul edilmekle beraber, genişletici yorum kıyasa varmadan durulmalıdır.
o   Genişletici Yorum: Yasa kapsamında yer alabilecek bir hususun yasa içinde olup olmadığı tartışılır.
o   Kıyas: Yasada düzenlemesi olmayan bir hususun yasa kapsamına sokulup sokulmayacağına bakılır. Bu vergi hukukunda yasaktır.
Vergi Hukukunda Yorum Faaliyeti ve Önemi
Sırasıyla
1.       Deyimsel
2.       Tarihsel
3.       Amaçsal (yasayı değiştirici, düzeltici olmamalıdır)
4.       Sistematik yorum yapılır.

Ekonomik Yaklaşım: Vergi yasalarının uygulanmasında vergiyi doğuran olay ve işlemlerin gerçek ekonomik niteliği esas alınır. Görünürde seçilmiş hukuki biçimlere itibar edilmez.
1.       Ekonomik Yorum:
·         Vergiyi doğuran olaya uygulanacak hukuk kuralının ekonomik gerçekler göz önüne alınarak saptanması gereğidir.
2.       Ekonomik İrdeleme:
·         Vergiyi doğuran olayın ekonomik niteliği ve işlerliğine göre değerlendirilerek saptanması yoluyla vergilendirmenin yapılması gereğidir.

Ekonomik yaklaşım sayesinde kanuna karşı hile girişimleri geçersiz sayılır.
PEÇELEME SÖZLEŞMELERİ VE ÖZEL HUKUKUN BENZER KURUMLARI
Kanuna Karşı Hile
Emredici bir normun gereklerini yerine getirmek istemeyen biri, hukuken caiz başka bir işlem yaparak ulaşmak istediği kanunen yasaklanmış olan hukuki sonuca ulaşır.
Yürürlükteki bir yasa amacından saptırılarak başka bir kanun hükmünden kaçılmış olur.
Muvazaa
Taraflar yaptıkları bir sözleşmenin hiç hüküm doğurmaması ya da görünürdeki sözleşmeden farklı bir sözleşmenin hüküm doğurması hususunda aralarında anlaşırlar.
Üç unsur: Görünürdeki İşlem + Muvazaa Anlaşması +  Gerçek  İşlem

Kanuna Karşı Hile ve Muvazaa Arasındaki Fark:
Muvazaada görünmeyen işlemin, kanuna karşı hilede görünürdeki işlemin sonuçları istenir.
Peçeleme
Kanuna karşı hilenin vergi hukukundaki görünümüdür.
Vergi yükümlülerinin ve sorumlularının özel hukuk biçimlerini olağan kullanımları dışında vergi kaçırma amacı ile kötüye kullanmaları, vergi yasasının iktisadi içeriği ile vergileme konusu yaptığı bir özel hukuk işlemi yerine vergileme konusu yapılmayan bir özel hukuk işleminin doğal kullanımı dışında kullanımıdır.
Mali güce göre vergilendirme ve eşitlik ilkeleri için tehlike oluşturur.
Özel hukuk kavramlarının ekonomik içeriklerinden bağımsız biçimde vergi normunda kullanılması durumunda peçeleme işlemi yoktur.
Davranış biçiminin değiştirilerek vergi hukuku işleminden kurtulmak peçeleme değildir. (Şarabın vergisi artınca bira içmek.)
Özel hukukun düzenleme olanaklarının kötüye kullanılmamış olması durumunda bir peçelemenin varlığından söz edilemez.
vergilendirme yetkisi
Hukukta Yetki
Hukukta bir tarafta hak ve yetkiler, diğer tarafta ödevler ve yükümlülükler vardır.
Vergilendirme Yetkisi
Devletin egemenliğinden kaynaklanır.
Mali egemenlik: Vergilendirme, harcama, bütçe yapma ve borçlanma yetkilerinden oluşur.
Vergilendirme Yetkisi: Devletin vergi koyma ve alma konusunda sahip olduğu hukuki ve fiili gücü temsil eder.
Vergilendirme Yetkisinin Nitelikleri
1.       Dar anlamda: sadece vergi koyma ve tahsil etme yetkisi; geniş anlamda her türlü mali yükümlülüğü koyma ve tahsil etme yetkisidir.
2.       Vergi yasalarını değiştirmek, kaldırmak ve uygulamak yoluyla somut vergi işlemlerini yapma ve bu işlemlerin yasaya uygunluğunu denetleme alt yetkilerini içerir. İlk yetki yasamanın, ikinci yetki vergi idaresi ve vergi yargısınındır.
3.       Vergilendirme yetkisi bağlı yetkidir, takdir yetkisi değildir. Uygulanması zorunludur.
4.       Kural olarak devlet tüzel kişiliğine aittir. Kısmen veya tamamen bir diğer kamu tüzel kuruluşuna devredebilir.
5.       Sınırsız bir yetki değildir. Anayasa, yasalar ve hukukun genel ilkeleri ile sınırlandırılmıştır.
Vergilendirme Yetkisinin Kullanılması
Yasama, yürütme ve yargıya aittir.
Belli bazı belediye gelirleri açısından belediye meclisine devredilmiş çok sınırlı oylama yetkisi vardır.
Devlet açısından bağlı yetkidir.
Mali Özerklik Türleri
(Otonomi Türleri)
Vergilendirme yetkisinin kamu tüzel kuruluşunca kullanılma biçimine göre değişen mali özerklik türleri vardır.
Geniş Mali Özerklik:
·         Devlet dışındaki kamu tüzel kişilikleri de vergilendirme yetkisine sahiptir.
·         Federal yapılarda görülür.
Sınırlı Mali Özerklik:
·         Devlet dışındaki kamu tüzel kişilikleri de vergilendirme yetkisine SINIRLI BİÇİMDE sahiptir.
·         Bunlar kural olarak vergi koymaz, sadece konulmuş kuralları uygulayarak vergilendirme işlemleri ile vergi koyabilir.
Merkezi Yönetime Mali Açıdan Bağımlılık:
·         Devlet dışındaki kamu tüzel kişilikleri vergilendirme yetkisine sahip değildir.
·         Bunlar devletin tahsil ettiği vergilerden yüzölçümü, nüfus, vb. kriterlere göre pay alırlar.
Ülkemizde Sınırlı Mali Özerklik ile Merkezi Yönetime Mali Açıdan Bağımlılık arasında KARMA BİR YÖNTEM geçerlidir.
Vergilendirme Yetkisinin Hukuki Sınırları
Demokrasi İlkesi
Temel Hak ve Özgürlükler
Hukuk Devleti İlkesi
Sosyal Devlet İlkesi
Geriye Yürüme
1.       Gerçek anlamda geriye yürüme:
·         Kapanmış dönemden tekrar vergilendirme yapılması söz konusu olur. Ancak caiz görülmez.
2.       Gerçek olamayan anlamda geriye yürüme:
·         Kapanmamış (henüz tahsil edilmemiş) döneme ait vergilendirmeye ait yeni kural koyulması.
·         Ör: Ekim 2014’te “2014 için gelir vergisi oranı %15 ilen %20 oldu” şeklinde çıkan yasa Anayasaya uygundur.
·         Alman hukukundan girmiş bir kuraldır.
Kredi Kartları
Banka ve finans kurumlarınca verilen ve gayri-nakdi kredi imkanı sağlayan bir araçtır.
Esas kullanım alanı mal ve hizmet alışverişidir.

Vergi Suç ve Cezaları
Vergi Suç ve Cezaları
1.       Mali Etkili Vergi Suç ve Cezaları
·         İdari kabahat niteliğinde eylemlerdir.
·         Para cezası ile cezalandırılır.
·         Suçun varlığını idare tespit eder.
·         Cezayı idare keser.
2.       Ceza Hukuku Anlamında Vergi Suç ve Cezaları
·         Ceza kanununda “dolandırıcılık”, “evrakta sahtecilik” gibi suçlar vergisel saikle işlenmiş özel biçimlerdir.
·         Cezası para cezası yanında hapis cezasıdır.
·         Ceza yargılaması sonucunda cezaya mahkeme hükmeder.
Yasal Düzenleme
VUK
Madde 344 – (Değişik : 22/7/1998 - 4369/11 md.)
(Değişik, birleştirilen birinci ve ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/275 md.) 341 inci maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir.
Vergi ziyaına 359 uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanır.
Vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra verilen vergi beyannameleri için bu madde uyarınca kesilecek ceza yüzde elli oranında uygulanır.
(Son fıkra Mülga : 11/8/1999 - 4444/14 md.)
Vergilerin Yasallığı İlkesi
Vergiler ile diğer cebri kamu gelirlerinin koyulması, değiştirilmesi ve kaldırılması yasa ile yapılmalıdır.
Dayanak Anayasa Md 73.
Cezaların Yasallığı İlkesi
Ceza ancak kanunla koyulur.
Dayanak Anayasa Md 381, TCK md 2.
hukukta ödev kavramı

Ödev, belli bir davranışta bulunulması ya da kaçınılması biçiminde egemen güç tarafından verilen bir emre uyma zorunluluğudur.
Siyasal Hak ve Ödevler
Anayasada temel hak ve ödevler başlığı altındadır.
Vergi ödeme ödevi de bu gruba dahildir.
Vergi Ödevi
Anayasadan doğan hukuki ilişkidir.
Kamu hukuku kaynaklı bir borç ilişkisidir.
Alacaklı: Vergi İdaresi
Borçlu: Vergi yükümlüleri ve sorumluları
Vergi ödevi ilişkisinin konusu: Alacaklı ve borçlu arasında vergilendirmeden doğan bir kısım hak ve yetkiler ile yüküm ve görevlerdir.
Vergi ödevi-ödevlisi vergi yükümü-vergi yükümlüsüne göre daha geniş ve bir üst kavramdır.

Vergi borçlusu olmasalar da vergi yargısı ya da vergi idaresi çalışanları vergi ödevlisi konumundadır.
Vergi ödevi ilişkisinde iki temel borç vardır:
1.       Maddi Ödev: Vergi borcunu ödemek.
2.       Şekli Ödev: Beyanname vermek, defter tutmak, belge düzenlemek, vs.

VUK md 5
Madde 5 – Aşağıda yazılı kimseler görevleri dolayısiyle, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine mütaallik olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması lazım gelen diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların nef'ine kullanamazlar;
 1. Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurlar;
 2. (Değişik : 23/6/1982 - 2686/1 md.) Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştayda görevli olanlar;
 3. Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler;
 4. Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler.
 Bu yasak, yukarıda yazılı kimseler, bu görevlerinden ayrılsalar dahi devam eder.

VUK md 6
Madde 6 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/2 md.)
 Beşinci maddede yazılı olanlar:
 1. Kendilerine, nişanlılarına ve boşanmış olsalar bile eşlerine;
 2. Kan veya sıhri usul ve füruuna, evlatlığına veya kendisini evlat edinene yahut kan hısımlığında üçüncü (Bu derece dahil), sıhri hısımlıkta, bu hısımlığı meydana getiren evlenme ortadan kalkmış olsa bile, üçüncü (Bu derece dahil) dereceye kadar olan civar hısımlarına;
 3. Kanuni temsilcisi veya vekili bulundukları kimselere;
 Ait vergi inceleme ve takdir işleriyle uğraşamazlar.
 Vergi muameleleri ve incelemeleri ile vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştayda görevli olanlar, mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili hesap, yazı ve sair özel işlerini ücretsiz de olsa yapamazlar.
vergi yükümlülüğü

Yasa uyarınca doğmuş olan vergi borcunun ödenmesi gibi vergi borcu ilişkisinden kaynaklanan çeşitli yargısal ödevleri yerine getirme zorunluluğunu ifade eder.
Yasadan kaynaklanır.
Sözleşme ile değiştirilemez.
Yükümlü tarafından yerine getirilir. (Maddi ödev + Şekli ödev)
Fiil ehliyeti sahibi olmak gerekmez.
Ödeme gücü (mali güç) sahibi olmak ve vergiyi doğuran olayın kendi kişiliğinde doğması yeterlidir.

Kurumlar Vergisi Kanunu Md 1
MADDE 1- (1) Aşağıda sayılan kurumların kazançları, kurumlar vergisine tâbidir:
 a) Sermaye şirketleri.
 b) Kooperatifler.
 c) İktisadî kamu kuruluşları.
 ç) Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler.
 d) İş ortaklıkları.
 (2) Kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşur.

Vergi Yükümlüsü
VUK Md 8
Madde 8 – Mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüb eden gerçek veya tüzel kişidir.
 Vergi sorumlusu, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişidir.
 Vergi kanunlariyle kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna mütaallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz.
 Bu kanunun mütaakıp maddelerinde geçen "mükellef" tabiri vergi sorumlularına da şamildir.

Fiili Yükümlü
·         Vergiyi (yansıtma mekanizması ile) fiilen ödemek zorunda olan kişi.
Kanuni (Yasal) Yükümlü
·         Vergi yasaları gereğince kendisinden vergi alınan kişi.
Bu ayrım hukuki değil, ekonomik bir ayrımdır.

KDV Kanunu
             Madde 8 – 1. Katma Değer Vergisinin Mükellefi:
             a) Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar,
             b) İthalatta mal ve hizmet ithal edenler,
             c) Transit taşımalarda gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar,
             d) PTT İşletme Genel Müdürlüğü ve radyo ve televizyon kurumları,
             e) (Değişik: 14/3/2007-5602/10 md.) Her türlü şans ve talih oyunlarını tertip edenler,
             f) (Mülga: 14/3/2007-5602/11 md.)
             g) 1 inci maddenin 3 üncü fıkrasının (c) bendine giren hallerde bunları tertipleyenler veya gösterenler,
             h) Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakları kiraya verenler,
             ı) İsteğe bağlı mükellefiyette talepte bulunanlardır.
vergi sorumluluğu

Vergi ödevlerinin, vergi yükümlüsünün kendisi tarafından yerine getirilemeyeceği durumlarda yasa ile yüklenen vergi ödevlerini yerine getirme sorumluluğunu ifade eder.
Yasadan kaynaklanır.
Sözleşme ile değiştirilemez.
Maddi ödev + Şekli ödev
Vergi sorumluluğu vergi yükümlülüğünün doğuşu ile başlar.
Fiil ehliyeti sahibi olmak gerekir.
Gerçek ve tüzel kişilerin yanı sıra tüzel kişiliğe sahip olmayan kuruluşlar da vergi sorumlusu olabilir. (Ör. Stopaj)
Devlet ve yükümlü arasında üçüncü kişi konumundadır.
Vergi Sorumlusu
Hukuki Niteliği:
·         Kamu hukuku ilişkisidir.
·         Yasadan kaynaklanır. (sorumluluğun yasallığı)
·         Sözleşme ile değiştirilemez.
·         Doğumu, sona ermesi ve miktarı açısından vergi yükümlüsüne bağlıdır. (sorumluluğun bağımlılığı)
·         Vergi sorumlularına ancak bunlar görevlerini yerine getirmediklerinde veya vergi asıl borçlu olan yükümlüden alınmadığında başvurulmalıdır. (sorumluluğun fer’iliği)
·         Sorumluluk tüm malvarlığı ile sınırsız sorumluluk şeklindedir.
·         Birden fazla sorumlu arasında teselsül-birlikte ve zincirleme sorumluluk olabilir.
·         Bazen yasalarda vergi yükümlüleri ile vergi sorumluları arasında teselsül kurulur. Bu duruma ikame adı verilir. Burada sorumlu yükümlü yerine geçer ve fer’ilik kuralı uygulanmaz. Aynı hak ve yetkilere sahiptir. Kendisine başvurulduğunda verginin tamamını ödemek zorunda kalır, sonra yükümlüye rücu eder.
Vergilendirme Süreci

1.       Önkoşullar
2.       Tarh
3.       Tebliğ
4.       Tahakkuk
5.       Tahsil
Önkoşullar

Hukuki Önkoşul (SOYUT NORM):
Vergi yasası hükmü olmalı ve yürürlükte olmalıdır.
İlgili mali yıl bütçe kanununda ekli C cetvelinde bu vergi yasası hükmüne yer verilmiş olmalıdır.
Maddi Önkoşul (SOMUT OLAY):
Vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş olmalıdır.
Bir hukuki durumun oluşması
Bir maddi olayın gerçekleşmesi
Bazı hak ve menfaatlerin doğması
Vergi alacağının vergiyi doğuran olaya bağlanması iki şekilde olur:
Vergilendirme işleminin tabi olacağı kişiler bakımından
Vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih (o anda yürürlükte olan kanun hükümleri uygulanır)
Soyut norm + somut olay = vergilendirmenin sebep unsuru gerçekleşir.
Vergiyi doğuran olay idari işlemlerle gerçekleşemez. (Vergilendirmenin yasallığı ilkesi)
Tarh

§  Belirlenen matraha, vergi tarifesinin uygulanmasıyla birlikte devletin vergi alacağı ve mükellefin borcu vergi dairesi tarafından hesaplamış olur.
§  VUK Madde 20 – Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tesbit eden idari muameledir.
§
§  Tarh İşleminin Hukuki Niteliği
·   Bireysel (sübjektif)
·   Yükümlendirici (muaflık ve istisna gibi durumlar yararlandırıcıdır)
·   Asli (kesin ve yürütülmesi zorunlu icrai bir işlemdir)
·   Tespit Edici (belirtici)
§  Tarh İşleminin Çeşitleri
·   Yükümlünün Beyanı Üzerine Tarh:
§  Türk Vergi Hukukunda beyannameye dayalı olağan tarh usulü geçerlidir.
§  Aksi belirtilmedikçe bu uygulanır.
§  Demokrasi ilkesinin gereğidir.
§  İdare, mükellefin yazılı olarak beyan ettiği matrah üzerinden vergiyi tarh ve tahakkuk ettirir.
§  Yükümlüye bir tahakkuk fişi verilir.
§  Bununla birlikte ödeme yapılır.
§  Tarh ve tahakkuk işlemleri aynı anda gerçekleştiğinden herhangi bir ek işleme gerek kalmaz.
§  Beyanname posta ile gönderilirse, tahakkuk fişi de posta ile gönderilir.
§  Beyan elektronik ortamda da yapılabilir. O durumda tahakkuk fişi de elektronik ortamda gönderilir.
§   Mükellefler beyan ettikleri bu belgelere karşı dava açamazlar. Bunun iki istisnası:
§  İhtirazi kayıtla beyanname verilmiş olması (mükellef tarafından kanuni gerekçe gösterilerek beyan edilen matrah veya matrah kısmı üzerinden tarh edilen vergiye dava hakkının saklı tutulması yolunda beyannameye yazılı nota ihtirazi kayıt adı verilir.)
§  İşlemde vergi hatası bulunması
§  Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Özel Tüketim Vergisi ve Veraset ve İntikal Vergisi bu metotla yapılır.
§  Köylerde emlak vergisi beyanı sözlü yapılır.
§  Vergi Tarhında (Ön) Hazırlayıcı İşlemler
·   Tarh beyanname ile değil, idarece yapılırsa matrah vergi dairesi tarafından hesaplanır.
·   Asli işlem olan vergi tarhı hazırlayıcı işlem niteliğini kazanır.
·   Bu durumda şu işlemler yapılır:
§  Yoklama: VUK Madde 127 – (Değişik : 4/12/1985 - 3239/12 md.)
Yoklamadan maksat, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmektir. Yoklamaya yetkili memurlar, ayrıca vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili olarak:
 a) Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenmiş usuller dahilinde özel yetki verilmiş olmak kaydıyla günlük hasılatı tespit etmek,
b) 3100 Sayılı Kanun kapsamına girip ödeme kaydedici cihaz kullanmak mecburiyetinde olanların bu mecburiyete uyup uymadıklarını, bu cihazları belli edilmiş esaslara göre kullanıp kullanmadıklarını ve günlük hasılatı tespit etmek,
c) Günü gününe kayıt yapılması zorunlu defterlerin iş yerlerinde bulundurulup bulundurulmadığını, tasdikli olup olmadığını usulüne göre kayıt yapılıp yapılmadığını, vergi kanunları uyarınca düzenlenmesi icap eden belgelerin usulüne göre düzenlenip düzenlenmediği ile kullanılıp kullanılmadığını, faturasız mal bulunup bulunmadığını, levha asma veya kullanma mecburiyetine uyulup uyulmadığını tespit etmek, kanuni defter ve belgeler dışında kalan ve vergi kaybının bulunduğuna emare teşkil eden defter, belge ve delillerin tespit edilmesi halinde bunları almak,
d) Nakil vasıtalarını, Maliye ve Gümrük Bakanlığının belirleyeceği özel işaretle durdurmak ve taşıtta bulundurulması icap eden taşıt pulu, yolcu listesi, fatura veya sevk irsaliyesi, yolcu bileti ile taşıma irsaliyelerinin muhtevası ile taşınan yolcu ve malların miktar ve mahiyetlerini ölçmek, tartmak, saymak suretiyle tespit etmek,
 e) Taşıma irsaliyesi, sevk irsaliyesi ve faturanın taşıtta bulunmaması, halinde bu belgelerin ibrazına kadar nakil vasıtalarını trafikten alıkoymak, taşınan malın sahibi belli değilse tespitine kadar malı bekletmek ve muhafaza altına almak, (Beklemeye ve muhafazaya alınan malların bozulmaya ve çürümeye maruz mallar olması halinde derhal, diğer mallar ise üç ay sonra Maliye ve Gümrük Bakanlığının belli edeceği esaslar dahilinde tasfiye olunur.)
 Yetkisini haizdirler.
 Yukarıda sayılan yetkilerin hangilerinin ne şekilde ve hangi hallerde kullanılacağını belirlemeye, yoklamaya yetkili olanların bu husustaki görev ve yetkilerini sınırlamaya Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilidir.
§  İnceleme: Yükümlünün defter kayıtları, belgeleri ve envanteri üzerinde yapılır.
§  Arama: Bir ihbar ya da inceleme sonunda delil toplanması amacıyla yapılır. Arama için inceleme elemanının sulh yargıcından karar alması zorunludur. Konut ve işyerinde arama yapılabilir. Belli vergi suçlarını oluşturan maddi unsurlar bulunduğu takdirde durum Cumhuriyet Savcılığı’na intikal ettirilir.
§  Bilgi Toplama: Yükümlü ile ilişkili herkes inceleme yapanlara her türlü bilgiyi vermek zorundadır. Bilgi vermekten çekinme hakkına sahip olanlar yasada ayrıca belirtilmiştir.
§  Verginin İdare Tarafından Tarh Edilmesi
·   Günümüzde istisnai olarak ve tamamlayıcı nitelikte uygulanmaktadır.
·   Olağanüstü tarh usulleri olarak da adlandırılır.
·   Dörde ayrılır:
§  Götürü matrah tespiti ile vergilendirme:
§  Bütün bir yükümlü grubunun veya meslek erbabının belli koşullar altında ödeyeceği belli bir vergi hesaplanır.
§  Adaletsiz olduğundan uygulanmamaktadır.
§  İkmalen vergi tarhı:
§  VUK 29
§  Beyan usulünde bir tarhiyattan sonra ortaya çıkan matrah farkı nedeniyle yapılır.
§  Mükellefin defter, kayıt ve belgeleri ile kanuni ölçütler kullanılır.
§  Matrah farkı için uygulanan bir yöntemdir.
§  İki koşul:
                                                                                                   i.      Daha önceden bir vergi tarh edilmiş olmalı
                                                                                                 ii.      Mükellefin defter, kayıt ve belgeleri ile kanuni ölçütler kullanılmalı
§  Tarh edilen vergi “vergi ihbarnamesi” ile bildirilir.
§  Bu tebligatla vergi cezalarına ilişkin hükümler ayrıca uygulanır.
§  Re’sen vergi tarhı:
§  VUK 30
§  Matrahın maddi delillere ve kanuni ölçütlere dayanılarak kısmen ya da tamamen saptanmasına olanak bulunmayan durumlarda ve zamanında beyanname verilmemesi gibi bazı durumlarda matrah idarece re’sen saptanarak tarh edilir.
§  Söz konusu olduğu durumlar:
                                                                                                  i.      Beyannamenin yasal süre içinde verilmemiş olması
                                                                                                ii.      Süresinde verilen beyannamede matraha ilişkin bilgilerin gösterilmemesi, kanunen tutulması zorunlu defterlerin tutulmaması, tasdik ettirilmemiş olması ya da inceleme elemanına ibraz edilmemiş olması
                                                                                              iii.      Defter kayıtları ve ilgili belgelerin noksan, usulsüz ve karışık olması
§  Verginin idarece tarhı:
§  İkmalen veya re’sen vergi tarhı sebeplerinin dışında kalan durumlarda mükelleflerin vergiyi tarh için gösterilen zamanlarda beyan etmediği veya ödevlerini yerine getirmediği durumlarda vergi idarece tarh edilir.
§  Ör: Damga vergisi ödenmediği tespit edilirse ilgili memur bu durumu vergi dairesine bildirmek durumundadır.
Tebliğ

§  VUK Madde 21 – Tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir.
§  Tarh işlemini takiben yapılır.
§  Yazılı şekil esastır.
§  Tebliğden sonra iki seçenek vardır:
§  Yükümlü borcunu kabul eder ve öder.
§  Yükümlü borcunu reddeder ve hukuki yollara başvurur.
§  Tebliğ tarihi idari ve yargısal sürelerin başlamasında belirleyicidir.
§  Tebliğ tarihi mükelleflere tanınan dava açma süresinin başlangıcıdır.
§  Tebligat Kanunu bu konuda genel düzenlemeler getirmektedir.
§  VUK vergilendirme sürecine bağlı TÜM tebligat işlemlerini özel hükümlere bağlar. (21, 93, 109)
§  Vergilendirme sürecinin herhangi bir aşamasında uyuşmazlık çıktığı takdirde tebligat işlemleri VUK 60 uyarınca, Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde yürütülür.
§  Beyana dayalı tarhiyatta tebligata gerek yoktur.
§  Tebligat yapılacak kişiler
§  Mükellef
§  Mükellefin yasal temsilcileri
§  Tebliğ Usulleri
§  Adreste Tebligat
o   Posta ile (genel uygulama)
o   Memur ile (bu yetki sadece Maliye Bakanlığı’na verilmiştir.) (İstisnai)
§  Vergi dairesinde veya Komisyonda Tebligat (İlgilinin kabul etmesi koşulu ile) (İstisnai)
§  İlan Yoluyla Tebliğ
o   Adres bilinmiyorsa
o   Adres yanlış/değişmiş/mektup geri gelmiş
o   Yabancı memlekette bulunanlar
Tahakkuk

§  VUK Madde 22 – Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir.
§  Kendiliğinden gerçekleşen bir durumdur.
§  İkmalen ve re’sen vergi tarlarında ayrı bir aşamadır.
§  Tahakkuk etmesi verginin kesinleştiği anlamına gelmez. Hatta tahsil edilse bile hâlâ üst yargı merciine başvurmak mümkündür.
§  Verginin Kesinleşmesi: O vergiye karşı dava açılamaması ya da kanun yollarına başvurulamamasıdır.
§  Kendiliğinden tahakkuk: Mükellef tarhını kabul eder, öder, vergi kesinleşmiş olur.
§  Haksız bir işleme muhatap olduğunu düşünen mükellef süresinde (30 gün) vergi mahkemesine dava açabilir. Verginin tahakkuku mahkeme kararına kadar ertelenir. Ancak ihtirazi kayıtla verilen beyannameler için erteleme söz konusu değildir.
§  Vergi mahkemesi davayı kabul ederse vergi tahakkuk etmez.
§  Vergi mahkemesi davayı reddederse vergi borcu tahakkuk eder, yükümlü vergisini öder, isterse üst mahkemeye başvurur.
§  Kanun yollarına başvurma yürütmeyi durdurmaz.
§  Tüm kanun yolları tüketildiğinde tahakkuk kesinleşir.
§  Üst mahkeme vergi mahkemesinin kararını bozarsa verginin iadesine ya da tarhiyatın kaldırılmasına karar verir.
Tahsil

§  Vergi borcu verginin tahsili ile ortadan kalkar.
§  VUK Madde 23 – Verginin tahsili, kanuna uygun surette ödenmesidir.
§  Tahsil: vergi idaresinin yaptığı işlem
§  Ödeme: mükellefin yaptığı işlem
§  Özel bir durum bulunması halinde vergiler 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Kanunu hükümlerine göre yapılır.
§  Tahsil İşleminin Hukuki Niteliği
·   Yetki yönünden: Tarh işlemine yetkili olan vergi dairesi tahsil işlemine de yetkilidir.
·   Sebep yönünden: 6183 sayılı kanun ile tarh ve tahakkuk aşamalarından geçmesi
·   Konu yönünden: Yükümlünün iradesi ile ya da cebren ödenmesi
§  İradi Tahsil
§  Mükellef kendi iradesi ile ödemeyi yapar.
§  Vadesinde ödemezse gecikme zammı eklenir.
§  Cebren Tahsil
§  Mükellef ödemeyi yapmaz.
§  Ödeme emri gönderilir.
§  6183 sayılı kanuna göre yapılır.
·   Bireysel, sübjektif, öznel bir idari işlemdir.
·   Yükümlendirici bir idari işlemdir.
§  Yapıcı (inşai) bir idari işlemdir. (vergi hukuku ilişkisi sona erer.)
 Takdir Komisyonu
Yetkili makamlarca istenen matrah ve servet takdirlerini yapmakla görevli vergi idaresi ve yükümlü kesimlerinden oluşan geçici ya da sürekli komisyonlardır.
Görevleri:
1.       Genel-objektif nitelikteki matrah saptamaları
2.       Bireysel-subjektif nitelikteki matrah saptamaları
Ör: Emlak vergisi için asgari birim değerinin saptanması
Vergi İdaresinin komisyon kararlarını değiştirme yetkisi yoktur. Ancak bu kararlara karşı dava açılabilir.
komisyon kararlarına karşı yükümlülerce uyuşmazlık çıkarılamaz. Ancak vergi idaresinin tarh ettiği vergi uyuşmazlık konusu yapılır.

Vergilendirme işlemlerine dair tebligatlar VUK’a göre yapılır.
Vergi yargısına dair tebligatlar Tebligat Kanununa göre yapılır.

Tebligat yapılacak kişinin 18 yaşından büyük olması ve ehliyetsiz olmaması gerekir.

Tahakkuk bir idari işlem değildir.

Tarh işlemi asli bir işlemdir. Tek başına dava konusu yapılabilir.

Tebliğ asli bir işlem değildir. Ancak asli işlemle birlikte dava konusu yapılabilir.

Kişi kendisine tebliğ edilen vergi borcuna karşı dava açmaz ise vergi borcunu kabul etmiş olur ve vergi tahakkuk eder. Başka bir yasal başvuru olanağı kalmadığından tahakkuk eden vergi kesinleşmiş olur.

Kişi 30 gün içinde dava açarsa tahakkuk eden vergi ertelenir.

Vergi mahkemesi davayı kabul ederse vergi tahakkuk etmez.

Vergi mahkemesi davayı reddederse vergi borcu tahakkuk eder.

Artık mükellef, kanun yoluna gitse bile vergiyi ödemek zorundadır.

Kanun yoluna gitmek yürütmeyi durdurmaz.

Vergi ancak kanun yolları tüketildiği zaman kesinleşir.

Üst mahkeme vergi mahkemesinin kararını bozarsa ödenmiş verginin iadesi yoluna gidilir.
Henüz ödeme yapılmamışsa tarhiyat terkin edilir.
vergi hukukunda süreler
Süre ve Zaman Kavramları
Zaman: Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal kavram.
Süre: Belirlenerek sınırlandırılmış olan ve önceden saptanabilir nitelik taşıyan zaman kesiti.
Hukukta ve Vergi Hukukunda Süreler
Taraflar hak ve yetkilerini kanunda belirlenmiş süreler içinde kullanmalı ve ödev ve yükümlülükler kanunda belirlenmiş süreler içinde yerine getirilmelidir.


Vergi Hukukunda Süreler
Organik Sınıflandırma
Hukuki Nitelikleri Açısından Süreler
Miktar Açısından Süreler
Yasal Süreler
İdari Süreler
Yargısal Süreler
Hak Düşürücü Süreler
Zamanaşımı Süreleri
Vergi Ödevleri ile İlgili Süreler
Müsamaha Süreleri
Düzenleyici
Süreler
Belirli Bir Zaman Birimi İçeren Süreler
Belirli Bir Zaman Birimi İçermeyen Süreler
Yasama organı tarafından belirtilen sürelerdir.

Vergilerin yasallığı ilkesince tüm süreler yasa ile belirlenir.
Kesindir.

Uyulup uyulmadığını mahkeme re’sen denetler.

Ancak yasada öngörülen sebeplerle uzar.
Belirlenmesi idarenin takdirine bırakılmıştır.

Usuli bazı işlemler ve bazı şekli ödevlerin ifası hususuna yöneliktir.

Gerektiğinde idare organı tarafından uzatılır.

Kişilere tebliğ edilmiş olmalıdır.
Yargı organları tarafından içtihat yoluyla takdiren belirlenen sürelerdir.

Vergi yargılaması sırasında çeşitli usuli işlemlerin yapılmasına yöneliktir.

Kişilere tebliğ edilmiş olmalıdır.
Hak ve yetkilerin kullanılması belli bir zaman ile sınırlandırılmıştır ve buna uyulmadığı takdirde artık bu hak ve yetkiler kullanılamaz.

Yasa ile belirlenir.

Kamu düzeni ile ilgilidir.

Mahkemece re’sen denetlenir.
Vergi idaresinin vergi alacağını tahakkuk veya tahsil ettirme imkanını hukuken ortadan kaldıran bir sebeptir.

Sürenin dolmasıyla hak veya yetki ortadan kalkmaz, ancak ileri sürülemez hale gelir.

Alacak hakkı eksik borç haline gelir.
Yükümlü ve sorumluların vergisel ödevlerini belli bir zaman içinde yerine getirmelerini düzenleyen ve bu süre geçirilmişse yaptırım uygulanmasını öngören sürelerdir.

Yasalarla, idari ya da yargısal olarak düzenlenebilir.

Uygulanacak yaptırım her olayda farklıdır.

Hüküm ve sonuçlar bakımından hak düşürücü sürelere eşit tutulmuştur.

Hak düşürücü sürelerden farkı burada hak kaybının söz konusu olmamasıdır.
Yükümlü ve sorumluların yararına yasalarda düzenlenmiş sürelerdir.

Amaç bir ihtilafın ortaya çıkmasını engellemektir.

Yükümlü ve sorumlular verilen süre içinde işlemlerini yapmazlarsa bu haklarını kaybederler. Bu bakımdan hak düşürücü süreye benzerler.

Ör. Pişmanlık ve Ceza Hükümleri
Vergi, idare ve yargı organlarına görevleri ile ilgili bazı işlemleri belli süreler içinde yapmaları hususunda hedef gösteren sürelerden oluşur.

Uyulmaması sonucunda bir yaptırım uygulanmaz.

Amaç ihmallere engel olmaktır.

İdare ve yargı organları kusurlu olarak bu sürelere uymazsa idarenin sorumluluğu yoluna gidilebilir. Görevliler yönünden disiplin soruşturması açılabilir.
Gün, hafta, ay, yıl biçiminde belli bir zaman miktarı içeren sürelerdir.
“Derhal, hemen, uygun zaman” gibi ifadeler kullanılmıştır.










Sürelerin Hesaplanması
Tarh ve tahsil işlemleri için:
VUK Madde 18 – Vergi kanunlarında yazılı süreler aşağıdaki şekilde hesaplanır:
 1. Süre gün olarak belli edilmişse başladığı gün hesaba katılmaz ve son günün tatil saatinde biter;
 2. Süre hafta veya ay olarak belli edilmişse başladığı güne son hafta veya ayda tekabül eden günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne tekabül eden bir gün yoksa süre o ayın son gününün tatil saatinde biter;
 3. Sonu belli bir gün ile tayin edilen sürelerde, süre o günün tatil saatinde biter;
 4. Resmi tatil günleri süreye dahildir. Şu kadar ki, sürenin son günü resmi tatile rastlarsa tatili takip eden ilk iş gününün tatil saatinde biter.

Vergi yargısındaki süreler için:
İYUK Madde 8 – 1. Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.
2. Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar.
3. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.

Beyannamelerin posta ile gönderilmesinde:
İadeli taahhütlü posta ile gönderiliyorsa postaya verilen gün beyannameyi vermiş sayılır.
Adi posta ile gönderilirse idareye ulaştığı gün beyannameyi vermiş sayılır.

İdari yargıda “adli tatil” yoktur, ancak “çalışmaya ara verme” söz konusudur.
Sürelerin Uzaması
Dört durumda söz konusudur:
1.       Mücbir sebep
2.       Zor durum (Mazeret nedeniyle mühlet verme)
3.       Mükellefin ölümü
4.       Özel durumlar
Mücbir Sebep
§  VUK Madde 13Mücbir sebepler:
1. Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;
2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;
3. Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;
4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması gibi hallerdir.
§  VUK Madde 15 – 13 üncü maddede yazılı mücbir sebeplerden her hangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarh zamanaşımı işlemeyen süreler kadar uzar.
Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malum olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi lazımdır.
(Ek fıkra: 28/12/2001-4731/4 md.;Değişik üçüncü fıkra: 16/7/2004-5228/1 md.)
Maliye Bakanlığı, mücbir sebep sayılan haller nedeniyle; bölge, il, ilçe, mahal veya afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hali ilân etmeye ve bu sürede vergi ödevlerinden yerine getirilemeyecek olanları tespit etmeye yetkilidir. Bu yetki vergi türleri ve işyerleri itibarıyla; beyannamelerin toplulaştırılması, yeni beyanname verme süreleri belirlenmesi ve beyanname verme zorunluluğunun kaldırılması şeklinde de kullanılabilir.
§  Kişinin iradesi dışında meydana gelen kaçınılmaz ve karşı koyulmaz bir durum olmalıdır.
§  Mücbir sebep ile sürelerin geçirilmesi arasında bir nedensellik bağı olmalıdır.
§  Sürelerin işlemesi vergi yükümlüleri ve sorumluları açısından durur.
§  Vergi yükümlüleri ve sorumlularının kendilerini değil de sadece yakınlarını ilgilendiren mücbir sebepler dikkate alınmaz.
Zor durum (Mazeret nedeniyle mühlet verme)
§  VUK Madde 17 –(Değişik birinci fıkra: 16/7/2004-5228/2 md.) Zor durumda bulunmaları hasebiyle vergi muamelelerine müteallik ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek olanlara, kanunî sürenin bir katını, kanunî sürenin bir aydan az olması halinde bir ayı geçmemek üzere, Maliye Bakanlığınca münasip bir mühlet verilebilir.
Bu mühletin verilebilmesi için:
1. Mühlet isteyen sürenin bitmesinden evvel yazı ile istemde bulunmalıdır.
2. İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule layık görülmelidir.
3. Mühletin verilmesi halinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir.
(Değişik üçüncü fıkra: 16/7/2004-5228/2 md.) Maliye Bakanlığı mühlet verme yetkisini tamamen veya kısmen mahalline devredebileceği gibi bölgeler, iller, ilçeler veya sektörler ile iş kolları yada mükellef grupları itibarıyla yazılı başvuru şartı aramaksızın da kullanabilir.
§  Zor durumun ne olduğu yasada belirtilmemiştir. Mücbir sebebe girmeyen, örneğin annenin ağır hastalığı gibi durumlar olabilir.
Mükellefin Ölümü
§  VUK Madde 16 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/4 md.)
Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir.
§  Mirasın reddi süresi ile uyum içindedir.
Özel Durumlar
§  Çeşitli vergi yasalarında çeşitli özel durumlarda sürenin uzaması söz konusudur.
§  Farklı süre uzama nedenleri koşullar oluşmuşsa birbirine eklenebilir.
Mali Tatil
5604 sayılı Mali Tatil İhdası Hakkında Kanun (2007)
MADDE 1 – (1) Her yıl temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) malî tatil uygulanır. Haziran ayının son gününün tatil günü olması halinde, malî tatil, temmuz ayının ilk iş gününü takip eden günden başlar.
 (2) Son günü malî tatile rastlayan aşağıda belirtilen süreler, tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır:
 a) Beyana dayalı tarhiyatta, kanuni süresinde verilmesi gereken beyannamelerin verilme süreleri.
 b) İkmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatta, vadesi malî tatile rastlayan vergi, resim ve harçlar ile vergi cezaları ve gecikme faizlerinin ödeme süresi.
 c) Tarh edilen vergilere ve/veya kesilen cezalara karşı uzlaşma talep etme veya cezada indirim hükümlerinden yararlanmak amacıyla yapılacak başvurulara ilişkin süreler.
 d) Devamlı bilgi verme hükümleri kapsamında verilmesi gereken bilgilerin verilmesine ilişkin süreler.
 (3) Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirli sürelerde yapılması gereken muhasebe kayıt süreleri, bildirim süreleri ve vergiyle ilgili işlemlere ilişkin dava açma süreleri malî tatil süresince işlemez. Belirtilen süreler malî tatilin bitiminden itibaren tekrar işlemeye başlar.
 (4) Mahkeme kararı veya Cumhuriyet Savcılıklarının talebi üzerine ya da Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yapılan aramalı incelemeler hariç olmak üzere, malî tatil süresince inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazı talep edilemez, mükellefin işyerinde incelemeye başlanılmaz.
 (5) Tatil süresince, vergi ve ceza ihbarnameleri ile mahsup taleplerine yönelik olanlar hariç, bilgi isteme talepleri mükelleflere, vergi ve ceza sorumlularına bildirilmez. Ancak tatil süresi içinde gerçekleşen tebligat işlemlerinde süre, malî tatilin son gününden itibaren işlemeye başlar.
 (6) Malî tatilin sona erdiği günü izleyen yedi gün içinde biten bu madde kapsamındaki kanuni ve idari süreler, malî tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedinci günün mesai saati bitiminde sona ermiş sayılır.
 (7) Gümrük idareleri, il özel idareleri ve belediyeler tarafından tarh ve/veya tahsil edilen vergi, resim ve harçlarla ilgili olarak malî tatil uygulanmaz.
 (8) Beyana dayanan ve beyanname verme süresi malî tatil nedeniyle uzamış olan vergilerde ödeme süresi (aynı ay içerisinde kalmak kaydıyla), uzayan beyanname verme süresinin son gününden itibaren üçüncü günün mesai saati bitimine kadar uzamış sayılır.
vergi alacağını sona erdiren nedenler

1.       Ödeme-Tahsil (İradi veya Cebri)
2.       Zamanaşımı (Tahakkuk zamanaşımı ve Tahsil zamanaşımı)
3.       Takas/Ödeme
4.       Terkin (Hata Düzeltme/Uzlaşma/Yargı Kararları/Doğal Afet/Tahsil Güçlüğü)
Ödeme-Tahsil
Doğal sebeptir.
Muaccel bir vergi borcunun ödenmesi ile borç sona erer.
Vergi borcunun muaccel olmasının koşulu tahakkuk etmiş olmasıdır. Sadece tahakkuk etmiş vergiler muaccel olur.
Tahakkuk etmemiş/muaccel olmamış vergiler ödenemez.
Ödeme Zamanı
Muaccel olan borç, özel yasasında ayrıca belirtilmemişse, tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenmelidir. (Genel ödeme zamanı)
Ödeme süresinin en son günü: Vergi borcunun vade tarihidir.
En geç vade tarihinde ödenmelidir.
Pişmanlık dilekçesini takiben 15 gün içinde ödenmelidir. (Bu durumda tahakkuk beklenmez.)

VUK 112: Madde 112 – (Değişik : 4/12/1985 - 3239/8 md.)
             1. İkmalen, re'sen veya idarece tarh olunan vergiler taksit zamanlarından evvel tahakkuk etmişse taksit süreleri içinde; taksit süreleri kısmen veya tamamen geçtikten sonra tahakkuk etmişse; geçmiş taksitler, tahakkuk tarihinden başlayarak bir ay içinde ödenir.
             2. Memleketi terk ve ölüm gibi mükellefiyetin kalkmasını mucip haller dolayısıyla beyan üzerine tarh olunan vergiler, beyanname verme süreleri içinde ödenir.
             Mükellefin, vadeleri mezkür süreden sonra gelen vergileri de aynı süre içinde alınır.
             Memleketi terk edenlerin, ölenlerin veya benzeri haller dolayısıyla mükellefiyetleri kalkanların ikmalen, re'sen veya idarece tarh olunan vergileri tahakkuk tarihinden başlayarak bir ay içinde ödenir.
             Bu fıkrada yazılı tahsil süreleri Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun mucibince teminat gösterildiği takdirde, Vergi Kanunu ile belli taksit zamanına kadar ve taksit zamanı geçmiş ise üç ay uzatılır.             
            3. Vergi mahkemesinde dava açma dolayısıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinin 3 numaralı fıkrası gereğince tahsili durdurulan vergilerden taksit süreleri geçmiş olanlar, vergi mahkemesi kararına göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Ayrıca ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlarda : (1)(2)
             a) Dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar;
             b) Dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar;
             Geçen süreler için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır. Gecikme faizi de aynı süre içinde ödenir. Gecikme faizinin hesaplanmasında ay kesirleri nazara alınmaz.
             Uzlaşılan vergilerde gecikme faizi; uzlaşılan vergi miktarına, (a) fıkrasında belirtilen tarihten itibaren uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için uygulanır.
             Dava açılması nedeniyle tahsili duran vergi ve cezalar mükellefler tarafından istenildiği takdirde davanın devamı sırasında da kısmen veya tamamen ödenebilir.
             4. (Ek : 22/7/1998 - 4369/2 md. ; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 10/2/2011 tarihli ve E.: 2008/58, K.: 2011/37 sayılı Kararı ile.; Yeniden Düzenleme: 31/5/2012-6322/14 md.) Fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergiler, fazla veya yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120 nci madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edilir.
5. (Ek: 31/5/2012-6322/14 md.) Vergi kanunları uyarınca iadesi gereken vergilerin, ilgili mevzuatı gereğince mükellef tarafından tamamlanması gereken bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden üç ay içinde iade edilmemesi halinde, bu tutarlara üç aylık sürenin sonundan itibaren düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz, 120 nci madde hükümlerine göre red ve iadesi gereken vergi ile birlikte mükellefe ödenir.(3)
             6. (Ek: 28/12/2001-4731/4 md.) İhtirazi kayıtla beyan edilip ödendikten sonra yargı kararına göre iade edilip yine yargı kararı uyarınca tahsili gereken vergilere, iade tarihinden yargı kararının vergi dairesine tebliği tarihine kadar geçen süre için bu maddede yer alan esaslar dahilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında gecikme faizi hesaplanır.(3)

En geç vade tarihinde ödeme yapmayanlar, başka bir ihtara gerek kalmaksızın mütemerrid durumuna düşerler.
Bu durumda gecikme zammı alınır. Vade tarihini izleyen günden itibaren her aylık süre için ayrı ayrı % 1,4 oranında gecikme zammı uygulanır. Ay kesirlerine isabet eden gecikme zammı günlük olarak hesaplanır.
Gecikme zammı bir ceza değildir. Hukuken borcun eklentisi/fer’i borçtur.
Ödeme emrine karşı dava açılması durumunda tahsilat durmadığından gecikme zammı dava açma tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye uygulanmalıdır.
Pişmanlık dilekçesi ile bildirilen vergiler 15 gün içinde ödenmediği takdirde gecikme zammı uygulanır.
Mücbir sebep nedeniyle gecikme durumu ile ilgili Danıştay’ın çelişkili kararları mevcuttur.
İYUK Madde 52 – 1. (Değişik: 5/4/1990 - 3622/21 md.) Temyiz veya istinaf yoluna başvurulmuş olması, hakim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini durdurmaz. Ancak, bu kararların teminat karşılığında yürütülmesinin durdurulmasına temyiz istemini incelemeye yetkili Danıştay dava dairesi, kurulu veya istinaf başvurusunu incelemeye yetkili bölge idare mahkemesince karar verilebilir. (Ek Cümle: 10/6/1994 - 4001/22 md.) Davanın reddine ilişkin kararlara karşı temyiz ya da istinaf yoluna başvurulması halinde, dava konusu işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi 27 nci maddede öngörülen koşulun varlığına bağlıdır.
Bu durumda karar tarihi ve vade tarihi arasındaki süre için gecikme zammı istenemez.
Gecikme Zammı/
Gecikme Faizi

Gecikme Zammı
Gecikme Faizi
Muaccel hale gelmiş her çeşit kamu alacağına uygulanır.
Tarh edilmemiş ya da eksik tarh edilmiş vergilere uygulanır.
Tarh ve tahakkuk edilmiş ancak vadesinde ödenmemiş vergilerde uygulanır.
Sadece re’sen, ikmalen, ve idarece tarh edilen vergilerde uygulanır.
Vade tarihini izleyen günden itibaren uygulanır.

Cebren Tahsil
Vadesinde ödenmemiş vergi borcu cebri icra yoluyla tahsil edilir.
Kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere ödeme emri gönderilir.
7 gün içinde ödenmesi veya haciz işlemine esas alınacak bir mal bildiriminde bulunulması gereği tebliğ edilir.
Cebren tahsil,
§  teminat gösterilmişse teminatın paraya çevrilmesi,
§  kefil gösterilmişse kefile başvurulması,
§  borçlunun borca yetecek miktardaki malının haczedilerek paraya çevrilmesi ile gerçekleştirilir.
Ödeme Yeri
Vergi yükümlüsünün bağlı olduğu vergi dairesine vergi ödenir.
Bağlı olunan vergi dairesi: Yükümlüyü tespit eden, vergiyi tarh eden ve tahakkuk ettiren ve tahsil edecek olan kamu dairesidir.
Vergi kural olarak vergi daireleri tarafından tarh ve tahsil olunur.
Yetkili kılınmış kişi e kuruluşlarca da (Bankalar) tahsil edilebilir.
Vergi nakden ya da hesaben ödenir.
Ödeme yapan borçluya makbuz (vergi tahsil alındısı) verilir.
İnternet çıktısı makbuz sayılmaz.
Postayla yapılan ödemelerde paranın postaya verildiği tarihte borç ödenmiş sayılır.
Stopaj Usulü: Verginin kaynakta kesilmesi yoluyla tahsili. Avantajları:
§  Vergi kaçırılmasını önlemek,
§  Yükümlü sayısını en aza indirmek.
Zamanaşımı
Ödeme dışında vergi borcunu sona erdiren en önemli nedendir.
Vergi idaresinin vergi alacağını tahakkuk ettirme ve tahsil edebilme yetkilerini ortadan kaldırır.
Vergi alacağının esasını doğrudan etkileyen hukuki bir durumdur.
Kanunlarda belirlenmiş zamanaşımı süreleri dolduğunda vergi borcu zamanaşımına uğrar ve devlet alacağını isteme yetkisini yitirir.
Böylece devletin yetkisi sınırlandırılmış olur. Vergi idaresinin titiz çalışmasını sağlar.
Zamanaşımına uğrayan vergi eksik borç haline gelir.
Zamanaşımı kamu yararı ile ilgili bir husus olduğundan, yükümlü ileri sürmese de kendiliğinden gözetilir.
İki tür zamanaşımı vardır:
1.       Tahakkuk Zamanaşımı
2.       Tahsil Zamanaşımı
Tahakkuk Zamanaşımı
VUK’ta düzenlenmiştir.
VUK 114: Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.
(İptal ikinci fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 15/10/2009 tarihli ve E.: 2006/124, K.: 2009/146 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 23/7/2010-6009/8 md.) Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.
(Ek : 4/12/1985 - 3239/9 md.;Değişik üçüncü fıkra: 16/7/2004-5228/5 md.) Şarta bağlı istisna veya muafiyet uygulamaları sonucu kısmen veya tamamen alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, istisna veya muafiyet şartlarının ihlâl edildiği tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlar.
(Değişik : 4/12/1985 - 3239/9 md.) Damga vergisine tabi olup vergi ve cezası zamanaşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkür evraka ait vergi alacağı yeniden doğar.
Beş yıllık zamanaşımı aksine hüküm bulunmadıkça bütün vergiler için geçerlidir.
Yükümlülük vergiyi doğuran olayla birlikte ortaya çıkar, tarh, tebliğ vb. işlemler doğuş zamanı açısından etkili değildir.
Gelir vergisi için tahakkuk zamanaşımı süresi gelirin elde edildiği yılı izleyen yılın ilk gününden itibaren işlemeye başlar.
Zamanaşımı süreleri yükümlüler ve sorumlular için aynıdır.
Tahsil Zamanaşımı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir.
AATUHK 102: Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur. Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.
Vergilerin ödeme süreleri vergi yasalarında tek tek belirlenmiştir.
Tahsil Zamanaşımını Durduran Nedenler
AATUHK 104Borçlunun yabancı memlekette bulunması, hileli iflas etmesi veya terekesinin tasfiyesi dolayısiyle hakkında takibat yapılmasına imkan yoksa bu hallerin devamı müddetince zamanaşımı işlemez.
1.       Vergi yükümlüsünün yabancı ülkede bulunması
2.       Vergi yükümlüsünün hileli iflası
3.       Vergi yükümlüsünün terekesinin tasfiyesi nedeniyle hakkında takibat yapılmasına olanak bulunmaması
Zamanaşımını durduran sebebin ortadan kalkmasından itibaren süre durmuş olduğu yerden itibaren tekrar işlemeye devam eder.
Tahsil Zamanaşımını Kesen Nedenler
AATUHK 103: Aşağıdaki hallerde tahsil zamanaşımı kesilir:
1. Ödeme,
2. Haciz tatbiki,
3. Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat,
4. Ödeme emri tebliği,
5. Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
6. Yukardaki 5 sırada gösterilen muamelelerden her hangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbikı veya bunlar tarafından yapılması,
7. İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi,
8. Amme alacağının teminata bağlanması,
9. Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi,
10. İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi.
11. (Ek: 25/12/2003-5035/5 md.) Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.
Kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımının bir bozma kararıyla kesilmesi halinde zamanaşımı başlangıcı yeni vade gününün rastladığı; amme alacağının teminata bağlanması veya icranın kaza mercilerince durdurulması hallerinde zamanaşımı başlangıcı teminatın kalktığı ve durma süresinin sona erdiği tarihin rastladığı; takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günüdür.
Zamanaşımının kesilmesi (kat’ı) demek, kanunda sayılan sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde, zamanaşımı süresinin o ana kadar işlemiş (geçmiş) olan kısmının ortadan kalkması ve sürenin baştan sıfırdan itibaren yeniden işlemeye başlaması demektir.
Takas-Ödeşme
Vergi borcunu sona erdiren bir nedendir.
Aynı cinsten olan karşılıklı ve muaccel iki borcu daha küçük olanı oranında sona erdiren bir hukuki işlemdir.
Alacaklar hesaben tahsil edilir.
Kamu hukukunda takas AATUHK 23’te düzenlenmiştir.
AATUHK 23: Tahsil edilip de kanuni sebeplerle reddi icab eden amme alacakları, istihkak sahiplerinin reddiyatı yapacak olan amme idaresine olan muaccel borçlarına mahsup edilmek suretiyle reddolunur. Umumi bütçeden reddedilen paralar arasında hususi idarelerle belediyelere ait olan kısımları ret ve mahsup olunduğu senede bu idareler nam ve hesabına ayrılacak hisselerden Hazinece tevkif ve mahsup olunur.
Vergi Kanunlarında Takasın Koşulları:
1.       Yükümlünün alacağı kesinlik kazanmış olmalı,
2.       Yükümlünün borcu muaccel olmalı.
3.       Her iki borç da kamu ilişkisinden kaynaklanmalıdır.
Terkin/Silme
Yükümlünün başvurusu üzerine yapılan, vergi alacağını bütün hukuki sonuçları ile ortadan kaldıran tek taraflı bir idari işlemdir.
Borca kesin olarak son verir.
Dört çeşittir:
1.       Vergi hataları dolayısıyla yapılan terkin: Yükümlü aleyhine hatalı tahakkuk ettirilmiş vergiler terkin edilir.
2.       Yargı organlarının kararına dayanan terkin: Mahkemece vergi işlemi hukuka aykırı bulunarak iptal edildiğinde tarh edilmiş vergi idarece terkin edilir.
3.       VUK’da öngörülen terkin nedenleri: Olaydan önce doğmuş vergi borçlarının silinmesi söz konusudur.
VUK 115: Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, muzir hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzer afetler yüzünden:
1. Varlıklarının en az üçte birini kaybeden mükelleflerin bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan vergi borçları ve vergi cezaları;
2. Mahsullerinin en az üçte birini kaybeden mükelleflerin, afete maruz arazi için zararın tahakkuk ettiği hasat ve devşirme zamanına tesadüf eden yıla ait olarak tahakkuk ettirilen Arazi Vergisi borçları ve vergi cezaları; Maliye Bakanlığınca zararla mütenasip olmak üzere, kısmen veya tamamen terkin olunur.
(Ek cümle: 28/12/2001- 4731/4 md.) Maliye Bakanlığı terkin yetkisini mahalline devredebilir. Zarar derecesini ve ilgili bulunduğu gelir kaynağını mahalli idare heyetleri yaptıracağı tahkikat üzerine tesbit eder.
4.       AATUHK’da öngörülen terkin nedenleri:
AATUHK 105: Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, zararlı hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benziyen afetler yüzünden zarara maruz kalan varlıklarının ve mahsullerinin en az üçte birini kaybedenler adına tahakkuk ettirilmiş ve afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili amme alacakları İcra Vekilleri Heyeti karariyle kısmen veya tamamen terkin olunur. Bu madde hükmünden faydalanmak için afetin vukuu tarihinden itibaren 6 ay içinde ilgili amme idaresine yazı ile müracaat edilmesi şarttır. Bu madde şümulüne giren bir zararın mevcut olup olmadığı mahalli il veya ilçe idare kurullarınca, zararın derecesi, Maliye Vekaletince genel olarak belirtilecek esaslar dahilinde ilgili amme idarelerince tesbit olunur. Vergi Usul Kanunu mevzuuna giren amme alacakları hakkında mezkür kanunun 105 inci maddesi hükümleri tatbik olunur.
Vergi Borcunun Sona Ermesi İle İlgili Diğer Durumlar
1.       Hata düzeltme ve uzlaşma:  İdari çözüm yollarıdır.
2.       Mahkeme kararı ile iptal.
3.       Ölüm durumu: Her türlü ceza ortadan kalkar. Ancak vergi borcu sona ermez.
4.       Af: Devletin, yasaya dayanan tek taraflı hukuki işlemidir. Kapsamı değişebilir.
Vergi Alacağının Güvence Altına Alınması

Amaç kamu alacağının, dolayısıyla da kamu yararının korunmasıdır.
Vergilerin yasallığı ilkesi gereğince, vergi alacağının tahsilini güvence altına alan önlemler de yasa ile getirilmelidir.
Vergi alacağının tahsiline ilişkin temel düzenleme 6183 sayılı AATUHK’dur.
§  Yükümlünün borcunu vade tarihinden sonra iradi olarak ödemesi durumunda gecikme zammı adı verilen fer’i borç asıl borca eklenir.
§  Yükümlünün borcunu vade tarihinden sonra dahi iradi olarak ödememesi durumunda cebren/zorla tahsil söz konusu olur.
§  Vergi İcra Hukuku bu konuya ilişkin düzenlemeleri konu edinir. Vergi İcra Hukuku gereği devlet kendi alacağını re’sen takip ve cebren tahsil eder.
§  Vadesinde borcunu ödemeyen yükümlüye vergi dairesi tarafından ödeme emri gönderilir. Bununla borcun 7 gün içinde ödenmesi veya mal bildiriminde bulunulması ihtar edilir.
§  Ödeme emri şartları 7 gün içerisinde yerine getirilmezse cebri tahsil yoluna gidilir.
§  Mal bildiriminde bulunmayan kamu borçlusu mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere icra hakiminin kararı ile hapsen tazyik edilebilir.
§  Kamu borcu 7 gün içerisinde ödenmediği takdirde teminat gösterilmişse teminat paraya çevrilir veya kefalet verilmiş ise kefil takip edilir.
§  Teminat ya da kefil yoksa, haciz ya da iflas yoluyla icra takibi gündeme gelir.
§  Bu arada vergi dairesinin alacağını güvence altına almak için ihtiyati haciz ya da ihtiyati tahakkuk gibi önlemler alınır.

Kamu alacakları için güvence önlemleri:
1.       Rüçhan Hakkı (Öncelik Hakkı)
2.       Teminat ya da Kefil
3.       İhtiyati Tahakkuk
4.       İhtiyati Haciz
5.       Bir kısım temlik ve borç yüklenimi işlemlerinin hükümsüz sayılması
6.       Diğer Önlemler (Takas, vb.)
Rüçhan Hakkı (Öncelik Hakkı)
Haciz işlemlerinde, malın aynı ile ilgili vergiler rehinli alacaklılara karşı önceliğe sahiptir.
İflasta ise vergi alacağı alacaklar sırasında 4. sıradadır, önceliği yoktur.
İhtiyati Tahakkuk

Güvenilmez mükelleflere uygulanır.
Tedbir niteliğinde ön tahakkuk yapılır.
Bir kısım temlik ve borç yüklenimi işlemlerinin hükümsüz sayılması

AATUHK 24-31.
Zamanaşımı süreleri içinde kalma koşuluyla, kamu borçlusunun yaptığı bağışlar, ivazsız tasarruflar, bağışlama sayılan tasarruflariptal ettirilip hükümsüz saydırılabilir. (Mal kaçırmaya yönelik işlemlerin iptali)
Ödeme Emrine Karşı Dava Açılması
Kamu borçlusu kendisine tebellüğ edilen bir ödeme emrine karşı 7 gün içinde özel bir vergi davası açabilir.
Dava vergi mahkemesinde, borcun tamamen/kısmen ödendiğine veya zamanaşımına uğradığına dair açılabilir.
Dava nedenleri yasa ile sınırlandırılmış olup başka bir nedenle dava açılamaz.
Dava açılması ile tahsilat işlemleri kendiliğinden durmaz.
Tahsilat işlemlerinin yürütmesinin durdurulması borçlu talep etmiş ve teminat göstermiş ise gerçekleşebilir.
VERGİ UYUŞMAZLIKLARINDA ÇÖZÜM YOLLARI


VERGİ UYUŞMAZLIKLARINDA ÇÖZÜM YOLLARI
İDARİ/BARIŞÇIL/YARGI DIŞI ÇÖZÜM YOLLARI
YARGISAL ÇÖZÜM YOLLARI
Uzlaşma
Vergi Davası Açma:
Tarh/Tebliğ İşlemine (Vergi İhbarnamesine) karşı 30 gün
Tahsil İşlemine (Ödeme emrine) karşı 7 gün
Hata Düzeltme
Kanun Yollarına Başvurma:
İtiraz Kanun Yolu: Tek hakimle verilen kararlara karşı.
Temyiz Kanun Yolu: Kurul halinde verilen kararlara karşı.


İdari/Barışçıl Çözüm Yolları
Mahkeme önünde çekişme konusu yapılmaksızın çözüm bulunur.
Bu yollara başvuru zorunlu değildir.
Uzlaşma
Tanım: Belli miktardaki vergi tarhiyatı ile kesilen ceza üzerinden vergi idaresi ve yükümlünün pazarlık sonucu anlaşmaları.
Amaç: Vergi ihtilaflarının hızlı çözümü ve kamu alacağının en çabuk şekilde hazineye ulaşması.
Niteliği: İdari nitelikte bir çözüm müessesesi.
Tarihçe: 1963’te Alman Hukukundan alınmıştır.
Pratiktir, ancak eşitlik ilkesiyle çelişir.
Hukuki Dayanak: Ek madde 1-12.
Önkoşul: Uzlaşma yoluna gidebilmek için önkoşul verginin idarece, re’sen veya ikmalen tarh edilmiş olmasıdır.
Uzlaşma yoluna gidebilmek için koşullar:
1.       Tarhiyatta vergi hatası veya her türlü maddi hata
2.       VUK 369 çerçevesinde yanılmanın söz konusu olması
3.       Yasa hükümlerine gereği kadar nüfuz edilememesi
4.       Vergi yargısı ve idare arasında görüş farklılığının bulunması
Beyana dayalı tarhiyatta uzlaşma mümkün değildir.
Mükellefin yazılı talebi gereklidir.
Uzlaşma talebi vergi veya vergi ceza ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 30 gün içinde yapılmalıdır.
Uzlaşma tarhiyattan önce veya tarhiyat sırasında yapılabilir.
Tarhiyat öncesinde incelemenin başlangıcından incele ile ilgili son tutanağın düzenlenmesine kadar yapılabilir.
Uzlaşma talebi kabul edilmediği ya da uzlaşma sağlanamadığı takdirde mükellef dava yoluna başvurabilir.
Uzlaşma Komisyonu:
§  İdari bir komisyondur.
§  Sadece idarenin görevlilerinden oluşur.
§  Komisyonun teklif ettiği miktar mükellefçe değerlendirilerek red veya kabul edilir.
§  Her durumda bir tutanak hazırlanır ve imzalanır. Bu tutanak kesindir.
§  Uzlaşmaya varılan vergi ya da cezaya karşı dava açılamaz, yeniden ulaşma talebinde bulunulamaz, cezada indirim talep edilemez.
Uzlaşmaya varılamazsa:
§  Yükümlü süresinde dava açabilir.
§  Uzlaşma başvurusu sırasında dava açma süresi dolmuş ya da 15 günden az süre kalmışsa dava süresi 15 gün uzar.
§  Uzlaşma konusu vergi ve cezalar tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenirler.
§  Tarhiyat öncesinde uzlaşma yoluna başvurulup da uzlaşma sağlanamazsa tarhiyat sonrasında uzlaşma yolu kapanır.
Hata Düzeltme
Diğer bir idari çözüm yoludur.
VERGİ HATALARI
Vergi Hataları
Vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması durumudur.
Koşulları:
§  Haksız bir vergilendirme olmalıdır.
§  Bunun sonucunda eksik veya fazla vergi alınmış olmalıdır.
Vergi Hatasının Hukuki Sınırları:
§  Nispeten kolayca görülebilen, üzerinde tartışmaya gerek olmayan açık veya basit yanlışlıklardır.
§  Tartışma nedeni olabilecek yanlışlıklara hukuki uyuşmazlık adı verilir.

VERGİ HATASI TÜRLERİ
HESAP HATALARI
VERGİLENDİRME HATALARI
Matrahta hata
Yükümlü kişide hata
Vergi miktarında hata
Yükümlülükte hata
Çifte vergi
Konuda hata

Vergilendirme ve muafiyet döneminde hata


Hesap Hataları
Vergi miktarını etkileyen maddi hatalar ve hesaplama yanlışlıklarıdır.
Hem yükümlü, hem de vergi dairesince yapılabilir.
VUK 117: Hesap hataları şunlardır:
1. Matrah hataları: Vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi, ihbarname, tekalif cetveli ve kararlarda matraha ait rakamların veya indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olmasıdır.
2. Vergi miktarında hatalar: Vergi nispet ve tarifelerinin yanlış uygulanması, mahsupların yapılmamış veya yanlış yapılmış olması, birinci bentte yazılı vesikalarda verginin eksik veya fazla hesaplanmış veya gösterilmiş olmasıdır.
3. Verginin mükerrer olması: Aynı vergi kanununun uygulanmasında belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesi veya alınmasıdır.
Matrahta Hata
Oldukça basit yanlışlıklardır. Aritmetik hatalar sonucu matrak ya da indirimlerin yanlış hesaplanması gibi.
Vergi Miktarında Hata
Oran ve tarifelerde uygulama hataları.
Çifte Vergi
Aynı matrahtan mükerrer vergi alınması.
Vergilendirme Hataları
VUK 118: Vergilendirme hataları şunlardır:
1. Mükellefin şahsında hata: Bir verginin asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınmasıdır;
2. Mükellefiyette hata: Açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınmasıdır;
3. Mevzuda hata: Açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır.
4. Vergilendirme veya muafiyet döneminde hata: Aranan verginin ilgili bulunduğu vergilendirme döneminin yanlış gösterilmiş veya süre itibariyle eksik veya fazla hesaplanmış olmasıdır.
Hataların Ortaya Çıkarılması
1.       İlgili memurun hatayı görmesi veya bulması,
2.       Üst memurların yaptıkları incelemeler sonucu,
3.       Teftiş sırasında,
4.       Vergi incelemesi sırasında,
5.       Mükellefin müracaatı ile.
Hata Düzeltme
Hata düzeltme vergi hataları (vergi ve vergi cezaları) için geçerlidir.
Şunlar düzeltme konusu yapılamaz:
1.       Hukuki uyuşmazlıklar
2.       Yargı kararına konu olmuş hususlar
3.       Ödeme emri
Düzeltme Yolları
VUK 375: Vergi cezalarında yapılan hatalar, bu kanunda vergi hataları için belli edilen usul ve şartlara göre düzeltilir.
Kanunda düzeltme için iki yol düzenlenmiştir:
1.       Vergi dairesince re’sen düzeltme
2.       Yükümlünün başvurusu üzerine düzeltme
Vergi dairesince re’sen düzeltme
Vergi dairesi tereddüt edilmeyecek açık ve mutlak hataları kendiliğinden giderir.
VUK 121: (Değişik : 23/6/1982 - 2686/21 md.) İdarece tereddüt edilmeyen açık ve mutlak vergi hataları re'sen düzeltilir. Kendi aleyhlerine düzeltme yapılan kimselerin düzeltmeye karşı vergi mahkemesinde dava açma hakları mahfuzdur.
Yükümlünün başvurusu üzerine düzeltme
Yükümlü vergi dairesinden hatanın giderilmesi isteminde bulunur.
Vergi dairesi istemi kabul etmezse bir üst mercie şikayet mümkündür.
Üst mercii Maliye Bakanlığı’dır.
Şikayet başvurusu da reddedilirse yargı yoluna gitmek mümkündür.
Düzeltme Zamanaşımı
VUK 126: 114 üncü maddede yazılı zamanaşımı süresi dolduktan sonra meydana çıkarılan vergi hataları düzeltilemez. Şu kadar ki, düzeltme zamanaşımı süresi:
a) Zamanaşımı süresinin son yılı içinde tarh ve tebliğ edilen vergilerde hatanın yapıldığı;
b) (Değişik : 23/6/1982 - 2686/26 md.) İlan yolu ile tebliğ edilip vergi mahkemesinde dava konusu yapılmaksızın tahakkuk eden vergilerde mükellefe ödeme emrinin tebliğ edildiği;
c) (Ek : 4/12/1985 - 3239/11 md.) İhbarname ve ödeme emri ilan yoluyla tebliğ edilen vergilerde 6183 sayılı Kanuna göre haczin yapıldığı;
Tarihten başlayarak bir yıldan aşağı olamaz.
VUK 114: Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.(Tahakkuk zamanaşımı)
Beş yıllık zamanaşımı süresi her iki düzeltme yolu için de geçerlidir.
VERGİ UYUŞMAZLIKLARININ YARGISAL ÇÖZÜM YOLLARI

“Çekişme” yargı organının işlemi ile kesin olarak son bulur.
Mali Yargı:
·         Vergi yargısı
·         Kamu giderlerinde hukuka uygunluk denetimi
Türkiye’de idari yargı içerisinde örgütlenmiştir.
Vergi Yargısının Yapısı
Vergi Mahkemeleri: Bağımsız ilk derece mahkemeleri.
Kurulacakları yerler ve yargı çevreleri Adalet Bakanlığı’nca saptanır.
Tek yargıçlı ve kurul halinde olmak üzere iki biçimde görev yapar.
Toplam XXXX TL’yi aşmayan tarhlara karşı açılan davalar ile mülga götürü usulde gelir saptamasında sınıf ve derecelere ilişkin davalar tek yargıç tarafından, bunlar dışındaki uyuşmazlıklar kurul tarafından karara bağlanır.
XXXX her yıl belirlenen bir miktardır.

Parasal Sınırın Yıllara Göre Değişimi :
2000 - 1.000,00 YTL
2001 - 1.560,00 YTL
2002 - 2.380,00 YTL
2003 - 3.780,00 YTL
2004 - 4.850,00 YTL
2005 - 5.390,00 YTL
2006 - 5.910,00 YTL
2007 - 6.370,00 YTL
2008 - 6.820,00 YTL

2009 - 7.630,00 TL 
2010 - 7.790,00 TL
2011- 8.380,00 TL
2012 - 9.230,00 TL(01.01.2012 - 01.07.2012)
2012- 25.000,00 TL (6352 SK. ile yapılan değişiklik Yür. 02.07.2012)
2013 - 26.950,00 TL
2014 - 28.000,00 TL

2015 - 30.000,00 TL

Tek yargıçlı davalarda verilen kararlara karşı kanun yolu Bölge İdare Mahkemeleri nezdinde yapılacak itiraz başvurusudur. (30 gün içerisinde)
Kurul tarafından verilen kararlara karşı kanun yolu Danıştay’da temyiz başvurusudur.

Yukarıda adı geçen incelemelerden sonra verilen karar kesindir.

Bölge İdare Mahkemeleri’nin kararlarına karşı Danıştay’a gidilemez.
Tek yargıçlı kararlara karşı Danıştay’a gidilemez.
Vergi Dairesi’nin Danıştay’da temyiz yoluna başvurabilmesi için Maliye Bakanlığı’nın iznini alması gerekir.
Vergi Davalarında Yargılama Usulü











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder