13 Şubat 2015 Cuma

CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER

CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER
ESKİ VE YENİ TCK
Mülga TCK’da suçları cürüm ve kabahat olarak ikiye ayrılmakta idi.
5237 sayılı TCK suçları cürüm ve kabahat olarak ikiye AYIRMAZ. Suçlar, ayrı suç tiplerinin tanımlandığı ikinci kitap olan özel hükümlerde belirlenmiştir.
Özel kanunlarla ilişki: TCK Mad. 5:”Bu Kanunun genel hükümleri özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.
Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi: TCK Mad.2
1.       Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirinden başkasına hükmolunamaz.
2.       İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
3.       Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler kıyasa yol açacak şekilde geniş yorumlanamaz.
Genel hükümlerle özel hükümler arasındaki bağlantı:
·         İkisi arasında bir altlık-üstlük bağlantısı YOKTUR.
·         Genel hükümler, özel hükümler olmadan bir anlam ifade etmez.
·         Genel hükümlerde asıl ceza normlarına değil, tamamlayıcı ya da bağımlı ceza normlarına yer verilmiştir.
o   Asıl ceza normları: Suç ve ceza yaratan normlar.
o   Tamamlayıcı ya da bağımlı ceza normları: Suç ve ceza yaratmayan normlar. Bunlar asıl ceza normlarının alanını daraltır ya da genişletir. Uygulama koşullarını ortaya koyar.
·         Genel hükümler, özel hükümlerin uygulama alanını belirler.
·         Ceza hukukunun asıl alanını özel hükümler oluşturur. Tarihsel olarak önce bunlar ortaya çıkmıştır.
·         Türk ceza hukukuna TCK’da düzenlenen suç tiplerinin yanı sıra özel ceza yasaları da dahildir.
Ceza hukuku özel hükümlerin genel hükümleri olabilir mi?
·         Genel kanı özel hükümlerin genel hükümleri OLMAYACAĞIDIR. Bu konuda bir tartışma vardır.
Suçların tasnifinde kullanılan ölçütler:
·         Hukuki konu: Ana ölçüttür.
o   Maddi unsur,
§  İcrai suçlar
§  İhmali suçlar
o   Manevi unsur,
o   Fail esas alınabilir.
·         Özgü suç: Failin belirli fiili ya da hukuki durumda bulunmasını gerektiren suçlardır. (Zimmet suçu-kamu görevlisi) (cerrahi işlemi yapan cerrah)
·         Devlet idaresine karşı işlenen suçlarda fail esas alınır.
·         Diğer ölçütler: Suçun mağduru, maddi konusu, vb.
Kanunilik İlkesi:
·         Kanunsuz suç ve ceza olmaz.
·         İhlalsiz suç olmaz.
o   1. Şekle ilişkin Kanunilik İlkesi
o   2. Öze ilişkin Kanunilik İlkesi
Suçun iki anlayışı:
·         Maddi anlayış:
·         Şekli anlayış: (*) Esas olarak bu kabul görür.
Suçun Hukuki Konusu:
·         Suçla ihlal edilen, yaptırım ile korunan her türlü beşeri değer ya da menfaattir.
Ceza Hukuku-Anayasa İlişkisi
·         Ceza normunun alanı ı ve kapsamını anayasa belirler. Ceza hukuku özel hükümleri, ülkenin anayasasında korunmaya mazhar görülen değer ve menfaatleri korumalıdır.
·         Ceza hukuku
o   Sosyal yapıyı korumalı ve muhafaza etmeli,
o   Toplumu yukarıya taşımalıdır.
·         Hukuk devletinde kanunlar anayasaya uygun olmalıdır.
·         Anayasa mad 13: Temel hak ve özgürlükler yalnızca kanunla sınırlandırılabilir.
·         Anayasa mad 10: eşitlik.
·         Anayasa mad. 17: kişinin maddi ve manevi bütünlüğünün korunması.
·         Anayasa mad. 12, 18, 20-23, 27, 33, 42, 48, 49, 67, 74: Temel hak ve özgürlükler
·         Anayasa mad. 138: mahkemelerin bağımsızlığı
·         Anayasa mad. 90/5: Usulüne uygun yürürlüğe konmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.
Suç ve Cezalara İlişkin Esaslar:
·         Anayasa mad. 38:
Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Suç ve ceza zaman aşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır.
Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.
Ceza sorumluluğu şahsidir.
Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.
Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye geri verilemez.

Yeni TCK’nın Özel Hükümler Açısından Kısaca Değerlendirilmesi
TCK/2. Kitap/ Özel Hükümler
1.       Kısım: Uluslararası suçlar
2.       Kısım: Kişilere karşı suçlar
3.       Kısım: Topluma karşı suçlar
4.       Kısım: Millete ve devlete karşı suçlar
·         Birinci Kısım: Uluslararası suçlar başlığı isabetsizdir. Yaşam hakkı, göçmen ticareti gibi suçları içerir.
·         Soykırım suçunun belli bir saikle belli gruplara ya da topluluklara karşı işlenmesi gerekir. Kişilere karşı işlenen suçlardandır.
·         Üçüncü Kısım: Topluma karşı suçlar: Kamu düzenini ihlal eden fiiler.

Suçun Alt Kategorileri
Hakaret
TCK 125:
(1) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
·         Dini değerlerin bu kategoriye alınması yanlıştır. İnsan onuru evrensel ve ortaktır. Din, bütün insanlığın ortak değeri değildir. Şerefle ilişkilendirilmemesi gerekir.
Reşit olmayanla cinsel ilişki:
·         Kişiye ait alt değer olarak görülmüş, anne babanın şikayet hakkı yok.
·         İsabetsiz bir düzenleme.
·         Genel olarak kanun koyucunun dil yapısında da sıkıntılar vardır.
Zorunluluk Hali:
·         Mad 92: Organ veya dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak, hakkında verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
·         Mad 25: Meşru savunma ve zorunluluk hali
(1)     Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
(2)     Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.

·         Zorunluluk hali ile çelişen uygulamalar mevcut.
·         Md 92’deki meşrulaştırma kabul edilemez.
·         TCK’daki yeni suç tipleri: atom çekirdeklerinin patlamasına sebebiyet verme, özel hayata karşı işlenen suçlar, insan ticareti, organ ve doku ticareti, intihara yönlendirme suçu. İsabetlidir.
·         Yeni TCK’da madde sayısı azalmış, ancak suç sayısı artmıştır.

Ceza Hukuku Özel Hükümlerin Yorumlanması

·         Amaçsal yorum yöntemi kullanılacaktır.
·         Korunan hukuki değer ve menfaat esas alınacaktır.
·         Bütün kanun hükümleri uygulanırken yorumlanır.
·         Her bir uyuşmazlıktaki yorum farklılıklar arz edebilir.
·         Hakim, yürürlükte olan kanunu, hukuk denetimi ilkesi çerçevesinde yorumlamak durumundadır.
·         Özel hükümlerin yorumunda suç tipinin koruduğu hukuki değer ve menfaat baz alınarak yorumlanmalı ve uygulanmalıdır.
o   Hırsızlık suçu – zilyetlik
o   Adam öldürme – yaşam hakkı
o   Yağma suçu – zilyetlik + kişi özgürlüğü ve güvenliği; birden çok hukuki değer ve menfaat (Mad 148)

Üstünlük Kriteri:
·         Kanun koyucu, birden çok hukuki değer ve menfaatin korunduğu suçlara “Üstünlük Kriteri” uygular, bunlar arasından birini seçer. Yağma suçunda zilyetlik hakkına üstünlük tanımış.

SUÇ TİPLERİ

Kişilere Karşı Suçlar
A.      İnsan öldürme suçu:
·         Bir insanın, bir hukuka uygunluk nedeni bulunmaksızın kasıtlı ya da taksirli davranışla başka bir insanı öldürmesidir.
·         Herkes fail olabilir.
·         Korunan değer yaşam hakkıdır.
·         Dayanak anayasa md 17 ve AİHS md 2.
·         Suçun maddi konusu öldürülen insandır.
·         Suçun mağduru öldürülen kişidir.
·         Fail ve mağdur bu suçta asla bir arada bulunmaz.
·         Doğum tamamlanıncaya kadarki süreçte çocuk insan öldürme suçunun maddi konusunu OLUŞTURMAZ. Çocuk düşürtme suçu söz konusu olur.
                                                               i.      TCK md 6: Ceza kanunlarının uygulanmasında çocuk: henüz 18 yaşını doldurmamış olan kişi.
·         Suçun maddi konusu olması için çocuk tam ve sağ doğmalı ve yaşama yeteneğine sahip olmalıdır.

a.       TCK Md 81: Kasten insan öldürme
b.      TCK Md 82: Nitelikli insan öldürme
c.       TCK Md 83: İhmalli davranışla insan öldürme
d.      TCK Md 84: İntihara yönlendirme
e.      TCK Md 82: Taksirle insan ölümüne sebebiyet verme

·         Çocuk düşürtme: TCK Md 99:
·         Çocuk düşürme: TCK Md 100:
·         Ölmüş bir insan suçun maddi konusu olamaz. Böyle bir durumda işlenemez suç hükümleri göz önünde bulundurulmalıdır. (Ateş edilmeden önce kalp krizinden ölmüş).
·         Ölüm anı = beyin ölümü, beyin fonksiyonlarının geri dönülemez bir şekilde son bulmasıdır. Bunu takiben organ ve doku nakli yapılabilir.
·         Beyin ölümünden sonra adam öldürmeye teşebbüs dahi kabul olunmamalıdır.
·         Ölüden organ ve doku alınması: Ölüm halinin saptanması: Md 11: Tıbbi ölüm hali, kardiyolog, nörolog, beyin cerrahı ve anestezi uzmanından oluşan 4 kişilik hekimler kurulunca oy birliği ile saptanır.
·         Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı: Md 310:
o   Devlete karşı işlenen suçlardandır.
o   TCK bağlamında suikast sadece cumhurbaşkanına özgüdür.
o   Diğer devlet adamları söz konusu ise, suç kasten öldürmedir.
o   Suikastın tamamlanması, ölümün gerçekleşmemiş olması gerekmez.
İnsan öldürme suçunun unsurları:
1.       Fiil unsuru: = maddi unsur
§  Fiil, bir kimsenin diğeri tarafından öldürülmesidir.
§  Kusurluluk = manevi unsur.
§  Hareket: Elverişli olmak kaydıyla insan öldürme suçları her çeşit vasıta ve hareketle işlenebilir.
§  Serbest hareketli suç: Kanunda bir suçun işlenmesinde belli bir hareket aranmamışsa söz konusu olur. Önemli olan hareketin sonucu doğurmaya elverişli olmasıdır.
§  Sonuç: Mağdurun hayatının sona ermesidir. Beyin ölümü esas alınır.
§  Nedensellik bağı: İster icrai, ,ster ihmali olsun, hareketler ve ölüm sonucu arasında nedensellik bağı bulunmalıdır.

Nedensellik bağı ile ilgili teoriler:

1.       Şart teorisi: Bu teoriye göre , netice birçok şartın birleşmesinden doğar ve şartların her biri neticenin oluşması yönünden zorunludur. Sebep tüm bu şartların birleşmesinden meydana gelir. Bu şartlardan birinin gerçekleşmemesi durumunda netice gerçekleşmiyorsa o şart netice yönünden sebeptir. Bu teori sorumluluğu çok genişlettiğinden objektif isnadiyet teorisi ile birlikte kullanılır.
2.       Uygun nedensellik bağı: Çok daraltır.
3.       İnsani nedensellik: Daha tutarlı ve adil sonuçlar verir.
Bu anlayışa göre “bir insan davranışının ortaya çıkan bir sonunu nedeni sayılabilmesi için, bu davranışın o sonucun zorunlu şartı (conditio sine qua non) olması, yani bu davranış olmadan o sonucun gerçekleşememesi gerekir. Ayrıca sonucun istisnai etkenlerden ileri gelmemiş olması, yani davranışın gerçekleştirildiği anda, dönemin en ileri bilim ve tecrübesine göre davranışın olağan sonucu olarak öngörülebilir olması aranır.
·         Weber kastı: Kasıtta bilme unsurunun nedensellik bağını kapsamadığı, nedensellik bağının failin bilmediği ve istemediği bir şekilde kesilmiş olmasının ve araya başka faktörlerin girmiş olmasının sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı esasına dayanır. Sorumluluğun tespiti açısından, failin nedensellik bağının kesildiğini bilmesine gerek yoktur.
·         Nedensellik bağında sapmanın cezai sorumluluğa etkisi yoktur. (Öldürmek için suya attı, kaafsını çarparak öldü, kasten adam öldürmekten sorumlu.)
·         Yeni TCK’da faili bilinmeyen adam öldürme farklı düzenlendi. (Üç kişi saldırdı, maktül tek bıçak yarası ile öldü.) Eski TCK: herkes adam öldürmeden sorumlu tutuluyor, ceza biraz daha indiriliyordu. Yeni TCK: kişiler kanıtlanabildiği yere kadar sorumlu tutulur. Hepsi adam öldürmeye teşebbüsten sorumlu tutulur.
·         Yeni TCK’da ortak nedenle adam öldürme hükmü kaldırılmıştır. Hemofili hastasını yaralayarak ölümüne sebebiyet vermek ya da aynı anda iki kişinin ateş etmesi. Eğer hastalığı bilerek yapmışsa kasten öldürmeden sorumlu tutulur.
·         Kasten öldürme:
o   TCK 81. Müebbet hapis.
o   Ölüm çok sonra da gerçekleşebilir.
o   Teşebbüs mümkündür.
2.       Hukuka Aykırılık:
·      İnsan öldürme suçları açısından hukuka uygunluk nedenleri fiili baştan itibaren suç olmaktan çıkarır. Md 24 ve 25. Meşru savunma, kanunun emrini yerine getirme, zor durumda silah kullanma.
·      TCK md 24:
o   Kanunun hükmü ve amirin emri
(1) Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez.
(2) Yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri uygulayan sorumlu olmaz.
(3) Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur.
(4) Emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği hallerde, yerine getirilmesinden emri veren sorumlu olur.
·      TCK md 25:
o   Meşru savunma ve zorunluluk hali
(1) Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
(2) Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.

3.       Kusurluluk:
·         Kast ve Taksir açısından sınıflandırma: Ceza Hukukunda asıl olan kasttır. Kast = kusurluluk. Taksirli suçlar ise istisnai sorumluluk biçimidir.
Kast
TCK 21. (1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanunî tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.
(2) Kişinin, suçun kanunî tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi hâlinde olası kast vardır. Bu hâlde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.
Taksir
TCK 22. (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde cezalandırılır.
(2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.  
(3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi hâlinde bilinçli taksir vardır; bu hâlde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
(4) Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.
(5) Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.
(6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevî durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir hâlinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.
Netice sebebiyle ağırlaşmış suç
TCK 23. (1) Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başka bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesi hâlinde, kişinin bundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için bu netice bakımından en azından taksirle hareket etmesi gerekir.

o   Kasten öldürme suçu: Nitelikli hallerin fail tarafından bilinmesi ve istenmesi gerekir.
§  İcrai Hareket: TCK 81.
·         İcrai hareketle insan öldürme suçunun fiili herkes olabilir. İsnat yeteneği olmayanlar da fail olabilirler.
·         Mağdur ile fail insan öldürme suçunda birleşmez.
·         Kişilerin cinsi, ırkı, dini, tabiyeti insan öldürme suçunda dikkate alınmaz.
·         EŞİTLİK İLKESİ VE AYRIMCILIK YASAĞI
·         Suçtan zarar görenler ölenin yakınlarıdır.
·         Mağdurun durumu ya da failin konumu cezayı etkileyebilir.
·         Hukuki konu (suçla ihlal edilen değer) yaşam hakkıdır.
·         Fiil, bir insanın bir diğer insan tarafından öldürülmesidir.
·         Hem seçimlik hareketli, hem de ani hareketli suçtur.
·         Hareket ile sonucun aynı anda gerçekleşmesi gerekmez. Yeter ki NEDENSELLİK BAĞI kurulsun.
·         Ölümün sonradan meydana gelmesi bu suçu mütemadi (kesintisiz) suç haline getirmez.
·         Her türlü vasıta ile işlenen bir suçtur.
·         Neticeli bir suçtur. Ölüm anının gerçekleşmesi ile suç tamamlanmış olur.
·          
§  İhmali Hareket: TCK 83. Bunun kusurlulukla bir ilgisi yoktur. İhmal hareketin bir şeklidir. Hareket fiil unsuruna dahildir. O nedenle davranışın ihmal olmasının özen ve dikkat yükümlülüğü ile hiçbir ilgisi yoktur. Taksir ve ihmal farklı şeylerdir.
o   Taksirle ölüme sebebiyet verme suçu: Suç unsurlarından biri dahi fail tarafından istenmemişse taksir söz konusudur.

·         TCK md 87: Neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama.


SUÇLARI NASIL İNCELEYECEĞİZ?
·         Hükmü ortaya koy.
·         Hükümle ilgili genel bilgi.
·         Fail, mağdur, hukuki konu, maddi konuyu belirle.
·         Suçun unsurlarını tek tek incele.
·         Suç teşebbüse müsait midir?
·         Failine göre suç söz konusu mudur?
·         İşlem bakımından bir özellik arz ediyor mu? (Suçun ortaya çıkış biçimleri)
·         Suça etkili nedenler var mı?


TCK 81: Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK 82: Nitelikli hâller
(1) Kasten öldürme suçunun;
a) Tasarlayarak,
b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silâh kullanmak suretiyle,
d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı,
e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, 
f) Gebe olduğu bilinen kadına karşı,
g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla,
i) Kan gütme saikiyle,
j) Töre saikiyle,
İşlenmesi hâlinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK 83: Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi
(1) Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.
(2) İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin;
a) Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanunî düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması,
b) Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması gerekir.
(3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hâllerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.

****”Kişi” kavramı “kimse” olarak algılanmalıdır. Tüzel kişi, ceza hukukunun suçun faili olamaz.****

Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği

TCK 20: (1) Ceza sorumluluğu şahsîdir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.
(2) Tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamaz. Ancak, suç dolayısıyla kanunda öngörülen güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırımlar saklıdır.

TCK 60: Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri
 (1) Bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle ve bu iznin verdiği yetkinin kötüye kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan mahkûmiyet hâlinde, iznin iptaline karar verilir.
(2) Müsadere hükümleri, yararına işlenen suçlarda özel hukuk tüzel kişileri hakkında da uygulanır.
(3) Yukarıdaki fıkralar hükümlerinin uygulanmasının işlenen fiile nazaran daha ağır sonuçlar ortaya çıkarabileceği durumlarda, hâkim bu tedbirlere hükmetmeyebilir.
(4) Bu madde hükümleri kanunun ayrıca belirttiği hâllerde uygulanır.

****Hukuka uygunluk, nedenleri bulunmak ve yapısı uyuşmak koşuluyla insan öldürme suçlarında geçerlidir.****
****Salt öldürme suçlarında rıza hiçbir zaman söz konusu olamaz, çünkü yaşama hakkından vazgeçilemez.****

ÖTENAZİ

1.       Pasif Ötenazi: Yaşam destek sistemlerinin durdurulması ile yaşamın sonlandırılma biçimidir. Avrupa ve ABD’de hukuka uygunluk nedenidir.
2.       Aktif Ötenazi: Kişinin icrai bir hareketle yaşamının sonlandırılma biçimidir. Hollanda’da çok katı koşullar altında gerçekleştirildiğinde hukuka uygunluk nedenidir. İsviçre, Almanya İtalya ve Fransa’da hukuka uygunluk nedeni değil, ancak ceza ciddi biçimde azalıyor.
“Acıyı dindirmek saiki ile yaşamın sonlandırılması” şeklinde bir düzenlemeye ihtiyaç vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder