3 Kasım 2014 Pazartesi

TIBBİ DEONTOLOJİ TÜZÜĞÜ

TIBBİ DEONTOLOJİ TÜZÜĞÜ
(Karar Sayısı:4/12578 Kabul Tarihi:13.1.1960
Resmi Gazete:19.2.1960)
 Madde:1-Tabip ve diş tabiplerinin, deontoloji bakımından riayetle
mükellef oldukları kaide ve esaslar bu Nizamnamede gösterilmiştir.
 6023 Sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun 7'nci maddesi mucibince
tabip odalarına kayıtlı bulunan tabip ve diş tabipleri bu Nizamname
hükümlerine tabidirler.
BİRİNCİ KISIM
UMUMİ KAİDE VE ESASLAR
 Madde:2-Tabip ve diş tabibinin başta gelen vazifesi, insan
sağlığına, hayatına ve şahsiyetine ihtimam ve hürmet
göstermektir.
 Tabip ve diş tabibi; hastanın cinsiyeti, ırkı, milliyeti, dini ve mezhebi,
ahlaki düşünceleri, karakter ve şahsiyeti, içtimai seviyesi, mevkii ne olursa
olsun, muayene ve tedavi hususunda azami dikkat ve ihtimamı
göstermekle mükelleftir.
 Madde:3-Tabip, vazifesi ve ihtisası ne olursa olsun gerekli bakımın
sağlanmadığı acil vakalarda mücbir sebep olmadıkça, ilk yardımda
bulunur.
 Diş tabibi de, kendi sahasında, aynı mükellefiyete tabidir.
 Madde:4-Tabip ve diş tabibi, meslek ve sanatının icrası vesilesiyle
muttali olduğu sırları, kanuni mecburiyet olmadıkça ifşa edemez.
 Tıbbi toplantılarda takdim edilen veya yayınlarda bahis konusu olan
vakalarda, hastanın hüviyeti açıklanamaz.
 Madde:5-Sağlık müesseselerinde tatbik olunan usul ve kaideler
mahfuz olmak üzere, hasta; tabibini ve diş tabibini serbestçe seçer.
 Madde:6-Tabip ve diş tabibi, sanat ve mesleğini icra ederken, hiçbir
tesir ve nüfuza kapılmaksızın, vicdani ve mesleki kanaatına göre
hareket eder.
 Tabip ve diş tabibi, tatbik edeceği tedaviyi tayinde serbesttir.
 Madde:7-Tabip ve diş tabibi sanat ve mesleğinin icrası dışında dahi
olsa meslek ahlak ve adabı ile telif edilemeyen hareketlerden kaçınır. Madde:8-Tabiplik ve diş tabipliği mesleklerine ve tedavi
müesseselerine, ticari bir veçhe verilemez.
 Tabip ve diş tabibi yapacağı yayınlarda tababet mesleğinin şerefini
üstün tutmaya mecbur olup, her ne suretle olursa olsun, yazılarında kendi
reklamını yapamaz.
 Tabip ve diş tabibi, gazetelerde ve diğer neşir vasıtalarında, reklam
mahiyetinde teşekkür ilanları yazdıramaz.
 Madde:9-Tabip ve diş tabibi, gazete ve sair neşir vasıtaları ile
yapacağı ilanlarda ve reçete kağıtlarında, ancak ad ve soyadı ile adresini,
Tababet İhtisas Nizamnamesine göre kabul edilmiş olan ihtisas şubesini,
akademik ünvanını ve muayene gün ve saatlerini yazabilir.
 Muayenehane kapılarına veya binaların dışına asılacak tabelaların
ebadı ve adedi, mahalli tabip odaları tarafından tesbit edilebilir. Tabipler
ve diş tabipleri, tabip odalarının bu husustaki kararlarına riayet etmekle
mükelleftirler.
 Tabelalarda en çok iki renk kullanılabilir. Işık verici vasıtalarla
tabelaları süslemek yasaktır.
 Madde:10-Araştırma yapmakta olan tabip ve diş tabibi, bulduğu
teşhis ve tedavi usulünü yeter derecede tecrübe ederek faydalı olduğuna
veya zararlı neticeler tevlit etmeyeceğine kanaat getirmedikçe, tatbik veya
tavsiye edemez. Ancak, yeter derecede tecrübe edilmemiş olan yeni bir
keşfin tatbikatı sırasında alınacak tedbirler hakkında ilgililerin dikkatini
celbetmek ve henüz tecrübe saflasında olduğunu ilave etmek şartı ile bu
keşfi tavsiye edebilir.
 Bir keşif hakkında yanlış kanaat uyandıracak ifadeler kullanılması
yasaktır.
 Madde:11-Tecrübe maksadı ile insanlar üzerinde hiçbir cerrahi
müdahale yapılamayacağı gibi aynı maksatla, kimyevi, fiziki veya
biyolojik şekilde herhangi bir tedavi de tatbik edilemez.
 Klasik metodların bir hastaya fayda vermeyeceği klinik veya
laboratuvar muayeneleri neticesinde sabit olduğu takdirde daha önce,
mutat tecrübe hayvanları üzerinde kafi derecede denenmek suretiyle
faydalı tesirleri anlaşılmış olan bir tedavi usulünün tatbiki caizdir. Şu kadar
ki, tedavinin tatbik edilebilmesi için hastaya faydalı olacağının ve
muvaffakiyet elde edilmemesi halinde ise mutat tedavi
usullerinden daha elverişsiz bir netice alınmayacağının muhtemel
bulunması şarttır. Evvelce tecrübe edilmiş olmamakla beraber, zarar vermesine ihtimal
bulunmayan ve hastayı kurtarması kati görülen bir müdahale yapılabilir.
 Madde:12-Tabip ve diş tabiplerinin;
 A)Hastalara, herhangi bir suretle olursa olsun, haksız bir menfaat
teminini istihdaf eden fiil ve hareketlerde bulunmaları,
 B)Birbirlerine, muayene ve tedavi için hasta göndermeleri mukabilinde
ücret alıp vermeleri,
 C)Kendilerine hasta temini maksadıyla, eczacı, yardımcı tıbbi personel
ve diğer herhangi bir şahsa tavassut ücreti ödemeleri,
 D)Şahsi bir menfaat düşüncesi veya gayrimeşru bir gaye ile ilaç,
tıbbi alet veya vasıtalar tavsiye etmeleri yahut sağlık müesseselerine
hasta sevk etmeleri veya yatırmaları,
 E)Muayene ve tedavi ücretinin tesbiti ve bunun ödenmesi hususunda,
üçüncü şahısların tavassutunu kabul etmeleri; caiz değildir.
İKİNCİ KISIM
Meslektaşların Hastaları ile Münasebetleri
 Madde:13-Tabip ve diş tabibi, ilmi icaplara uygun olarak teşhis koyar
ve gereken tedaviyi tatbik eder. Bu faaliyetlerinin mutlak surette şifa ile
neticelenmemesinden dolayı, deontoloji bakımından muaheze edilemez.
 Tababet prensip ve kaidelerine aykırı veya aldatıcı mahiyette
teşhis ve tedavi yasaktır.
 Tabip ve diş tabibi, teşhis, tedavi veya korunmak gayesi olmaksızın
hastanın arzusuna uyarak veya diğer sebeplerle, akli veya bedeni
mukavemetini azaltacak herhangi bir şey yapamaz.
 Madde:14-Tabip ve diş tabibi, hastaların vaziyetinin icabettirdiği sıhhi
ihtimamı gösterir. Hastanın hayatını kurtarmak ve sıhhatini korumak
mümkün olmadığı takdirde dahi, ıstırabını azaltmaya veya
dindirmeye çalışmakla mükelleftir.
 Tabip ve diş tabibi, hastasına ümit vererek teselli eder. Hastanın
maneviyatı üzerinde fena tesir yapmak suretiyle hastalığın artması ihtimali
bulunmadığı takdirde, teşhise göre alınması gereken tedbirlerin hastaya
açıkça söylenmesi lazımdır. Ancak, hastalığın vahim görülen akibet ve
seyrinin saklanması uygundur.
 Meş'um bir pronostik hastanın kendisine çok büyük bir ihtiyatla ihsas
edilebilir. Hasta tarafından; böyle bir pronostiğin ailesine açıklanmamasıistenilmemiş veya açıklanacağı şahıs tayin olunmamış ise, durum
ailesine bildirilir.
 Madde:15-Hastaya bakmak üzere bir aile nezdine veya herhangi bir
müesseseye çağrılan tabip, korunmayı da sağlamaya çalışır. Tabip,
hastalara ve onlarla birlikte yaşayanlara, kendilerine ve muhitlerine karşı
mesuliyetlerini bildirir.
 Tabip icabında, tedaviye devamı reddetmek pahasına da olsa,
hijyen ve korunma kaidelerine riayeti temin için gayret sarfeder.
 Madde:16-Tabip ve diş tabibi bir kimsenin sıhhi durumu hakkında,
ilmi metodları tatbik suretiyle bizzat yaptığı muayene neticesinde edindiği
vicdani ve fenni kanaata ve şahsi müşahadesine göre rapor verir.
 Hususi bir maksatla veya hatır için rapor veya herhangi bir
vesika verilemez.
 Madde:17-Tabip ve diş tabibi, hastanın hususi ve ailevi işlerine
karışamaz. Ancak, hayati ehemmiyeti haiz bulunan veya sağlık
bakımından zaruri görülen hallerde, mümkün olan kolaylığı ve manevi
yardımı sağlar.
 Madde:18-Tabip ve diş tabibi, acil yardım, resmi veya insani
vazifenin ifası halleri hariç olmak üzere, mesleki veya şahsi sebeplerle
hastaya bakmayı reddedebilir.
 Madde:19-Tabip ve diş tabibi mesleki veya şahsi sebeplerle, tedaviyi
bitirmeden hastasını bırakabilir.
 Ancak, bu gibi hallerde, diğer bir meslektaşın tedavi veya
müdahalesine imkan verecek zamanı evvelden hesaplayarak hastayı
vaktinde haberdar etmesi şarttır. Hastanın bırakılması halinde, hayatının
tehlikeye düşmesi veya sıhhatinin zarara uğraması muhtemel ise, diğer bir
meslektaş temin edilmedikçe, hastayı terkedemez.
 Hastayı bu suretle terkeden tabip veya diş tabibi, lüzum gördüğü veya
hasta tarafından talep edildiği takdirde, tedavi zamanına ait müşahade
notlarını verir.
 Madde:20-Tabip ve diş tabibi, faydasızlığını bildiği bir ilacı,
hastaya veremez. Ancak, esaslı bir tedavi yapılması mümkün olmayan
hallerde, teselli bakımından bazı ilaçlar tavsiye edebilir.
 Mali vaziyetleri müsait olmayan hastalara, mutlak zaruret olmadıkçı
pahalı teselli ilaçları verilmesi caiz değildir. Tabip ve diş tabibi, hastaya lüzumsuz ve fuzuli masraflar
yaptırmayacağı gibi faydası olmayacağını ve hastanın mali
kudretinin kafi gelmeyeceğini bildiği bir tedaviyi tavsiye edemez.
 Madde:21-Başkalarının yardımı ile yapılacak cerrahi ameliyeler ile
diğer tedavilerde, operatör, müdavi tabip ve diş tabibi, beraber çalışacağı
elemanları seçmekte serbesttir.
 Götürü ücret şartı müstesna olmak üzere, yardımcı tıbbi personelin
ücretleri hasta tarafından ödenir.
 Hasta tarafından çağrılmamış olan müdavi tabip veya diş tabibi,
ameliyatta hazır bulunmaktan dolayı ayrıca ücret isteyemez.
 Umumi, mülhak ve hususi bütçeli daireler ile belediyelere, iktisadi
devlet teşekküllerine veya bunlara bağlı müesseselere ait sağlık
tesislerinde olan usul ve esaslar mahfuzdur.
 Madde:22-Ananın hayatını kurtarmak için yegane çare teşkil ettiği
takdirde avortman yapılması caizdir. Ciddi bir tehlikede bulunan ananın
hayatı, cerrahi müdahaleyi veya gebeliğe son verebilecek bir tedaviyi
zaruri kılıyorsa, hastalığın taallük ettiği tıp şubesinde mütehassıs iki
tabibin ve bu iki mütehassıs temin edilemediği takdirde iki tabibin objektif
ve kati delillere dayanan raporları alınmadıkça bu müdahale veya tedavi
yapılamaz. Bu raporların aslı müdahaleyi veya tedaviyi yapan tabip
tarafından muhafaza olunur ve kendisi tarafından tasdikli ve hastanın
ismini ihtiva etmeyen bir örneği, mensup olduğu tabip odasına taahhütlü
olarak gönderilir.
 Raporun tasdik şerhinde, avortmanın yapıldığı tarih ve mahal
gösterilir.
 Ağır ve acil vakalarda, yukarıki fıkra mücıbince tabip raporu alınması
mümkün olmadığı takdirde, tabip re'sen hareket eder ve keyfiyeti derhal
taahhütlü bir mektupla mensup olduğu tabip odasına bildirir.
 Avortmanlarda, hastanın ve varsa veli veya vasisinin yazılı olarak
muvafakatının alınması şarttır.
 Bu Nizamnamenin yirmibirinci maddesinde yazılı sağlık tesislerinde
yapılacak avortmanlarda bu tesislerde cari olan usul ve esaslar mahfuzdur.
 Madde:23-Güç doğumlarda tabip, anayı ve çocuğu kurtarmaya
gayret eder.
 Bu gibi hallerde tabip, ailevi mülahazalara vesair tesirlere
kapılmaksızın, ilmin ve fennin icaplarını yerine getirir. Madde:24-Hasta, konsültasyon yapılmasını arzu ederse, müdavi tabip
veya diş tabibi bu talebi kabul eder.
 Müdavi tabip veya diş tabibi, konsültasyon yapılmasına lüzum gördüğü
takdirde, keyfiyeti hastaya bildirir. Bu teklifin kabul edilmemesi halinde,
müdavi tabip veya diş tabibi, hastasını bırakabilir.
 Bu Nizamnamesinin yirmibirinci maddesinde yazılı sağlık tesislerinde,
konsültasyonun hangi hallerde ve ne suretle yapılacağı, hastaneler
talimatnamelerinde gösterilir.
 Madde:25-Konsültasyonlarda münakaşa ve müşavereler hasta ile
etrafındakilerin duyup anlayamayacakları şekilde yapılır.
 Münakaşa ve müşavere esnasında, meslek vekarının muhafaza
edilmesine dikkat olunur.
 Konsültasyona iştirak eden tabip veya diş tabibinin, bir meslektaşı
himaye maksadı ile veya başka bir hissi sebeple, lüzumsuz medihlerden
kaçınarak, kanaatını açıkca söylemesi lazımdır.
 Madde:26-Konsültasyonda varılan neticeler, bir konsültasyon zaptı ile
tespit ve bu zabıt müştereken imza olunur.
 Konsültasyon neticesi, ayrıca en yaşlı tabip veya diş tabibi tarafından
hastaya bildirilir. Netice bildirilirken, hastanın veya yakınlarının
maneviyatını bozacak veya kendilerini tereddüt ve şüpheye düşürecek
müphem ve imalı sözler sarfedilmesi caiz değildir.
 Madde:27-Konsültan tabip veya diş tabibi, yapılan tedaviyi uygun
görmediği takdirde, kanaatini konsültasyon zaptına yazmakla iktifa eder.
Yapılan tedaviye müdahalede bulunamaz.
 Madde:28-Konsültan tabip veya diş tabibi ile müdavi tabibin
kanaatleri arasında aykırılık hasıl olur ve hasta konsültan tabip veya diş
tabibinin kanaatini tercih eder ise, müdavi tabip kendi görüşünde ısrar
ettiği takdirde hastayı terkedebilir.
 Madde:29-Konsültan tabip veya diş tabibi, hastanın ısrarlı
talebi olmadıkça, hastayı tedavi edemez.
 Konsültan tabip veya diş tabibinin, konsültasyonu icabettirmiş olan
hastalığın devamı müddetince, müdavi tabibin muvafakatı olmadan
hastanın yanına, aynı hastalık için mesleki bir maksatla sonradan
girmesi caiz değildir.
 Madde:30-Yapılan konsültasyonda her tabip veya diş tabibi, ücretini
ayrı ayrı alır. Ücretin, bir elden alınarak taksimi caiz değildir. Konsültasyon, müdavi tabibe, konsültan tabip veya diş tabibi gibi,
ücret almak hakkını verir.
 Madde:31-Asgari ücret tarifesi tatbik olunan yerlerde, tabip veya diş
tabibi, rekabet veya propaganda maksadı ile tarifede yazılı asgari
miktardan aşağı ücret kabul edemez.
 Madde:32-Tabip ve diş tabibinin,kendi meslektaşları ile bunların
bakmakla mükellef oldukları usul ve füruunun ve karı veya
kocalarının muayene ve tedavileri için ücret almaması uygundur.
Bu hallerde, zaruri masraflarını isteyebilir.
 Madde:33-Her çeşit cerrahi müdahale, doğum, fizikoterapi,
radyoterapi, diş tababeti tedavileri ve tabibin sıkı nezaretini gerektiren
sürekli kürler için hastalardan maktu bir ücret istenebilir.
 Bir kür evinde veya bakım tedavi müessesesinde, tedavi için maktu bir
ücret alınabilir.
 Diğer hallerde maktu ücretle hasta tedavisi yapılamaz.
 Bu Nizamnamenin yirmibirinci maddesinde yazılı sağlık tesislerinde
cari olan usul ve esaslar mahfuzdur.
 Madde:34-Götürü ücret alınması caiz olan hallerde, tedavi
tamamlanmadan herhangi bir sebeple bırakılırsa, müdavi tabip o zamana
kadar sarfettiği mesai ile masraflarına tekabül eden ücreti alır ve peşin
ücret almış ise bakiyesini iade eder.
 Madde:35-Acil vakalarda müdahale eden tabip veya diş tabibi, bu
müdahaleden dolayı ücretini sonradan isteyebilir.
 Madde:36-Bu Nizamnamenin yirmibirinci maddesinde yazılı sağlık
tesislerinde çalışan tabip ve diş tabibi, bu daire ve müesseselere ait sağlık
kurullarına başvurmuş olan hastaları muayenehane veya laboratuvarına
celbederek ücretle tedavi edilemez.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Meslektaşların Birbiri ile ve Paramedikal Meslek Mensupları
ile Münasebetleri
 Madde:37-Tabip ve diş tabipleri, kendi aralarında iyi meslektaşlık
münasebetlerini idame ettirmeli ve manevi bakımdan birbirine yardım
etmelidirler. Meslekle ilgili anlaşmazlıklarını, evvela kendi aralarında
halletmeye çalışmalı ve bunda muvaffak olamadıkları takdirde mensup
oldukları tabip odalarına haber vermelidirler. Madde:38-Tabip ve diş tabibi, meslektaşlarını
zemmedemeyeceği gibi onları küçük düşürecek diğer tavır ve
hareketlerde de bulunamaz.
 Tabip ve diş tabibi herhangi bir şahsın haysiyet kırıcı
hücumlarına karşı meslekdaşlarını korur.
 Madde:39-Tabip ve diş tabibi, meslektaşlarının hastalarını elde
etmeye matuf hareket ve teşebbüslerde bulunamaz.
 Madde:40-Tabip ve diş tabibi, paramedikal meslek mensupları ile
mesleki münasebetlerinde, onların bağımsızlığını ihlal etmemeli,
kendilerine nezaket göstermeli, onları hastalarına karşı müşkül bir
duruma koyabilecek hareketlerinden sakınmalıdır.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Çeşitli Hükümler
 Madde:41-Tabip odaları her yıl Ocak ayı başında, odalarda kayıtlı
bulunan tabip ve diş tabiplerinin ad ve soyadları ile ihtisas ve adreslerini
gösteren levhayı hazırlamakla mükelleftir.
 Madde:42-Muayenehane veya laboratuvar açan tabip ve diş tabibi,
hasta kabulüne veya laboratuvarda faaliyete başladığı tarihten ve
muayenehane veya laboratuvarını kapatması veya nakletmesi halinde de,
kapatma veya naklin vuku bulduğu tarihten itibaren en çok bir hafta
içinde, keyfiyeti, yazılı olarak mensup olduğu tabip odasına bildirir.
 Madde:43-Tabip ve diş tabibi, muayenehane veya laboratuvarında
kendi namına diğer bir meslektaşı çalıştıramaz. Ancak, muvakkat bir
müddet için bizzat bulunmadığı takdirde diğer bir meslektaşı yerine
bırakabilir. Bu müddet bir aydan fazla devam ederse, mensup olduğu tabip
odasını haberdar eder.
 Madde:44-Tabip ve diş tabipleri, bu Nizamname hükümlerine aykırı
hareket ettikleri takdirde, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun
30'uncu maddesine tevfikan mensup oldukları Tabip Odaları İdare
Heyetleri tarafından Haysiyet Divanına sevkedilirler.
 Tabip ve diş tabiplerinin inzibati ceza ile tecziye edilmeleri, haklarında
ayrıca hukuki veya cezai takibat yapılmasına mani değildir.
 Muvakkat Madde:Bu Nizamname hükümleri, sanatlarını icra eden
permili dişçiler hakkında da tatbik olunur.
 Madde:45-6023 Sayılı Kanununu 50'uncu maddesinin (g) bendine
müsteniden hazırlanmış ve Şürayı Devletçe tetkik edilmiş olan bu Nizamname hükümleri, Resmi Gazete ile neşri tarihinden iki ay sonra
yürürlüğe girer.
 Madde:46-Bu Nizamname hükümleri icraya, Adliye ve Sıhhat ve

İçtimai Muavenet Vekilleri memurdur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder